Türkiye’nin eğitim sisteminde göç olgusu giderek artan oranda niceliğin ötesinde yeni güçlükler yaratmaktadır. Eğitim-Öğretim yıllarına göre Türkiye’de eğitime erişimi sağlanan Suriyeli öğrenci sayısı ve okullaşma oranları şu şekildedir;

Yıllar

Resmi Okullardaki Öğrenci Sayısı

Geçici Eğitim Merkezlerindeki Öğrenci Sayısı

Kayıtlı Toplam Öğrenci sayısı

Çağ Nüfusu

Okullaşma Oranı (%)

2014-2015

40 000

190 000

230 000

756 000

30

2015-2016

62 357

248 902

311 259

834 842

37

2016-2017

201 505

291 039

492 544

833 039

59

2017-2018

359 090

253 513

612 603

976 200

63

Hangi statü kapsamında olursa olsun her sığınmacının aslında sosyal uyum temelinde, kapsayıcı ve nitelikli eğitime erişimini garanti altına alacak bir yapının inşa edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Çeşitli eğitsel içeriklerle ve düzeylerde desteklenmesi gereken bu kitlenin farklı dil, din, etnik kökene sahip, farklı sosyoekonomik düzeylerde olan kişilerden oluştuğu göz önüne alınmak zorundadır. Buna paralel olarak Türkiye’de bulunan söz konusu kitlenin haklarını kullanabilmesi ve imkânlardan yararlanabilmesi için mevcut bilgilendirme faaliyetlerinin kampanyalaştırılarak daha büyük kitlelere ulaşacak şekilde yaygınlaştırılması, bilgi paketleri oluşturularak kolay erişilebilir hale getirilmesi, kısa vadede etki üretebilecektir. Bu konuda okul yöneticileri ve öğretmenler kritik rol oynayabilir.

Okullaşma sayı ve oranlarının yanı sıra, sahadan sistematik olarak veri toplanması ve bu verilerin kamuoyuna açık tutulması, özellikle üçüncü sektörün ve özel sektörün sürece ve resmi kurumlara destek vermesini kolaylaştıracaktır.

Bu anlamda, başta Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Kilis gibi Suriyeli öğrencilerin yoğun olduğu illerde, sınıfında Suriyeli öğrenciler olan öğretmenlere ‘Kapsayıcı Eğitim’ bağlamında verilen hizmet içi eğitimler önemlidir.

Başta Suriyeliler olmak üzere, Türkiye çeşitli ülkelerden gelen göçmen veya geçici koruma statüsündeki nüfusa barınma, beslenme, sağlık ve eğitim hizmetleri sunmak için olağanüstü bir çaba göstermekte, kayda değer miktarda kaynak harcamaktadır. Söz konusu nüfusun Türkiye’de kalma süresi dikkate alındığında, özellikle genç nüfusa temel becerileri kazandırma yanında toplumsal uyumu sağlamaya yönelik kapsayıcı bir eğitim sağlanması orta ve uzun vadede Türkiye için daha yüksek toplumsal ve ekonomik maliyetlerin oluşmasını önleyici bir girişim olacaktır.


[1] 2017 Eğitim Değerlendirme Raporu-TEDMEM

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber