ÖĞRETMEN OLMAK

Eğitim-Öğretim kavramı bir çocuğu hem akademik olarak hayata hazırlamak ve hem de hayat gereği bir çocuğa kazandırılması gereken edinimleri (görgü kuralları, toplumsal kuralları, sağlıklı tutum ve alışkanlıkları, sorumluluk ve davranışlar ki (günlük vücut, saç, el yüz temizliğini içinde barındırır) kısacası kişisel öz bakımını öğrenmesi eşyalarını düzenli temiz kullanması ve çevresini, okulunu , sınıfını, sırasını temiz ve düzenli kullanması vb gibi kazandırıldığı bir süreçtir. 
Bu süreçte bütün bunları öğrencilerine kazandıracak olan da yine ÖĞRETMEN yani öğretmenidir. Öğretmenin bu bilinçte ve bilgi düzeyinde ve bu misyonu edinmiş olarak görevine başlamış olması önemli ve gereklidir. 
Dün ve bu günün sosyal medyada günceli olan bu örnekte görüldüğü gibi… bu tür durumlar da kişisel mi? desem istisna mı? desem bunun böyle olmadığının bir kanıtıdır.
Bu kızımızın (öğretmen demek istemiyorum çünkü öğretmiyor, eleştiriyor, itiyor). Yazık ifadesinde  temiz olmamayı bölgesel bir sorunmuş gibi dile getirmesi de aslında ötekileştirme zihniyetinin cümlelere dökülmüş halidir. Bunu internet gibi bir ortama taşıması tabiki etme bulma dünyası kızımızın çok çok aleyhinde olmuştur. 
Bazıları gençliğine, acemiliğine bağlayarak bu sorunu tartışıyorken, bazıları da tamamen linç etmektedir.
Benim fikrim de öğretmenliğe atanmış yaş ve bilinçte olan yetişkin bir bireyin bu davranışlarının başka başlıklar altında normalleştirme, koruması yapılması veya linç edilmesi yerine kanun ve yönetmelikler çerçevesinde hukuki cezası ne ise gereğidir. 
Sosyal medyada bu görüşünü yazarken alkışlanmayı mı bekliyordu acaba? Bile bile kendini ateşe atmış ve hem kendisine ve hem de tüm topluma yazık etmiştir. 
Biz küçükken her pazartesi öğretmenimiz ellerimiz temiz mi? tırnaklarımızı kesmiş miyiz?, beyaz temiz mendilimiz var mı?  kontrol ederdi. Hepimizin saçına, kulaklarına göz gezdirirdi. Bize banyonuzu yaptınız mı? diye sorardı. Önlüklerimizin ve beyaz yakalarımızın temiz ve ütülü olması gereğini söylerdi. Biz de öyle temiz mis gibi giderdik okula.  Bir öğretmen olarak buna eminim Veli toplantılarında anne babalarımıza da bu beklentilerini ifade etmiştir. 
Çünkü ben de 30 yıldır Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman olarak , okulumda, sınıflarda bu konularda öğrencilere bilgi veriyorum, sunumlar yapıyorum. Uygulamalı el yıkama nasıl yapılır öğretiyorum. Okulumun bütün lavabolarına okulumuzdaki tüm şartları zorlayarak sıvı sabunluk mutlaka taktırıyorum.
Ülkemizin doğusu, batısı, ortası vs bir çok yerinde görev yaptım. Hemen her yerde aynı. ÇOCUK ÇOCUKTUR ve öğretilmesi gerekir. Bu konularda aile desteği için velilere de eğitim verdim. Rehberlik yaptım.
Sevgi, kabul, sorumluluk bilinciyle.
Esin ÜNGÖR KARAKUŞ
Eğitim Gücü Sendikası 
Genel Başkan Yardımcısı 
Eğitim Gücü Sendikası
Oğuz Özat
MEB Öğretmen
Milli Eğitim Bakanlığı-MEB