Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Osteoporoz hastalığı nedir?
Osteoporoz, vücudumuzdaki kemiklerin sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya çıkan ve tüm iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalıktır. Osteoporoz, ortalama yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artmasıyla, günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri haline geldi.
Osteoporoz nedir?
Osteoporoz, vücudumuzdaki kemiklerin sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya çıkan ve tüm iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalık. Osteoporoz, ortalama yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artmasıyla, günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri haline geldi. Yapılan çalışmalar; 50 yaş üzerindeki her 3 kadından 1`inin ve her 5 erkekten 1`inin, hayatının bir döneminde kırık yaşayacağını gösteriyor. En iyi osteoporoz tedavisi ise risklere karşı korunmaktır.
Osteoporoz kimlerde görülür?
Osteoporoz, daha çok kadınların maruz kaldığı bir hastalık olarak bilinse de, erkekleri de etkileyen önemli bir sağlık problemi. Osteoporozun bilinen en önemli risk faktörü ise yaşlanma. İçinde bulunduğumuz yüzyılda hastalıkların tanı ve tedavisinde yaşanan olumlu gelişmeler, insanların ortalama yaşam sürelerini uzatsa da, yaşla birlikte artan pek çok hastalık gibi osteoporozu da sağlık gündeminin ilk sıralarına oturtuyor. Çünkü tüm dünyada yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte osteoporoz ve osteoporoza bağlı kırıkların görülme sıklığında da önemli bir artış yaşanıyor. Günümüzde, kalça kırıklarından ölüm, kalp ve kanser hastalıklarına bağlı ölümlerden sonra üçüncü sırayı alıyor.
Osteoporozun belirtileri nelerdir?
Osteoporozun en önemli belirtisi kırıklardır. Halk arasında osteoporozla ilgili yanlış bilinen şey, osteoporozun ağrıya neden olabileceğidir. Kırık olmadığı sürece osteoporoza bağlı ağrı oldukça nadir görülür. Omurga üzerinde ortaya çıkan kırık sonucu; boy kısalır, duruş bozukluğu ve kamburluk ortaya çıkar. Kamburlaşma sonucunda kemikler, karın boşluğu ve göğse baskı yapar. Buradaki organlar olumsuz etkilenirken hastanın vücut imajı bozulur. Bu da psikolojik sorunların ortaya çıkmasına, osteoporoz hastasının toplumdan uzaklaşmasına neden olur.
Kemikleri uzun beton sütunlara benzetirsek, sütunların sağlamlığından sorumlu olan, onları ayakta tutan 2 unsur vardır: Birincisi sütun içerisindeki demirler ve ikincisi bu demirlerin arasını dolduran çimento. Vücudumuzu ayakta tutan sütunlar diyebileceğimiz kemiklerimizde de sağlamlıktan sorumlu olan 2 temel unsur vardır. Birincisi kemiklerimiz içerisindeki proteinler, ikincisi bunların arasında çimento görevi yapan kalsiyumdur.
Osteoporoz yada kemik erimesi diye bildiğimiz durum, menopoz ile beraber kemiklerin protein ve kalsiyum kaybederek çimentosu ve demirleri azalmış bir sütun gibi yapısının bozulması ve kolay kırılabilir hale gelmesidir. Kemiklerin menopoz ile birlikte zayıflamasının nedeni kandaki ostrojenin azalmış olmasıdır. Ostrojen kemiklerin sağlamlığı için vazgeçilmez bir hormondur. Kandaki ostrojen azalınca, D vitaminin azalması, bağırsaktan kalsiyum emiliminin azalması, ve kandaki kalsiyumun azalması, kemik dokusunu parçalayan hormonların artışı gibi moleküler düzeyde bir çok değişiklik oluşur ve hepsinin sonucu kemik erimesi yani osteoporozdur. Özellikle bel omurları, el bileği kemikleri, kalça kemiği menopoz sonrası oluşan osteoporozdan diğer kemiklere göre daha fazla etkilenir. Zayıflamış olan bu kemikler hafif şiddette bile olsa düşme yada çarpma gibi darbelerle kolaylıkla kırılırlar. Hepimiz basit bir kaza sonucu kalçası kırılmış ve platin takılmış yaşlı hanımlar tanımışızdır. İşte ileri yaştaki kadınlarda basit kazalarda bile kalça kemiği gibi büyük kemik kırıklarının görülmesinin nedeni kemik erimesidir. İşte bu nedenle menopoza girmiş tüm kadınlar kemiklerinin kolay kırılması riski ile karşı karşıya kalırlar. Ancak bazı kadınlar kemik erimesi ve kırıklar açısından daha fazla risk altındadır.
OSTEOPOROZ RİSKİ TAŞIYAN KADINLAR
- Boyuna göre zayıf olan kadınlar
- Erken menopoza girenler
- Annesi erken menopoza girmiş olan kadınlar
- Ailesindeki yakın bayan akrabalarında menopozdan sonra kalça, el bileği ve bel omurlarında kırık hadisesi görülenler
- Sigara içenler
- Düzenli egzersiz yapmayan kadınlar
- Düzenli alkol alan kadınlar
- Diyabet yani şeker hastalığı olanlar
- Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde süt, yoğurt gibi kalsiyumdan zengin gıdalarla beslenmemiş kadınlar
Kemik sağlığı için 4 öneri
- Osteoporozdan korunma anne rahminde başlıyor. Bebeğin anne karnındaki beslenmesi kemik sağlığını yakından etkiliyor. Korunma, doruk kemik kütlesini maksimuma çıkarmak anlamına geliyor.
- Kemik kütlesi 30 yaş civarı maksimuma ulaşıyor. Dolayısıyla 30 yaşından önce kemik kültesi yoğunluğu ne kadar artırılırsa, kırık riski de o kadar azalıyor.
- Doruk kemik kütlesini maksimuma çıkarmak için önemle üzerinde durulan konulardan biri egzersiz, diğeri de beslenmenin düzenlenmesi. Bu yüzden çocukların; basketbol, voleybol, ip atlamak, zıplamak ve dans etmek gibi kemik yoğunluğunu artırıcı fiziksel aktivite ve egzersizler yapmaya teşvik edilmesi gerekiyor. Ancak ileri yaşlarda bu sporları yapmak zor olduğu için sert adımlarla yapılan tempolu yürüyüşler tavsiye ediliyor.
- Beslenmenin en önemli iki noktasını kalsiyum ve D vitamini alımı oluşturuyor. İleri yaşlarda bir kişinin günlük kalsiyum ihtiyacı 1500 mg. Bunun tamamını besinlerle almak mümkün olmadığı için mutlaka ilaçlarla desteklenmesi gerekiyor. D vitaminin en önemli kaynağı ise güneş. Ayrıca balık ve balık ürünleri de önemli bir D vitamini kaynağı.