Öğretmenlik Mesleği Neden İtibar Kaybediyor?

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Öncelikle bir meslek neden itibar kaybeder?
1-Mezun Sayısı
Para birimi gibi düşünecek olursak: Para bundan 50 yıl öncesine kadar altın ve gümüşe karşılık basılan ve piyasaya sürülen bir alışveriş aracıyken günümüzde başta dolar olmak üzere birçok para birimi sınırsız ve karşılıksız basılarak hem kaynakların tüketimini arttırmış hem de global ve ulusal enflasyona sebep olmuştur. Bu durum, para birimlerinin sınırlı kaynağa sahip olan altın karşısındaki değerini her geçen gün düşürmüştür.
Bu örneği öğretmenlik ve diğer mesleklerle ilişkilendirilecek olursak yıllık öğretmen ihtiyacına karşılık mezun verilen öğretmen sayısının fazlalığı, mesleğin itibarını düşüren ilk ve en önemli husustur. Bu durum, resmî sayısı 1.000.000 civarı olan hiçbir öğretmenimizi rahatsız etmiyorsa itibardan söz etmeye de hakkımız yok. Bu anlamda ses çıkararak, YÖK ve üniversitelere dur dememiz gerekmektedir.
2-Ücret 
Öğretmenlik mesleği ve diğer memuriyetlerin yanlış ekonomi politikaları ile hakkaniyetli yapılmayan toplu sözleşmelerden dolayı her geçen gün alım gücünün düştüğünü görmekteyiz. Öyle ki günümüzde ortalama bir öğretmen maaşı yoksulluk sınırının yarısına denk gelmektedir. Bu durumda kim suçlu diye soracak olursak? Elbette biz! Abartmadan belirtmek gerekirse öğretmenlerimizin büyük çoğunluğunun toplu sözleşmeden haberi bile yok. Öğretmenlerimizin sendikal faaliyetlere uzak kalması, sendikal haklarını bilmemesi, sendika üyeliğinden sonra sendikal faaliyetleri takip etmemesi, hak kayıplarına karşı toplu tepki koymaması da yine bu durumun sebeplerinden biridir. 
3- Mesleki Gelişim
Ülkemizde öğretmenlik mesleği yakın bir zamana kadar ortaöğretimden beslenir ve ordan gelen birikimle yükseköğretime devam edilirdi. Örneğin Anadolu Öğretmen Liseleri, kız meslek liseleri.. Bu tür liseler öğretmenlik mesleğinin debisini arttıran saf kaynaklardı. Bugün gençlerimiz mevcut Liseleri tamamladıktan sonra 3 saatlik bir sınav puanının sürüklediği mesleklere itilmektedir. Puan nereye yeterse gençler oraya.. Dünyada tanımlanmış meslek sayısı 42 binken ülkemiz gençlerinin çoğunlukla güvenlik, sağlık, eğitim ve iktisat bölümlerine yığılması da niteliksiz üniversite mezunu işsiz ordularına sebep olmuştur. Bilinçsiz mesleki yönlendirme, iş kaygısı, toplumsal yönelimler gibi sebepler çocukarımızı bu sisteme mecbur bırakmaktadır. Bunun sonucunda ilgisine uzak mesleği icra ederken motivasyonsuz, verimsiz ve amaçsızca çalışan insanlarımız.. 
Bizler de öyle değil miyiz?
Kaçımız severek seçtik bu mesleği.. Atanalım. Güvencemiz olsun. Çalışalım ve maaş alalım. 
Bu da bir şekilde mezun olup kendini sınıfta bulan öğretmenlere sebep olmuştur. Ben meslek hayatım boyunca kendi yıllık ve günlük hazırlayan öğretmene hiç şahit olmadım. Anadili gibi veya orta üstü seviyede yabancı dil bilen kaç kişiyiz? Profesyonel spor uğraşı olan kaç kişiyiz(halı saha maçı hariç)? Herhangi bir sanat becerisi olan kaç kişiyiz?  Kaçımız haftalık makale ve yayın takibi yapıyoruz? Kaçımız yayın yazıyor? Kaçımız sınıfımızda her öğrenci için ayrı ayrı gelişim dosyası tutuyoruz?Kaçımız bireyselleştirilmiş eğitim ile sınıf içinde özel öğrencilerin takibini yapıyoruz? Kaçımız eğitim sistemi ile ilgili problemleri raporlaştırıp üstümüze iletiyoruz? Yok. Yok. Yok.. 
Uzmanlığın yoksa itibarın olmaması çok normal. Bunda şaşırılacak bir şey yok.
4- Eğitimde Politika 
Kutuplaştık. Tepeden tırnağa kutuplaştık! Her kesimde her meslek grubunda her alanda kutuplaştık. Arkadaşlıklardan insan ilişkilerimize kadar her şeyimize ideolojimiz karar verir oldu. Adamcılık, sendikacılık, particilik içimizde. Bu durum her geçen gün daha da kemikleşti. Bu olmadan işler yürümüyor? Gerçi olsa da yürümüyor. Liyakat bitti. Toplum birbirine küs. Üstelik toplumun lokomotifi öğrenmenlerimiz ve idarecilerimiz bile partizan yaklaşımlar sergilemektedir. Bunu veliler dahil herkes görüyor ve hissediyor. Bizler eğitimciler olarak ne zaman ki parti üstü düşünürsek o zaman bu ülkede bir şeyler düzelmeye ve devletimiz yeniden filizlenmeye başlar.. Biz eğitimciyiz. Farklı, adil ve eşit olmalıyız. Biz sürücü toplum ise yolcu.. 
Güç ve itibar insan sayısından kaynaklanmaz. İnsanın kalitesinden kaynaklanır. (Ayşe Kulin)
Sizce de öyle değil mi?
instigram: @egitim_dusunce

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber