Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Japon Su Terapisi gastrit, diyabet, hiper tansiyon, astım, kabızlık, ishal, göz hastalıkları, hemoroid, bronşit, tüberküloz, kalp problemleri, epilepsi, kulak burun boğaz hastalıkları, artirit, kanser, adet düzensizlikleri, böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları gibi oldukça ciddi ve yaygın hastalıkla mücadelede kullanılan doğal bir yöntemdir.
Boş mideyle su içmeye dayanan Japon Su Terapisi sabah ilk iş olarak yapılmalıdır. Dişinizi fırçalamadan önce 640 ml (yaklaşık 4 bardak) su için. Suyun florid içermemesine dikkat edin. Dişinizi fırçalayıp ağzınızı temizleyin ama 45 dakika boyunca hiçbir şey yemeyin.
Reklam
Her zamanki gibi kahvaltınızı yapın. Kahvaltıdan sonra 2 saat boyunca hiçbir şey yemeyin. Orijinal Japon geleneklerine göre su hafif sıcak olmalıdır, ne soğuk ne de oda sıcaklığında olmamalıdır. Uzak doğuda insanlar yemek sırasında asla soğuk su içmezler. Onun yerine sıcak çay önerilir.
Hipertansiyon için 30 gün, – Diyabet için 30 gün, – Gastrit için 10 gün, – Kabızlık için 10 gün, – Tüberküloz için 90 gün, – Kanser için 180 gün Artrit sorunu olan kişiler bu terapiyi ilk hafta sadece üç gün yapmalı ve sonra da günlük uygulamaya geçmelidir.
Eğer sabah uyanır uyanmaz bu kadar büyük miktarda su içmekte zorlanıyorsanız bir – iki bardakla başlayıp zaman içinde 4 bardağa çıkarabilirsiniz. Böbreklerimiz saatte 800 ml ile 1000 ml suyu süzebilir. Bu nedenle bir seferde 4 bardaktan fazla su içilmesi de zamanla böbreklere zarar verebilir.
Japonya’da oldukça saygın bir yere sahip olan ve yaygın bir şekilde uygulanan Japon Su Terapisi’nin bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur ve günlük rutininize dahil ettiğinizde genel sağlığınızın daha iyiye gitmesine yardımcı olur.
Bilim Açıklaması: İnsan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır. Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer. Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında Waldeyerin mide caddesi denen oluk bulunur. Sıvı gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışını (pilor) geçerek onikiparmak bağırsağına (duodenum) geçer.
Eğer insan sıvıyı oturarak içerse bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür ve sonra onikiparmak bağırsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera dahil, bir çok insan hastalıklarından korunmuş olur.
Ayakta içildiğinde tazikli su sıkılmış gibi organlar hırpalanıyor. Halbuki oturur vaziyette su kıvrılarak yavaş yavaş gidiyor. Bunu akarsularımızdan menderese benzete biliriz. Su yavaş yavaş kıvrılarak gider akıntısı yavaştır.
http://www.birtutamhaber.com