Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Eğitim ve Fen-Edebiyat Fakültelerinden mezun olan öğretmen adayları MEB’e kadrolu olarak atanamadıkları için ücretli öğretmenlik yapmak durumunda kalmaktadır.
Bu öğretmenler MEB’in okullarında kadrolu öğretmenler gibi derse girmektedir, yıllık plan hazırlamaktadırlar, nöbet tutmaktadırlar, e-okul’a not girmektedirler, toplantı ve kurullara katılmaktadırlar. Ücretli öğretmenler, atanmış öğretmenlerle aynı işi yapmaktadır. Tek farkları kadrolarının olmaması, özlük haklarının olmaması ve maaşlarının az olmasıdır.
Ücretli öğretmenler, devletin normal öğretmenleridir. Yani devletin okullarında mesai yapmaktadırlar. Aile kurmuş, çoluk çocuk sahibi olmuş, belli bir yaşa gelmiş ancak atanamamış ücretli öğretmenlerin kadroya kavuşturulması veya özlük haklarında iyileştirmeler yapılması sosyal devlet açısından büyük önem taşımaktadır.
Ücretli Öğretmenlerin Sorunları Nelerdir?
1) Asgari ücrete yapılan zammın ardından ücretli öğretmenlerin aylık kazançları asgari ücretin gerisinde kalmıştır.
2) Ücretli öğretmenin aile ve çocuk yardımı yapılmamaktadır. Oysaki taşeron işçileri bile aile ve çocuk yardımı almaktadır.
3) 30 saatin altında derslere giren ücretli öğretmenlerin sigortaları yarım veya eksik yatmaktadır.
4) Ocak ayından itibaren öğretmenlere nöbet ücreti getirilmişti ancak ücretli öğretmenler bu ücretten yararlanamamaktadır.
5) Kar tatillerinde veya diğer tatillerde ücretli öğretmen maaş alamamaktadır.
6) Yarıyıl tatillerinde ve yaz tatillerinde yine maaş alamayan ücretli öğretmenler yıl içerisinde asgari ücretlilerden bile az para kazanmaktadır.
7) ÖSYM ve MEB’in merkezi sınavlarında ücretli öğretmenlerin görev alma hakları yoktur.
8) Yetiştirme ve destekleme kurslarında öğretmenler çift katı ücret alırken ücretli öğretmenler normal ek ders ücreti almaktadır.
9) Ücretli öğretmenin MEBBİS’te kayıtları yoktur ve öğretmen kimlik kartları da yoktur. Dolayısıyla öğretmenlerin yararlandığı haklardan faydalanma şansları da bulunmamaktadır.
10) Sevk ve rapor aldıklarında ek dersleri direkt olarak kesilmektedir. Onlar için ek ders demek normal maaş demektir. Dolayısıyla maaşı hemen kesilmektedir.
11) Ücretli öğretmenin mazeret izni hakları da yoktur. Herhangi bir izin durumunda yine hemen ek dersleri kesilmektedir.
12) Sınıf öğretmenliği veya sosyal kulüplerde görev alan ücretli öğretmenlere ayrıca bir ücret ödenmemektedir.
Özetle; Ücretli öğretmenliğin psikolojisini ancak yaşayan bilecektir. Taşerona kadro için çalışmalar sürerken ücretli öğretmenlerle ilgili bir adım atılması da gerekmez mi? Hem maaş anlamında hem de özlük hakları bakımından ücretli öğretmenlikle ilgili adımlarda geç kalmadık mı? Temennimiz tüm öğretmenlerin kadrolu olmasından yana ancak o günler gelene kadar ücretli öğretmenlerimize sahip çıkmalıyız. Maliye Bakanlığı işin parasal boyutunu, Milli Eğitim Bakanlığı da işin teknik boyutunu masaya yatırıp ücretli öğretmenlerimize hak ettiği değeri vermelidir diye düşünüyoruz.