Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğretmenlerin yoksulluk sınırının da altında kalması prestij, ruh sağlığı ve öğretim performansını olumsuz etkiliyor. Daha da korkuncu gelecek nesilleri de kurtaracak adımlardan gün geçtikçe uzaklaşıyoruz.
1-) Konut kredi paketleri açıklanıyor, milyonluk evler konuşuluyor. Aylık geliri ortalama 7000 - 7500 lira olan bir öğretmen 1 milyon lira kredi kullanmak istediğinde bile bunun aylık ödemesi 15 bin lirayı aşıyor. Bunu nasıl ödeyebilir?
2-) Mevcut faiz indirimleri kilo kilo altını olan kesimi ilgilendiriyor. Bu anlayış zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapıyor. 4 - 5 bin liralık kirayı ödeyemeyen öğretmen ne yapacak?
3-) Fırsat bu fırsat diyecekler tekrar konut alımına sarılacak, ben şunu anlamıyorum. Bu ülkenin sorunu konut değil. Alım gücünü yükseltecek, üretimi arttıracak tedbirler gerekli olduğu halde ısrarla inşaat sektörünü canlandırmaya, halkın döviz ve altınını inşaata yönlendirmeye çalışıyoruz. Bunun ekonomiye faydası ne? Geçici bir rahatlama sonrası herkes ev sahibi olsa bile domatesin, patlıcanın 50 lira, etin 250 lira olduğu günleri de görürsek ne yapacağız dostlar?
4-) Reel faizden düşük bir oranla borçlanmak uzun vadede kar getirse de ekonomi çöküyor. Birlikte eriyoruz. Kısır döngüye girdiğimizin farkında mısınız? Her ayın ilk ekders haftası ile 15'ini beklemek, ocak ve temmuz aylarını beklemek sürüncemesindeyiz.
5-) Konutu aldın. Diyelim ki 500 bin liranız var. 500 - 750 bin lira kredi kullanacaksınız. Kıt kanaat ödeyeceksin borcunu. Faturanı nasıl ödeyeceksin? Mutfağını nasıl dolduracaksın? Evinden hiç dışarı çıkmayacak mısın?
6-) Gayrimenkul, arsa çılgınlığı ekonomiyi geliştirmiyor. Bindiğimiz dalı kesiyoruz. Toplumun alışkanlıkları dizayn ediliyor. Kentler dolduruluyor, inşaat furyasından miras yaratmaya çalışıyoruz. Gelecek nesillere bu konutları mı bırakacağız? Şu an sıfır diyerek bindiğin arabayı mı bırakacaksın çocuğuna?
7-) Ben evladıma konut, araba, arsa değil iyi bir eğitim miras bırakmalıyım. Dil öğrenmeli, dünyayı gezebilmeli, tarihi zenginlikleri tanıyabilmeli. İyi bir üniversiteyi kaygısızca okuyabilmeli, arge yapabilmeli. Sanatla ilgilenebilmeli. Bizim kaygımız bu olmalı dostlar. Mekanik ve yaşamımızı öğüten, bağımlısı olduğumuz betonarme bir mirasta gelecek göremiyorum. Çok üzgünüm.
Alıntı: Oğuz Ateil