Öğretmenlik Yaparken Seni En Çok Neler Üzüyor?

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Anlayışsız veliler ve vurdumduymaz öğrenciler.

Ay sonunu nasıl getireceğim diye endişe ederek ders anlatmaya devam etmek

Adil olmayan mülakatlar

Eğitim fakültesi mezunu olup mesleğini yapamamak

Öğretmenlik yapamamak

4 yıllık fakülte bitirip defalarca KPSS'ye girip Öğretmen olamamak

Boş sınav kâğıtları

Sürekli değişen yap boza dönen eğitim sistemleri, yaptığımız işe fedakarlıklara göre aldığımız maaş ve ek ders ücretinin günün ekonomik şartlarına göre yetersizliği, bitmek bilmez evrak dosya işleri.

Velilerin fanusta yetiştirir gibi çocuk yetiştirmeleri.

Bambaşka yeteneği ilgisi olan öğrencilere zorla bir şeyler öğretmeye çalışmak

İdarenin işveren gibi davranıp öğretmenleri işçi gibi görmesi.

Maaşı bugün alıp aynı gün eksiye düşmek

Çiçeği burnunda müdürlerin yaptığı mobbinglerin farkında olmamaları.

23 yıllık öğretmen olmama rağmen krediye bulaşmadım diye hala başımı sokacak bir evimin bile olmaması ve öğretmenin maddi ve manevi paspas durumunda olması

Öğrenmek istemeyen birine bir şeyler öğretmeye çalışmak ve bunun sonucunda ukala tavırlara maruz kalmak

Öğretmenlikten haberi olmayan öğretmenler, eğitimle yakından uzaktan ilişki olmaması gereken okul idarecileri ve eğitimle ile ilgili karar alıcılar. Ayrıca kitap bile alamamaya, sinemaya, konsere, yurtdışına gidemememize sebep olan ekonomik durumumuz.

Hangi davranış olursa olsun yaptırımı olmayan yönetmelik. Öğrenci hakaret eder susar oturursun, veli hakaret eder susar oturursun, sosyal medyada ne idüğü belirsiz bir sürü hakaret eder susar oturursun... Bunlar hem çok yoruyor hem üzüyor.

Pedagoji bilgisi olmayan insanların eğitime yön vermesi ve dolayısıyla eğitim sisteminin olmayışı.

Egosunu tatmin etmek için abidik gubidik görev verenler beni çok üzüyor.

Yanlış üsluba maruz kalmak. Bazen veliler, bazen meslektaşlarım, bazen idare

Her şeyi bilen, bilmiş veliler. Çocuktur yapar zihniyeti, çocukları sorumsuz yapıyor.

Ben görsel sanatlar branşı öğretmeniyim ve dersimi müdür dahil dikkate almamaları ve boş ders olarak görmeleri beni aşırı üzüyor. Bu zamana kadar kendi resim dersleri boş geçtiği için...

Sözde “meslektaşlar”. Sürekli dedikodu, sürekli ayak kaydırmaya çalışma, kişisel meseleleri ve hırsları okul ortamına taşıma vs vs. Kendi kendime bunlar nasıl öğretmen olmuş diyorum.

Mesleki doyuma ulaşamamak. Çocukların derse ilgisizliği.

Eşimden çocuğumdan ayrı yaşamak!

LİYAKATSİZ İDARECİLER.

Beni en çok ÖMK ve KBS üzdü. İtibarsızlaşmış ve aşağılanmış hissetmek gerisi laf-ı güzaf

Sıradanlaştırılmak...

Verdiğimiz emeğin karşılığını alamamak değer görmemek

Yer değiştirmenin bu kadar zor olması atamalarda birinci ve ikinci atamada açılan adaletsiz yer dağılımı hiç kimse aynı yer ve koşullarda 3 yıldan fazla çalışmak zorunda bırakılmamalı

Saygısız ve söz dinlemeyen öğrenciler

Öğretmenler de öğrenciler de günü doldurma hissiyle okula gelmesi ve ortak bir tarih oluşturamayan yüzeysel zamanların geçirilmesi.

Ortaokulda disiplin yönetmeliğinin olmaması [uygulanmaması] akran zorbalığı vb.

Verilen eğitimin karşılıksız kalması. Güzel davranış, güzel konuşma, doğaya insana saygıyı, hoşgörüyü anlatırsın ama dönüp baktığında hiç birini çocuklarda göremezsin. Bir öğretmenin en çok umudunu kıran şeydir bu

Veli ilgisizliği, çocuklarına sevgisizliği

İsteksiz öğrenciler. Hem köyde hem şehirde çalışan biri olarak yazıyorum isteksizlik en büyük etken. İstekli ama imkânsız olan öğrenciler başarabiliyor ama tersi namümkün. Birde kalabalık sınıflar.

Birçok öğrencinin kariyer planının “fenomen olmak” olması beni gerçekten çok üzüyor.

Okulu babasının çiftliği gibi kullanan müdür. hele bir de memur ve rehberlikçi ile çete olmuşlarsa.

Atanamamak.. az maaşla çok iş yapmak.. kendimi yıpratmak..

Disiplin sorunları ve yaptırım olarak okul değiştirme ( daha iyi bir okul ) veya 5 gün süreyle uzaklaştırma gibi komik cezaların olması.

2 çocuğumla eşimden kilometrelerce uzakta yaşamak

Asgari ücretin altında maaş almam ve adımın öğretmen olması

Öğrencilerdeki isteksizlik, bezginlik, amaçsızlık, hedefsizlik, öğrenmeye karşı geliştirdikleri olumsuz tutum, kendilerini zorlamamaları

Meslektaşlarım ve velilerim

Öğretmenlik yapmaya çalışırken öğretmenler tarafından kıskanılmak

Şımarık evli öğretmenlerin keyfi olacak diye tayinimin çıkmaması, senelerdir yerimden yurdumdan ayrı kalmak.

Niteliksiz müdür veya müdür yardımcıları tarafından yönetilmek...

Meslektaşların boş bir şekilde okula gelip eğitim öğretim dışında her boku yapmaları.

Aileden + hiçbir şey almadan okula gelmiş/gelmek zorunda kalmış özsaygısı olmayan öğrenciler.

3 alan öğrencinin de 100 alan öğrencinin de bir üst sınıfa geçmesi, mühim olan diploma ise ikisi de alıyor

Bakanlığın bizi bir yük olarak görmesi öyle olmasa biz ne maaş zammı ne ek ders için bu kadar sesimizi yükseltirdik

Ekonomi ve kiralar yüzünden istediğim yerde çalışamıyor olmak

Evrak isleri, güvensiz okul iklimi

Meslektaşlarımla aynı işi yapmama rağmen "ücretli" adı altında asgari ücretin altında bir maaş almak ve yokmuş gibi sayılmak...

Getirilen hiçbir uygulamanın öğretmenin yararına olmaması

Öğretmenler ve öğrenciler arasında fırsat-imkân eşitliğinin olmaması!

Resim olarak öğretmen değil çoban olarak görülmemiz.

Çocukların sistemle ilgili boşlukları fark ettiğini görerek dersleri dinlemeleri...

Benim çocuğum yapmaz diyen veliler

Eğitimle ilgisi olmayan binlerce adamın ahkâm kesmesi ve her şeyi bilmesi.

Lise matematikçi olarak atandığım okulda henüz dört işlem bilmeyen öğrenci sorunsalı

Mesai saatinden sonra velilerin araması Bu yüzden telimi uçak modunda tutuyorum .

Öğrencilerin doğaya, çevrelerine duyarsız olmaları ve (bazı öğrencilerin) ders sırasında gösterdikleri başarıları sınavda göstermemeleri

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber