Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Çocukların mutlu olmaları adına onlara içinde olduğu belli olmayan yiyecekler veren anne ve babalar bu haberden sonra iki kez düşünerek çocuklarına yiyecek verecek
Tartrazine (E102), genellikle alkolsüz içecekler içinde kullanılan bir renklendiricidir. Bu maddeyle ilgili olarak çok sayıda çalışma yapılmıştır. Tartrazine karşı aşırı duyarlı kişilerin asetilsalisitik asite (ASA) karşı da duyarlı oldukları gözlenmiştir. Aspirine hassas kişilerin %10-40'ında tartrazine karşı duyarlık tespit edilmiştir. Görülen reaksiyonlar astım, ürtiker, rinit ve çocukluk hiperaktivitesi (36-40) tarzındadır.
Bu durum tatrazin molekülünün kimyasal yapısının benzoatlar, diğer azo bileşikleri, hidroksi aromatik asitler ve salisilatlarla benzer yapıda olmasından kaynaklanır.
Tartrazin verilen çocuklarda idrarla çinko atılımı artmakta ve serum ve sekresyonlardaki çinko miktarı düşmektedir. Bu çocuklarda aynı zamanda davranış kusuru ortaya çıkmaktadır. Kontrol hastalarda bu duruma görülmez. Bu bulgular tartrazinin, duyarlı kişilerde çinko bağlama etkisi gösterdiğini ortaya koyar. Sonuçta ortaya çıkan çinko eksikliği ise çocukluk hiperaktivitesinin olası bir diğer nedenidir.
Çocuk şekerlemelerinde bol miktarda kullanılmakta olan Eritrosin (E127)'in vitro verildiğinde sıçan beyin sinir uçlarında dopamin tutulmasına karşı nöro kompetatif dopamin inhibitörü gibi davranmaktadır. Eritrosinin diğer transmitterler üzerinde de inhibe edici etkileri bulunmuştur. Bu çalışmalarda bu nöro transmitterlerin reseptörler etrafında arttığı ve bu durumun sinaptik nörotransmisyonu arttırdığı gösterilmiştir. Çocukluk hiperaktivitesinde dopamin siklusunda bir azalma olduğuna ait bazı göstergeler mevcuttur.
Yaklaşık 100 değişik formülü olan Karameller (E150), kolalı içecekler, bira ve diğer alkollü içeceklerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca krips, ekmek, sos ve daha birçok gıda maddesinde de vardır. Karamellerin problem nedeni, içinde taşıdıkları 4-methylimidazole ve türevleridir. Bu madde karamel yapımı için amonyak kullanımı sırasında oluşur. Sıçan, fare ve piliçler 4-methylimidazole ile beslendiklerinde bunlarda konvülzyon oluşmaktadır. Amonyak kullanılarak oluşturulan karameller ayrıca lökosit ve lenfositlerde de düşmeye neden olmakta ve Vitamin B6 absorbsiyonunu azaltmaktadırlar.
Diğer yandan gıda kimyasallarının sinerjik nörotoksik etkileri üzerinde yapılan bir çalışmada, Lau ve arkadaşları Brilliant Blue ve Kinolin Sarısı renklendiricilerinin invitro ortamda sinir hücresi diferansiasyonunu inhibe ettiklerini göstermişlerdir.
Koruyucu ve Antioksidanlar
Benzoatların (E210-E219), çocukluk hiperaktivitesi ile de doğrudan ilişkileri vardır. Monosodium glutamate (MSG), çorbalar, soslar ve et ürünlerinde lezzet verici olarak kullanılır. Bu maddenin epilepsi benzeri nöbetlerle ilişkisi bulunmuş ve hayvan deneylerinde genç kemirgenlerde beyin hasarına neden olmuştur (30). Diğer yandan L Glutamik acidin invitro ortamda sinir hücresi diferansiasyonunu inhibe ettiği gösterilmiştir.
Tadlandırıcılar; Ana yapısı, amino acid phenylalanine olan Aspartame, içeceklerde ve tatlı üretiminde sıklıkla kullanılır. Aspartame sindirildikten sonra süratle hidrolize olarak üç ayrı biyolojik aktif kimyasal açığa çıkar: aspartik asit, fenik alanin ve metanol. Sıçanlara aspartame verildiğinde beyin fenilalanin düzeylerinin iki kat arttığı bulunmuştur. Aspartame ile diğer karbonhidratlar beraber tüketildiğinde bu etki iki katına çıkar. Bu kombinasyon, beyin tirozininde yükselme ve sonuçta beyin triptofan mıktarında önemli derecede bir düşmeye yol açar. Düşük triptofan düzeylerinin saldırgan davranışlarla doğrudan ilgisi vardır (46). Diyetteki triptofan, serotonin (5-hydroxytrytamine, 5HT) prokürsorudur. Triptofan düzeyinin düşmesi beyin seratonin düzeyini de düşürür. Bu ise hiperaktif ve agresif davranışlara, panik atağa ve nöbet ve baş ağrısına yol açar.
L-glutamik asit ve aspartik asitin öteden beri nörotoksik olduğu bilinmektedir. Bu kimyasallar gelişmekte olan beyin hücresi ve dandritlerini tahrip ederek beyin hasarına neden olurlar. Ağızdan ve cilt altından verilen L-glutamik asitin kemirgen ve memeli yavrularında gelişmekte olan beyin dokusu, hipotalamus ve hipokampusta akut nöronal nekroza yol açtığı, sıçan yavrularının retinasında hasarlanma yaptığı gösterilmiştir. L -Glutamik asitin yetişkinlerde “Çin Lokantası Sendromu” diye bilinen ve göğüs ağrısı, uyuşukluk, yanma ve fasial bası bulgularıyla seyreden bir hastalığı yol açtığı da bilinmektedir.
Kimyasalların sinerjik etkileri de söz konusu edilmiştir. Tadlandırıcılarla beraber verilen renklendiricilerin sinerjik etki gösterdikleri ortaya konmuştur. Aspartame + Kinolin Sarısı veBrilliant Blue+ L-Glutamik Asit birlikteliği invitro ortamda immatür sinir dokusunda hasarlanmaya neden olmaktadır.
Sofra şekeri olarak kullanmakta olduğumuz “Sukroz”, kompleks karbonhidratlardan elde edilmiş basit moleküllü rafine hidrokarbondur. Aşırı miktarda rafine hidrokarbon alan şahıslarda suça yatkınlık ve asosyal davranışlar söz konusudur. Yüksek oranda sukroz içeren gıdaları aşırı miktarda alan kişilerde antisosyal davranışların arttığı tespit edilmiştir.
Yapılan bütün çalışmalarda, önceleri bol sukrozlu hazır diyet ve içeceklerle beslenmekte olanların beslenme şekli değiştirilerek bunun yerine meyve suyu, kuruyemiş ve taze meyve konmuştur. Beslenme şeklindeki bu değişiklikle saldırgan davranışlar azalmış, asosyal davranışlar ortadan kalkmıştır.
Sukroz içeren gıdalar sadece adölesanlarda değil, çocuklara da etki etmektedir. Sukrozdan zengin diyetle beslenen hiperaktif çocuklarda huzursuzluk ve yıkıcı davranış (destructive behaviour) oranı artmaktadır. Sukrozdan zengin diyetin okul öncesi guruptaki normal çocuklarda da aynı etkileri yaptığı gözlenmiştir.
Prof.Dr. Hasan DOĞRUYOL (konferanstan)
Kaynak: http://www.gidaraporu.com/hiperactivite-katki-maddeleri-cocuklar_g.htm
Bilge Değişim