24 Kasım Öğretmenler Günü’nde ve 20. Eğitim Şura’sında gündeme gelen ve 12 Aralık Günü TBMM’ de görüşüleceği belirtilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içeriğinin açıklanmaması eğitim camiasında kaygıya ve güvensizliğe yol açtı. 1 milyonu aşkın öğretmeni ilgilendiren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun nasıl ve kimler tarafından hazırlandığı, öğretmenlere getiresinin olup olmadığı, öğretmenlerin özlük hakları ve mali haklarında ne gibi değişiklerin olduğunun bilinmemesi ve paydaşları olan öğretmenlerin, eğitim sendikalarının görüşlerinin alınmadan meclise getirilmesi kaygılara ve güvensizliğe yol açarken, oldu bittiye getirilecek bir meslek kanunu olması düşüncesini uyandırdı.
Özellikle son günlerde meslek kanununun içeriğinde yer aldığı duyurulan detaylarlarla, öğretmenlerin zam beklentisinin, Uzman ve Başöğretmenlik uygulamasıyla karşılıyor”MIŞ” gibi bir gündem yaratılması eğitim camiasında haklı tepkilere yol açtı. Öğretmen Kariyer Basamakları ayrı bir konu, enflasyon karşısında eriyen maaşların güncellenmesi ayrı bir konudur. Ayrıca eğitimcilerin beklentisi meslekte 10 yılını doldurana Uzman öğretmenlik, 20 yılını doldurana Başöğretmenlik ünvanının verilmesi yönündedir. Sınav ve eğitim şartıyla 2005 yılında başlatılan 16 yıllık bir adaletsizlik giderilmeyecek, daha da büyüyecek öğretmenler arasındaki huzursuzluk artacak ve iş barışı da daha çok yara alacaktır. Kariyer Basamakları sorununu öğretmen maaşlarına yapılacağı söylenen 1000 tl ve 2000 tl’ lik bir artışla dile getirip zamla örtüştürmek de konunun kafa karıştırarak çıkmaza girmesine sebep olmaktan başka bir şey değildir. Öğretmenler çıkarılacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda somut çözümler ve iyileştirmeler istiyor, kafa karıştırarak “MIŞ” gibi çözümler istemiyor. 657 sayılı devlet memurları kanunu’ndaki hakları korunmasını, var olan haklarının zarar görmemesini istiyor.
Eğitimciler olarak mesleğimizin itibarını iade edildiği, mali bakımdan ve özlük hakları bakımından yaşamakta olduğumuz sorunlara çözüm üretecek bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun elektronik ortamda biz öğretmenlerin ve eğitim sendikalarının görüşüne açılarak çağımızın ihtiyaçlarına da cevap verecek nitelikte işbirliği ile hazırlanmasını isterdik. Ancak,hazırlanış aşamasında bile öğretmenlerin görüşlerinin önemsenmediği bir meslek kanununun, öğretmenleri ne kadar ve nasıl temsil edeceği düşüncesi şimdilik kafaları allak bullak etti bile.
Sosyal medyada eğitimci gruplarında yapmış olduğum “ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU'NUN, ÖĞRETMENLERİN SORUNLARINI ÇÖZECEK DÜZENLEMELER İÇERDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? sorusuna ilgi büyük oldu. Anket sonucu ve katılımcılarını yorumları Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında öğretmenlerin duyduğu tedirginliği, hem veri olarak hem de görüş olarak ortaya koyar nitelikte oldu. 20 saatlik kısa bir süre içinde 3 Bini aşkın katılım sağlandı. Katılımcıların 2750’i yöneltilen soruya “HAYIR”, 250’si “KISMEN”, 100’ü ise “EVET” cevabını verirken yorumlarıyla da kaygılarını dile getirdiler. İşte o yorumlardan bazıları…
“Hayır hayır 100.000 kere hayır”
“Ben tuzak olduğunu düşünüyorum. Geçmişte yapmak isteyipte yapamadıklarını hatırlayın derim. Bal kaymak olsaydı, çarşaf çarşaf ilandan geçilmezdi.”
“Meslek kanununu kimin yaptığı önemli? Üzerine çalışıldığı söylenen taslak berbat bir şeydi...”
“Elimizden hakkımız da alınır Diye korkuyorum.”
“Keşke bu soruya %99 evet diyebilseydik.”
“Makam fark etmeksizin herkes adamını kolladığı/kollamaya devam ettiği sürece arpa boyu yol alamayız. Genelde il ve ilçelerde valisinden, il ilçe müdürüne, müfettişinden memuruna kadar sistematik bir kollamacılık kayırmacılık ağı var. Tıpkı örümcek gibi her yeri sarmış. Ve doğal olarak işini düzgün yapan birisinin de adalete, eşitliğe, kanuna olan inancı sarsıntıya uğruyor. Benim şahsi fikrim.”
“Öğretmenlerin Bi haber olduğu meslek kanunu anca biz biliriz i bir dayatma kanunu olur.”
“Ne olduğunu ne hazırladıkları nı bir bilsek..karar veririz de... mübarek sürpriz yumurta gibi ne çıkacak belli değil...bir gizem ,,bir gizem”
“İçeriği kapalı herşey tehlikelidir..”
“Çıkarsa büyük bir ihtimalle meslek kanununa siyasi yandaşçılık hükmedecek”
“Öğretmenliğin itibarı mı kaldı ki kanun çözecek
“Öğretmenliğin itibarı mı kaldı ki kanun çözecek
“Öğretmenliğin itibarı mı kaldı ki kanun çözecek”
“Eğitimdeki gelinen nokta! Mutsuz, çaresiz, bir o kadar da PSIKOLOJIK tramva yasayan bir eğitim. Yeni ayrıştırıcı nifaklar içerdiği için adı bile beni rahatsız ediyor”
“Günü kurtarmak için çıkarılmış yarım yamalak ve sürdürülebilirliği olmayan bir kanun olacağına dair kuvvetli şüphelerim var. Yaptıkları yapacaklarının teminatı ise böyle bir şey ortaya çıkaracaklardır diye düşünüyorum.”
“Amaç, öğretmenleri 657'den çıkartmak.”
“Ne olduğunu bize söylemiyorlar.İçinde gizlilik olan şeyden öğretmene hayır gelmez.Bunların yapacağı hiçbir şeyden hayır gelmez zaten.Bunlar bir şeye dokunuyorsa daha da bozmaktır amaç düzeltmek şöyle dursun!”
“Öğretmenlere sormadan kendileri hazırlayacakları için hiçbir şeyin değişeceğini düşünmüyorum. “ ve benzer yorumlar peş peşe sıralanıyor.
Sonuç olarak; dileriz çıkarılacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayız. Altın topu gibi bir Öğretmenlik Meslek Kanunu sorunumuzla da bugünlerimizi aramayız. Öğretmenler olarak yarınlarımız için mesleğimizin güvence altına alınması ve gelecek endişesi yaşamamak için tüm eğitim sendikalarını iş birliği içinde tedbir almaya çağırıyoruz. Yarın geç olabilir…
Kadriye DEMİREL-Eğitimci Yazar