Öğretmenlik, birçok meslekten farklıdır. Bu kutsal mesleği diğerlerinden ayıran, sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda bir yolculuk başlatmak ve o yolculuğa eşlik etmektir. Öğretmen, tıpkı bir rehber gibi, öğrencilerinin hayat boyu sürecek bir sefere çıkmalarına yardımcı olur. Ve bu yolculukta, zaferden çok sefer önemlidir. Çünkü bir öğretmenin sorumluluğu, sonuçtan ziyade süreçtir.
Her öğretmenin mesleğe adım attığında bir hayali vardır: Öğrencilerinin başarılı, mutlu ve kendine güvenen bireyler olmasını sağlamak. Ancak zamanla fark eder ki, bu yolculuk inişli çıkışlıdır ve her öğrencinin potansiyeline ulaşma süresi farklıdır. Zafer dediğimiz başarı, bazen anında gözlemlenemez. Bir öğrencinin başarısı, yıllar sonra karşımıza çıktığında öğretmenin aslında ne kadar büyük bir değişim başlattığı anlaşılır.
Öğretmen, tıpkı bir bahçıvan gibidir. Toprağı işler, tohumu eker, büyümesi için gerekli şartları sağlar. Ancak çiçeğin açması için zamana ihtiyaç vardır. Öğretmenin rolü, çiçeğin ne zaman açacağını belirlemek değil, onun büyümesine elverişli bir ortam sunmaktır. Bu yüzden öğretmenlik, bir sefer mesleğidir. Zafer, yani sonuç, bazen hiç görülmeyebilir. Ama bu, öğretmenin yolculuğunu anlamlı kılmaktan alıkoymaz.
Bir sınıfta öğrencilerle geçirilen her ders, bir seferin parçasıdır. O derste anlatılan bilgilerden çok, verilen emeğin, gösterilen sabrın ve kurulan bağların önemi büyüktür. Öğretmen, sadece matematik formüllerini ya da tarihi olayları öğretmez; aynı zamanda öğrencilerine azmi, çalışmayı, düşünmeyi ve hayal etmeyi öğretir. Bu değerler, bir öğretmenin öğrencileriyle birlikte çıktığı seferin en değerli hazineleridir.
Öğretmenler bazen kendi emeklerinin sonuçlarını hemen görememekten yakınır. Bir öğrencinin ileride hayatını şekillendiren o kritik anlarda aldığı ilhamın kaynağı, belki de yıllar önce öğretmeninin kurduğu bir cümledir. İşte bu nedenle öğretmenlik, sabır ve teslimiyet gerektirir. Zafer, öğrencilerin hayatlarının bir yerinde filizlenirken, öğretmen o filizin toprak altındaki köklerini atandır.
Bu meslek, sonuç odaklı dünyamızda bile süreci anlamlı kılmanın en güzel örneklerinden biridir. Öğretmenler, başarıya ulaşmanın ötesinde, değer yaratmaya ve bireylerin içindeki potansiyeli açığa çıkarmaya çalışır. Bu yüzden her öğretmenin aklında şu düşünce olmalıdır: “Ben zaferden değil, seferden sorumluyum.”
Öğrenciler, bu uzun yolculuğa çıktıklarında bazen sendeleyebilir, bazen yönlerini kaybedebilir. Ancak bir öğretmen, onların her adımında yanında olur. Öğretmenlik, zaferin ne zaman geleceğini düşünmeden, her öğrencinin yolculuğunu onurlandırmaktır. Çünkü gerçek zafer, öğrencilerin kendi yollarını bulduklarında hissedilen mutluluktur.
Bu yüzden öğretmen, hayat boyu sürecek bir yolculuğun rehberidir. Onun görevini anlamlı kılan, bu yolda yürürken harcadığı emek ve gösterdiği sevgidir. Ne güzel ki, öğretmenlik sefer mesleğidir ve bu sefer, zaferlerin ötesinde bir anlam taşır.
Eser ATAKAN - 23.12.2024