Özgüven duygusu, kişiliğin temelini oluşturur. Öyle ki, bir çocuğu yetiştirirken en öncelikli konulardan biri ona özgüven duygusunu kazandırmaktır.Özgüven kelimesi anlam olarak:’’Kişinin kendi değeri hakkındaki subjektif değerlendirmesi; kişinin kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumu. Özgüven hem kişinin kendisine ilişkin düşünceleri,hem bu düşüncelerin yol açtığı duyguları(Umutsuzluk, Utanç, Gurur), hem de bu duygu ve düşüncelerin ifadesi olan davranışları içerir. Özgüveni ,süreklilik gösteren bir kişilik özelliği olarak ve geçici bir psikolojik durum olarak düşünmek mümkündür.Özelde de özgüven duygusunun gelişimi çok önemlidir.
Maalesef kendisini ifade etmekte zorlanan bir nesil yetişmekte.Toplum önünde konuşmaktan çekinen,gerçek duygusunu karşıya aktaramayan bir nesil ile karşı karşıyayız.Toplumda muhakkak her dönem böyle sorunlar yaşanmıştır lakin son yıllarda teknolojinin olumsuz yanları çocuklarımızı etkilemiş ve tabir-i caizse:’’İfade yoksunu’’bir topluluk ortaya çıkmaya başlamıştır.Bilgisayardan,tabletten,
telefondan sosyallik patlaması yaşayan gençlerimiz malesef karşınıza geçtiğinde iki kelimeyi biraraya getirmekten acizdir.Özgüven problemi hastalık haline dönüşmeye başlamış ve gençlerimiz konuşmaktan ziyade yazışmayı tercih etmeye başlamıştır.Peki sorun bu ama özgüvenli bir nesil için ne yapmalı?
Maddeler halinde dile getirmeye çalışalım.
-Öncelikle yüksek sesle konuşma ve okuma egzersizleri yaptırılabilir ve kendisini rahat hissetmesi sağlanabilir.
- Özellikle sınıf ortamında bu sorunu sıkça görmekteyiz.Öğrenci doğru bildiği konuda dahi söz almaktan kaçınmaktadır.Sınıf içinde önce yerinde, sonra ayağa kalkarak, daha sonra da sınıfın önünde başarılı olduğu konularda konuşmalar ve sunumlar yaptırılabilir.Yapılan sunumun kalitesi çok ta önemsenmemeli ve teşvik edici cümleler kurulmalıdır.
- Her insanda olduğu gibi çocuklarımızda da mutlaka başarı duygusu tattırılmalıdır,bundan daha iyi bir pekiştireç olamaz. Çocuğumuza verdiğimiz görev ya da ödevlerin çoğu, onun yapabileceği türden olmalıdır. Böylece, çocuğun başarı algısı güçlendirilebilir.
- Bedensel aktiviteler, hobi aktiviteleri, müzik aktiviteleri gibi özel çalışmalara katılması sağlanabilir.Ergenliğe kadar olan süreçte çoğunlukla çocuklarımızda hayatı dışarıda yaşama isteği olacaktır.Bunu doğru yönlendirerek ve onun kişisel özelliğine uygun şekilde kullanarak avantaja dönüştürebiliriz.
Yapılan davranışlardan sonra:’’Sonunda yaptın.’’demek yerine isteyince herşeyi yapabilirsin diyebilmeliyiz.
Unutmayalım ki kendini ifade edemeyen bir insan çiçeğini açamamış bir bitki gibidir.Gerçek görüntü belki mükemmeldir,kim bilir?
Fırsat verelim çocuklarımıza kendilerini sunsunlar bize.
Sağlıcakla..