Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğretmen nitelikleri ve öğretmenlerin sürekli değişen rolleri
Gerek uluslararası gerekse ulusal düzeyde yapılan değerlendirme çalışmaları ve araştırmalar, öğretim sürecinin kilit noktası konusunda olan öğretmen niteliklerinin arttırılmasını öğretimde kaliteyi arttırmada en önemli faktör olarak nitelendirmektedir. Bu noktada öğretmen niteliğini arttırmanın bir kalıp ifade veya bir söylem olmaktan çıkıp somut göstergeler ışığında tanımlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Alanyazında bu konuda çeşitli göstergeler tanımlanmakla beraber ülkemizde öğretmen profilinin bu özelliklerden hangileri ile ilgili gelişim ihtiyaçları olduğu başlıbaşına bir araştırma konusudur.
Birçok meslek dalı için geçerli olan bir durum mesleğin lisans düzeyindeki öğrenme süreci ile bir yere kadar yürütülebileceğidir. Öğretmenler, belki de değişen dünya parametrelerine en hızlı adapte olması gereken meslek grubudur. Değişen sisteme doğan, farklı beceriler ve yeteneklerle donanması gereken öğrencileri yetiştirme noktasında öğretmene düşen rol belki de, dinamik bir öğretim sürecini tasarlayabilmesidir. Bu da öğretmenin de sürekli bir öğrenen olarak tanımlanmasını gerektirir.
Öğretmenin, bu bağlamda öğretim sürecinin tasarımında rol oynayan unsurlara eleştirel ve gelişimsel ve daha üst bir pencereden bakması kaçınılmazdır. Bu unsurların başında öğretim programlarını ve programların arka planındaki büyük fikirleri anlama gelmektedir. Öğretim programlarındaki değişimler, artık onlara salt kazanımlar listesi olarak bakmanın oldukça yetersiz olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin 21. Yüzyıl becerileri ve Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’nde tanımlanan yetkinlikler ile donatılması hedefleniyorsa öğretim programları konusunda bu yönde bir okuryazarlık bakış açısı geliştirilmelidir. Bir başka deyişle, öğretmenler artık öğretim programına belirli bir sürede tamamlanması gereken bir içerik olarak değil, bu yetkinlikleri kazandırmakta kullanılabilecek bir çerçeve olarak bakmalıdır.
Bunun yanısıra, öğretmen artık öğretim sürecini tek yönlü bir iletişim sürecinden çok, çok yönlü bir sistem olarak algılamalıdır. farklı bilgi ve deneyimlere sahip öğrencilerin, ilgi ve ihtiyaçlarının desteklendiği, sosyal bir ortamda birbirlerinden öğrenmelerinin değerli olduğu, öğrencilerin de öğretim sürecinin planlanmasına, uygulanmasına ve değerlendirilmesine katkıda bulunduğu bütüncül bir öğretim tasarımı anlayışı ile öğretmen artık aynı zamanda bu sürecin tasarımcısı olarak tanımlanmalı ve konumlandırılmalıdır.
Her tasarım sürecinde olduğu gibi bu öğretim sürecinin de sürekli ve gelişime dönük değerlendirme süreçlerini barındırması gerekir. Bu yönüyle öğretmenin ölçme ve değerlendirmeye bakış açısını da gözden geçirmeye ihtiyacı vardır. Değerlendirmenin not vermenin ötesinde öğretim sürecine yön vermek için kullanılması, değerlendirme sonuçlarının kayıt altına alınması ve bu süreci geliştirmek üzere kullanılması ile öğretmen aynı zamanda kendi eylemlerine yönelik sürekli bir araştırma içinde de olacaktır. Bu yönüyle öğretmenin rollerinden biri de araştırmacı olmaktır. Öğretmenin araştırmacı yönü etkili öğretim tasarımlarını planlama sürecinde de onun en önemli yardımcısıdır.
Tüm bunların ışığında “öğretmen” kavramı belki de “öğrenen-araştırmacı öğretim tasarımcısı” olarak yeniden tanımlanmalıdır. Bu yönüyle eğitmeyi hedeflediği kitle ile paralel olarak 21. Yüzyıl becerileri ve Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’nde tanımlanan yetkinliklere sahip olan bir öğretmen olmaya daha da yaklaşacaktır.
Zerrin Toker
Kaynak: https://tedmem.org/blog/ogretmen-niteligi-ogretmenin-degisen-rolleri