Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Hatırlanacağı üzere 2014 yılında 1709 şube müdürü, yazılı puanları dikkate alınmadan sadece sözlü sınav puanları esas alınarak atanmıştı.
Bunun üzerine Türk Eğitim-Sen olarak açtığımız davalar neticesinde, Danıştay 2. Dairesi Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin sadece sözlü sınav puanları esas alınarak yapılacak atamalara ilişkin düzenlemesinin yürütmesini durdurmuştu. Ama MEB yargı kararını uygulamayarak 1709 kişinin atamasını iptal etmemişti. Hatta bunun üzerine yüzlerce bireysel dava açılmıştı.
Öte yandan 1709 şube müdürü atamalarına ilişkin bir başka karar da Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin verdiği karardır. Ankara 7. İdari Mahkemesi, açılan bir davaya olumlu cevap vererek, 1709 şube müdürü atamasının iptaline karar vermiş ve Danıştay 2. Dairesi de bu kararı onamıştır. Ne yazık ki, MEB tarafından bu karar da uygulanmadı.
Son olarak 1709 şube müdürlüğü atamasına dair Danıştay İdari Dava Dairelerinin E:2020/4, K:2020/14 sayılı kararı da bu konuda nihayi bir durumu ortaya koymuştur.
Danıştay İDDK Bölge İdare Mahkemeleri arasındaki aykırılıkların bu düzenlemeden etkilenenlere yeniden değerlendirme yapılması gerektiği yönünde önemli bir karar verdi.
Bu gelişme üzerine Türk Eğitim-Sen de, Milli Eğitim Bakanlığı’na yazılı başvuruda bulunarak, mahkeme kararları doğrultusunda 1709 şube müdürü atamasının iptal edilmesini ve yeniden değerlendirilme yapılmasını talep etti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Yazılı sınav başarılarına bakılmadan ve sadece keyfi mülakat sonuçlarına göre atanan 1709 şube müdürünün çok büyük bir çoğunluğu mensubiyetleri üzerine atandı. Alın terinin, emeğin, çabanın ortaya konulduğu yazılı sınav sonuçları hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Kazanılan davalara rağmen MEB, 1709 şube müdürü atamasını iptal etmeyerek, inatçı tutumunu 2014’ten beri sürdürdü.
Ancak MEB artık Danıştay İDDK’nın bu son kararıyla ortaya konulan iradeye saygı duymalı ve 1709 şube müdürü atamasını ivedilikle iptal etmelidir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un sıklıkla vurguladığı liyakat hassasiyetine yakışan da budur. Kul hakkının önemli olduğuna inanıyorsak, yazılı sınavda yüksek puan alanların mülakatta elendiği, yazılı puanı daha düşük olanların yüksek sözlü sınav puanıyla atandığı bu ayıplı durumu düzeltmeli ve adaletin geç de olsa tecelli etmesine müsaade etmeliyiz. Tek bir kişinin hakkı yenmemeli, şube müdürlüğü atamalarında yeniden değerlendirme yapılmalıdır. ” dedi.