Eğitim İş Bandırma Temsilcilik Başkanı Kadir Taylan; "En düşük maaş öğretmenlerin"

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

2018-2019 Eğitim-Öğretim yarı yıl karnelerinin dağıtılması, okulların 15 gün tatil edilmesi ile Eğitim İş Bandırma Temsilcilik Başkanı Kadir Taylan yazılı bir açıklama yaptı.

Eğitim İş Bandırma Temsilcilik Başkanı Kadir Taylan; 

"Bu öğretim döneminde en dikkat çekici gelişme ilçemizdeki bazı okulların taşınması oldu. Ayyıldız Anadolu Lisesi, ŞMG Lisesi ve Ali Öztaylan Proje İmam Hatip Okulu Devlet Hastanesi yakınında “Liseler Vadisi” denen yere birçok eksikliklerle taşındı. Ulaşım sorunu, çevre düzenlenmesinin yapılmamış olması, çocukların beslenme problemi, binaların fiziksel eksiklikleri karşılaşılan başlıca sorunlardı. Yine ŞMG ve Ayyıldız Anadolu Liselerinin boşalttığı binalara Evyapan, Vecihibey ve Bandırma Ortaokulları taşındı. Daha önceden bir hazırlık yapılmadan seminerlerin son haftası okulların taşınması birçok soruna sebep oldu. Okullar kendi ekonomik imkânları ile taşınma masraflarını karşılamaya çalıştılar. Yine bu okulların birleştirilmeden taşınması öğretmen ve idarecilerin bazı sorunlar yaşamalarına sebep oldu. Evyapan ve Vecihibey Ortaokulu gibi köklü okullarımız da bu taşınmayla birlikte tarihe karışmış oldu. Yakında kapatılacak olan Ayyıldız Anadolu Lisesi için de durum aynı olacaktır. Bandırma gelişen bir ilçe nüfusu da hızla artıyor. Yeni yapılacak eğitim kurumlarında bu okullarımızın isimlerinin yaşatılacağını umuyoruz.

Okulların taşınmasının ardından ilçe merkezinde lise kalmadığını görüyoruz. Sanıyorum liseleri şehir dışına taşımak gibi bir anlayış yerleşiyor. Kemal Pireci ve Anadolu liselerinin de Kayacık Mahallesine, yapımı yarım kalan Zümrüt Koleji´nin tamamlanarak taşınacağı bilgisini aldık. Buralar bir zaman sonra şehir içinde kalacak, savunmasını bir kenara bırakırsak, bu okullar yürüme mesafesinde değildir. Öğrencilerin servislerle taşınması, okulda yemek yemesi ayrı sorunlar ve ekonomik külfetler ortaya çıkarıyor. Şehit Süleymanbey İlkokulunda dönem başında birinci sınıflar oldukça kalabalıktı. Bunun nedeni de o bölgede Zübeyde Hanım İlkokulunun kapatılmasıdır. Yürüme mesafesi dikkate alınarak bu bölgeye bir okul yapılması gerekiyor.

Bandırma´da eğitime yoğun bir yatırım yapıldığını görüyoruz. Depreme dayanıksız olduğu tespit edilen okullarımız boşaltıldı. Yeni binalarının yapımı devam ediyor. Marmara, Hürriyet ve Yaman Egeli ilkokulları bu okullarımızdan. Yine Bandırma EML´nin yerine Bilsem için bir bina yapılıyor. Kemal Pireci Lisesinin bahçesine ise Hasan Atlı Ortaokulunun yeni binası yapılmaya başlandı. Eğitime yapılan bu yatırımlar sevindirici. Ancak bunların bir plan dâhilinde ve iş güvenliği tedbirlerinin alınarak yapılması yerinde olacaktır. Örneğin Kemal Pirece Lisesi bahçesinde inşaat herhangi bir önlem almaksızın başladı. “Kervan yolda düzülür, biz hele bir başlayalım, gerisi gelir.” düşüncesi yanlıştır. Okulda ders devam ederken öğrencilerin geçtiği kapıdan iş makineleri girmiş, bahçede bulunan prefabrikler sökülmeye başlanmış. Okuldaki arkadaşların da o gün inşaatın başlayacağından haberi yoktu. Prefabrikteki ders malzemelerini alelacele taşımak zorunda kalmışlar.

Liseler Vadisine yapılan ŞMG Lisesinde Fatih Projesi altyapısı olmadığı için akıllı tahtalar götürülmemişti. Bu da özellikle son sınıflarda, sınava hazırlanıldığı için, zaman kaybına sebep oldu. İnternet olmadan da akıllı tahtaların kullanılabileceğini, akıllı tahtaların soru çözümünde çok zaman kazandıracağını söyledik. Boşaltılan okullardan 21 akıllı tahtanın 11 ve 12 sınıflara takılacağını öğrendik. Bu da eksikliklerin giderilmesi açısından önemlidir. Okulumuzun spor salonunda hala kaloriferlerin yanmaması, çatının her yağmurda akması, pencere ve kapıların tam kapanmaması, okul temizliğinin tam anlamıyla yapılamaması hala birer eksiklik olarak karşımızda duruyor. Okul yolunda yaya yolu tamamlanmadığı için giriş ve çıkışlarda öğrenciler araçların arasında kalıyor. En kısa zamanda yaya yolu ve araç yolunun ayrılması gerekiyor.

Bildiğiniz gibi bu sene ortaokulların liselere giriş sınavına girme mecburiyeti kaldırıldı. Sınavla öğrenci alan okullar belirlendi. Nitelikli okullara yerleşemeyen ve sınava girmeyen öğrenciler ise evlerine yakın okullara yerleştirildi. Fakat öğrencilere zorunlu olarak meslek lisesi veya imam hatip lisesi tercihi yaptırılması, bazı öğrencilerin istedikleri okullara yerleşememesi, açıkta kalması tepkiye sebep oldu. Velilerimiz bu tepkisinde haklıydı. Bakan, kimse istemediği okula gitmeyecek, herkes evine yakın okula gidecek, derken öğrenciye beş tercih yaptırılması doğru değildi. Yaşanan karışıklıkta diploma ortalaması yüksek bazı öğrenciler meslek liselerine yerleştirilirken daha düşük notlarla Anadolu liselerine yerleşen öğrenciler oldu. Anadolu Liselerinde ise dokuzuncu sınıf öğrencileri arasında ders başarılarında oldukça büyük farklar ortaya çıktı.

Liselere giriş sisteminin ön hazırlık yapmadan, plansız şekilde değiştirilmesi meslek liselerin boş kalmasına sebep oldu. Öğrenci ve veliler tamamen üniversite sınavına bel bağlamış durumda. Esasında yeni açılan üniversitelerle birlikte de açıkta kalan öğrenci de pek olmayacak gibi ama iyi bir bölüm kazanmak önemli. Öğrencilerimizin lehine gibi görünse de not ortalaması ile sınıf geçmeleri onların yararına değildir. Bu şekilde gelen başarı da gerçek başarı değildir. Kimi öğrencilerimizin sene kaybetmeden meslek lisesine geçmesi gerekiyor. Öğrenci ve velilerimize mesleki eğitimin önemi anlatılmalı ve öğrencilerimiz mesleki eğitime yönlendirilmelidir.

Öğrencileri imam hatiplere yöneltmek için gösterilen her türlü gayret başta olmak üzere, sistem ve müfredatta yapılan değişiklikler kafa karışıklığına sebep oluyor. Gelecek kaygısı güden öğrenci ve veli için de özel okullar tek çıkar yol gibi görünüyor. Esasında eğitime “pahalı bir yatırım” olarak bakan hükümet de özel okulları destekliyor. İlçemizde de özel okulların sayısı gittikçe artıyor. Veliler özel okula verecek parası olduğundan değil çocuklarının geleceği ve iyi bir eğitim almaları için harcamalarını kısarak özel okullara çocuklarını gönderiyor. Bu ise sosyal devlet anlayışı çelişiyor. Devlet parasız, demokratik ve laik eğitim vermekle yükümlüdür.  İlçemizde özel okula kaçışın önüne az da olsa geçilebileceğini düşünüyorum. Yeni dersliklerin yapılarak sınıf mevcutlarının azaltılması burada ilk adım olacaktır.

Bilindiği üzere okul idarecileri çoğunlukla bir sendikanın üyeleri arasında atandı. Bu atamaların bir kısmının liyakate önem verilmeden yapıldığı ortadır. Böyle idareciler, uzun yıllar aynı okulda görev yaptığı öğretmen arkadaşlarına nezaketsiz davranabiliyor, açık arama derdine düşebiliyor. Her alanda olması gerektiği gibi idareci atamalarında liyakate dikkat edilmesini istiyoruz.

Şakir Demirhan´dan sonra ilçemizde kısa zamanda çok Milli Eğitim Müdürü görev yaptı. İlçede sık sık Milli Eğitim Müdürü´nün değişmesi, üstelik bunda da siyasilerin etkisinin olması ilçemiz açısından iyi olmadı. İlçemizde şube müdürlüğü de yapan ve ilçenin eğitim ile ilgili sorunları bilen Mutlu Bey´in her türlü siyasi etkiden uzak, ayrım yapmadan, çalışanları ile barış içinde görevini yürüteceğini umuyorum.

Bazı okullarımızda öğlen arası nöbet sorunu yaşandı. Okul müdürleri nöbetçi öğretmenin nöbet süresince yerinde durmasını istedi. Bu öncelikle insani değildir. Herkes gibi nöbetçi öğretmen de ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Genel Merkezimiz konu ile ilgili bakanlığa yazmış ve verilen cevapta öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şekilde süre verilmesi, görevin sırayla yapılabileceği ifade edilmiştir.

Enflasyonun beklenilenden düşük çıkartılması, dolayısıyla enflasyon farkının maaşlara düşük yansıtılması, her kesimde olduğu gibi öğretmenler arasında da tepkiyle karşılandı. Üniversite mezunu devlet memurları arasında en düşük maaşı alan öğretmenlerdir. Maaşlarımız yine polis ve müezzin maaşlarının gerisinde kaldı. Basında da öğretmen maaşının kasıtlı olarak yüksek gösterilmesi son derece üzücü, ben 4900 lira maaş alan bir öğretmen tanımıyorum. Gerçek maaşlarımız bundan çok daha düşük.

Kredi Yurtlar Kurumu için yurt yapılacağı bahanesiyle birçok ağacın kesildiğini üzüntüyle öğrendik. Bandırma çevreci bir şehir. İnsanımız çevre konusunda oldukça hassas. Böyle bir durumda acaba yurt yapacak başka bir ye bulunamadı mı? Yoksa bazılarının ağaçtan, yeşilden önemli çıkarları mı var? Üniversitenin doğusunda, kuzeyinde ağaç yok. Oralara bir yerlere pekâlâ yapılabilirdi. Üstelik öğrenciler için ulaşım da sorun olmazdı.

Önümüzde on beş günlük bir tatil var. Bu süreçte okullarımızda görülen eksikliklerin giderileceğini umuyorum. Tüm meslektaşlarıma ve öğrencilerimize iyi tatiller diliyorum."

                  Kadir Taylan

Eğitim İş Bandırma Temsilcilik Başkanı
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber