İki Öğretmen, Biri Almanya’da, Bir Diğeri Türkiye’de Araba Almaya Teşebbüs Ederlerse

Ülkemizde araba almak, uzun yıllardır süre gelen bir yatırım aracı olarak görülmektedir. Araç fiyatları, kurdaki dalgalanmalar ve sürekli değişen vergilerin etkisiyle yerinde durmayı bilmeyen yaramaz çocukları andırıyor. “Acaba vazoyu mu düşürecek? Camı mı indirecek? Yoksa bir tarafını mı kıracak?” tedirginliği ile bizlerin her an hop oturup hop kalkmamıza neden olmaktadır. Beş yıl önce aldığınız bir aracın fiyatı bir bakmışsınız bir anda artmış, sizin beş yaşındaki aracınıza bir zamanlar sıfır araca verdiğiniz paradan daha fazla fiyat biçilir olmuş. Nasıl oluyor da kullanılmış aracınız yeni aldığınız aracınızdan daha pahalıya satılabiliyor? Bu satıştan gerçekten para kazanıyor muyuz? Yoksa paramızın alım gücü günden güne düşüyor mu? Bunlar gibi bir çok soruyu kendimize sormamız lazım. 

Almanya’da iş hayatını sürdüren birisi olarak size net olarak söyleyebilirim ki, Almanya veya Almanya gibi ekonomisine çok nadir tsunami vuran ülkelerde, araba bir yatırım aracı olarak görülmez. Zira sıfır aldığınız aracı ilk fiyatından daha yüksek bir fiyata satma ihtimaliniz yoktur. Bu nedenle hiçbir Alman, kredi çekeyim de yatırım olsun diye gidip araba alayım demez.

Türkiye’deki araç fiyatları birçok ülkeye kıyasla absürt denebilecek rakamlar ile ifade ediliyor. Asgari ücretin 2 bin ₺ olduğu ülkemizde Audi A4 Sedan bir aracın 400 bin ₺’den başlayan fiyatlar ile satılıyor olması düşündürücü. Audi A4 gibi orta sınıf segment bir araç için dört yüz bin devasa bir rakam. Merakımdan Audi’nin Almanya sitesine girerek dört yüz bin rakamına ne alınabiliyor diye biraz araştırdım. Audi’nin Almanya sitesinde her modelin başlangıç fiyatları mevcut olup zevkinize göre istediğiniz özellikleri ekleyebilmektesiniz. Audi’nin internet sitesine göre Audi Q8 SUV çok çok çok rahat, Audi R8 Spyder V10 quattro çok çok rahat, Audi’nin en pahalı modeli Audi R8 V10 Decennium’u iki yüz yirmi iki binden başlayan fiyatla çok rahat alabiliyorsunuz

Yanlış anlaşılmamak için şu noktayı belirtmekte fayda var. Bu makalede anlatılmak istenen şey, rakam olarak Türkiye’de ve Almanya’da aynı miktarları kazanan insanların (Dikkat: Euro veya Türk Lirası brimlerinden bağımsız) her iki ülkede de hangi model araçları alabilecek olmalarıdır. Yani iki ülkede de 3 bin kazanan birey Türkiye’de 400bine Audi A4 Sedan alabiliyorken Almanya’da aynı miktar paraya Audi R8 V10 Decennium (222 bin’den başlayan fiyatlar) + Audi Q8 (76 bin) alabiliyor, cebinde de biraz parası kalıyor. Zaten ülkemizde kredi çekerek iki yüz, üç yüz binlere araç almak yaygın olmasına ve normal karşılanmasına karşılık Almanya’da kredi çekerek iki yüz bin araç alan adama deli gözü ile bakılmaktadır.

Almanya ve Türkiye’de Öğretmen Maaşı
Kıyaslamayı daha iyi anlayabilmek için bir örnek ile Almaya ve Türkiye’de aynı mesleği icra eden iki kişinin alım gücünü ve sıfır model aynı otomobili ne kadar sürede alabildiklerini inceleyelim. Örneğimizde meslek grubu olarak öğretmenliği ele alalım. İşe yeni başlamış, tecrübesiz, iki toy öğretmenin, Almanya’da ve Türkiye’de yemeden, içmeden bütün aylık maaşlarını, sıfır faizle aldıkları araç kredisine harcıyor olduklarını varsayarak, ne kadar bir süre zarfında araç sahibi olabileceklerini inceleyelim. 

Yazını Devamı ve Orjinal Hali: https://notdummy.com/