31.08.2012 Yönetmelik Değişikliği Mağduru Öğretmen Memurlar EÖH sınıfına MEB'e Aktarılsın

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

MEB ve TTKB KRİTERLERİNE GÖRE ÖĞRETMENLİK HAKKI OLAN MEMURLAR

1) Memuriyet öncesi MEB'e bağlı Özel Öğretim Kurumlarında çalışmış, Temel-Hazırlayıcı-Uygulamalı Eğitim ve Sınavlarını başarıyla tamamlamış MEB 12.05.2015/13 genelgesi ile de teyit edilen asil öğretmen olmuş asil memurlar 

2) Üniversitelerin ilgili bölümlerini bitirmiş, öğretmenlik yapma hakkına sahip aday öğretmen olacak asil memurlar

Öğretmen olduğu halde bu kamu personelinin VHKİ, bilgisayar işletmeni, şef, zabıt kâtibi, icra memuru, gümrük-muhafaza memuru, ambar memuru, polis, gişe görevlisi, adliye çalışanı, infaz koruma memuru, itfaiyeci, şoför, kaloriferci, hizmetli, 399lu kamu personeli... Vs. gibi mezuniyet dışı unvanlarda çalışmak zorunda kalmaları Devletimiz için maalesef çok büyük yetişmiş beyin gücü israfı, verimsiz insan kaynakları planlaması olduğunu düşünüyoruz.

ÖĞRETMEN OLAN MEMURLARI MEB'E GEÇİRMEK EN UYGUN ÇÖZÜMDÜR. "ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK SİSTEMİ"  ÇARE DEĞİLDİR! 

Çoğunlukla öğretmen olabilme belgelerine sahip olmayan 80000 civarında ücretli mevsimlik çalışanla okullarda öğrencilerin karşısına işinin tam da ehli olmayan kişilerin öğretmen olarak çıkarılması uygun ve verimli değildir.

15.07.2016 sonrası Olağanüstü Hal döneminde KHK' lar ile meslekten ihraçlar sonucu binlerce öğretmen açığı oluşmuştur.

MEB'in okullarda ikili eğitimden vazgeçip tam gün eğitim-öğretime geçme planı yeni öğretmen ihtiyacı doğuracaktır.

120000 öğretmen ihtiyacına karşın “Maliye Bakanlığı’ nın kadro vermeme sıkıntısına dair” , “Bütçe olanaklarının kısıtlılığına dair” resmi açıklamalar da göz önünde bulundurulduğunda Bütçeye yük getirmeden yalnızca bir kadro kaydırmasıyla en uygun verimle öğretmen açığını azaltacak bir çözüm var:

"Öğretmen Olmaya Hak Kazanmış Kamu Personeli ile Memuriyet Öncesi MEB'e Bağlı Özel Okul ve Dershanelerde Öğretmenlik Yapmış Devlet Memurları" 

Devletimiz tarafından maaşı ödenen, MEB ve Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'na göre de öğretmenlik hakkına sahip memurlardan isteyenlerin kadrolarının devlet dairelerinden devlet okullarına eğitim öğretim hizmetleri EÖH memuriyet sınıfında öğretmen unvanıyla kurum içi ve kurumlar arası geçirilmesi görevli oldukları il-ilçelerde aile birliği korunarak yapılabilir.

Böylece MEB, verimsiz "ücretli öğretmenlik" yerine kimilerinin yüksek lisans ve doktora bile yaptığı, devlet kültürü yerinde, halkla ilişkiler yönünden yoğun kazanımlara sahip, idari-iş deneyimi yüksek; “asil öğretmen olmuş & aday öğretmen olacak” kamu personelini MEB’ e geçmeye özendirerek öğretmen açığının bir kısmını optimum koşullarda Bütçeye ek yük getirmeden kapatacaktır.

KAZANILMIŞ DEVLET ÖĞRETMENLİĞİ HAKKI OLAN MEMURLAR YILLARDIR SESLERİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYOR:

Sizlere de “asıl meslekleri öğretmenlikten uzak devlet dairelerinde unutulmuş kamu personeli olarak asıl mesleğinize geçiş için tek seçenek olarak; memuriyetten istifayla kadrolu özlük haklarından feragat ettirilerek yeniden KPSS ile; yeni mezunlar ve hiç memur olamamışlarla birlikte sadece İlk Atama başlığında mülakat puanı üstünlüğüne göre, 6 (altı) yıl çakılı mecburi hizmetli sözleşmeli öğretmenlik seçeneğini kazanmak” bırakılsaydı; maruz kaldığınız bu haksızlık ve mağduriyet karşısında nasıl bir yol izlerdiniz?

Yapılan denetimler sonucunda öğretmenlikle ilgisi olmayan kişilerin maalesef yıllarca MEB’de görev yaptığı ortaya çıkarıldı. Ziraat Mühendisliği mezunları hala sınıflardayken; 80.000 civarı ders ücretli mevsimlik çalışanlar arasında Gelişim Psikolojisi, Öğrenme Psikolojisi, Ölçme ve Değerlendirme, Program Geliştirme, Öğretim Yöntem ve Teknikleri ve Rehberlik Eğitimleri Olmayan “Ders Ücretli Öğretmenler” varken...

Bizler bu kutsal öğretmenlik mesleğinin eğitimini aldık öğrenimini gördük ki; diplomalarımızla gerçek öğretmenleriz. Ancak MEB’ e atamamız yıllarca yapılmadı. KPSS ile kazandığımız kamu personeli görevlerimizi sürdürürken bu kez de 31 Ağustos 2012’de “yönetmelik değişikliği mağduru memuröğretmen” durumuna düşürüldük.

Aile birliğimizi-düzenimizi kurarak yapmak istediğimiz-verimli olacağımız gerçek işimizde mutlu olmak; Devletimizin geleceği olan çocuklar ve gençlerimizle geleceğimizi en iyi şekilde planlamak istiyoruz.

Sayın Y.Tekin’in dediği gibi "MEB dışındaki aile bireyleri” olarak daha fazla dışarıda kalmayıp MEB ailesine katılmak; artık devlet dairelerinde masa başında değil gönül verdiğimiz emek verdiğimiz asıl işimizle, öğretmen unvanımızla sınıflarımızda öğrencilerimizle ders yapmak istiyoruz.

Sayın Y.Tekin'in Eylül 2014'teki öğretmen ataması töreninde yaptığı konuşmada: "Keşke bütçemiz uygun olsa da öğretmen ihtiyacımızın tamamını karşılayabilsek!" ifadeleri apaçık ortadır! Biz öğrencilerimize kavuşacağız devletimiz de, bütçeye yük getirmeden öğretmen açığının bir kısmını, öğretmenlik yapma hakları bulunan, idari-iş deneyimi yüksek, devlet tecrübesi yerinde, halkla ilişkiler yönünde yoğun kazanımlara sahip kamu personeliyle yani memur öğretmenlerle masrafsızca kapatacaktır!

Öğretmen kamu personeli asıl unvanlarına geçirilirse memuröğretmenlerden boşalacak çoğunluğu GİH, YH sınıfı memur kadrolarının gerçek sahiplerine kalmasıyla "diploma unvanında verimli istihdam" sağlanabilir. 

Ayrıca yaşamlarını biraz olsun güvenceye alabilmek için KPSS ile kazanarak genel idare hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı, ... vs. kamu personeli kadrolu memuröğretmenlerin görev yerleri; okullarda, sınıflarda, tahta başlarında çalışacakları yapmak istedikleri gönüllerindeki gerçek mesleğin ait olduğu MEB'in devlet okullarında EÖH sınıfındaki öğretmen unvanlı kadrolar olduğunu düşünüyor geçişimizin sağlanmasını talep ediyoruz.

ÖĞRETMENLİĞE GEÇECEK YÖNETMELİK MAĞDURU KAMU PERSONELİ KENDİ ARALARINDA SIRALANMALIDIR

MEB ve TTKB kriterlerine göre öğretmen kamu personelinin memur kadrolarının MEB'in devlet okullarındaki öğretmenlik kadrolarına aktarılması yalnızca kendi aralarında belli ölçütlere göre uygun bir sıralamayla olabilir.

1)MEB Özel Öğretim Kurumlarındaki "SSK’lı Öğretmenlik-Öğreticilik süreleri" ile "Memuriyet süresi" toplamı

2)Emekliliğe esas toplam hizmet süresi

3)Mezuniyet tarihi önceliği

MEMURLUK YAPAN ÖĞRETMENLERİN MEB’E AKTARILMASINDA GEÇERLİ MEVZUAT 

* MEB 12.05.2015/13 genelgesi C bölümü: "özel okul ve dershanelerde öğretmenlikte adaylıkları kaldırılmış kamu personeli"

* 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 68-71-72 ve 74.Madde: “ Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür.” 

* 02.12.2015 tarihli Resmi Gazete Yayımlanan Personel İşlemleri Konulu 2015/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi: "Tüm kamu kurum ve kuruluşları... c) Sınıf değiştirerek kurumlar arası nakil yoluyla yapacağı atamalarda Başbakanlıktan izin alacaktır." 

* MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 31.08.2012 değişikliğinin, mağduriyetin giderilmesinden sonraki süreçtekileri kapsaması ve kazanılmış hakları yok etmemesi gerektiği

şeklinde var olan güncel geçerli hukuki durumun; "Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir." tanımıyla T.C. Anayasamızın 10-17.Maddeleri güvencesinde olduğu dikkate alınmalıdır.

İlgili yönetmelik değişikliğinin iptali istemi ile ilgili Danıştay dairelerinde açılmış davalarda MEB Hukuk Müşaviri Serap KOÇ imzalı yapılan savunmada Bakanlık, ihtisas mesleği olan öğretmenlik mesleğine atanma yeterliliğine sahip olup olmadıkları yönünden herhangi bir objektif değerlendirmeye tabi tutulmaları için KPSS'nin zorunlu olduğunu belirtmiştir.

06.05.2010 tarihinde yayınlanan Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5.12,17,21 ve 22. maddelerinde 31.08.2012'de yapılan değişiklik ile memurlukta hizmet süresi esasına dayalı atama çeşidi olan "Kurum içi İlk Atama ve Kurumlar Arası İlk Atama" kaldırılmıştır.

Kamu hizmetinde bulunan memurların en üst öğrenim gördükleri mesleklerde çalıştırılmaları birçok mahkeme kararıyla hükme bağlanmışken böyle bir uygulamanın getirilmesi mahkeme kararlarına aykırılık oluşturmakta, kamu işlerinin bütünlüğü ilkesine de uygun olmayan bir yönetmelik değişikliği olduğu göze çarpmaktadır.

MEB'İN KPSS'SİZ ÖĞRETMEN ALIMLARI:

1) Memurluk yapan öğretmenlerle aynı statüdeki öğretmenlik ölçütlerine sahip şehit-gazi-malul yakınları, yönetmelikte kaldırılan ” kurumlar arası geçişle” KPSS’siz, ÖABT’siz hizmet sürelerine bağlı olarak Kasım 2016'da devlet öğretmenliğine kaydırılmıştır. 
2) 01.09.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 674 sayılı KHK ile devlet memuru da olmayan özel eğitim-öğretim kurumlarındaki 5000 öğretmen KPSS'siz ÖABT'siz devlet öğretmenliği kadrolarına Ekim 2016'da alınmıştır!
3) ”Kurumlararası Yeniden Atama” ile KPSS'siz önce öğretmenliğe atanmış sonra başka unvanda memurluğa KPSS'siz geçmiş ardından tekrar öğretmenliğe KPSS'siz dönmek isteyenler için atama dönemlerinde başvuru başlığı açık tutularak geçişler sağlanmıştır. 
4) Dilekçelere istinaden, KPSS ve ÖABT şartı olmadan “28 Şubat Mağduru” olarak memuriyetten MEB öğretmen kadrolarına tekrar geçiş sağlandı.
5) Engelliler için ÖABT’siz E-KPSS ile alım ve öğretmenliğe geçişler yapılmıştır. 
6) KPSS ile atanmadıkları halde üniversitelerin araştırma-öğretim görevlileri MEB öğretmen kadrolarına KPSS’siz ÖABT’siz kurumlar arası geçiş yapabilmiştir. 
7) KPSS’siz ve ÖABT’siz, milli sporcular MEB'e öğretmen olarak alınmıştır.           

8) 5000 ders ücretlinin mülakatla devlet öğretmenliğine alınma süreci ve yetiştirme yurtlarında büyüyüp memurluğa yerleştirilmiş kişilerin diplomalarına dayalı öğretmenliğe (ilgili yönetmelik ve Danıştay kararıyla kaldırıldığı vurgulanan) kurumlararası geçişlerinin önünün açılması (gazi yakınlarındaki duruma benzer bir şekilde) durumu da ortadadır.

KPSS’NİN AMACI ve ÖABT HAKSIZ REKABETİ 

Memur olmayan yeni mezun ilk atamacılarla tekrar KPSS'de yarışmak adaletsizliktir! Öğretmenlik yapma hakkı bulunan kamu personelinin devlette mesai görevleri ile düzenlemeleri gereken bir aile yaşamları olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Öğretmenlik yapma hakları bulunan bu kişilere tek yol olarak teorikte ilk atama yöntemi bırakılmıştır. Ancak öğretmenliğe geçirilmeyen bu kişileri KPSS ile yerleştirmede sanki kamu personeli kadrolarını kazananlar onlar değilmiş gibi Kamu Personeli Seçme Sınavları'na yeniden sokup MEB devlet öğretmenliğine geçişlerini sadece genelin içinde yok denecek kadar az "ilk atama olasılığına" bırakmak yanlıştır, zaten haksız rekabet olduğu da çok açıktır! Çünkü öğretmenliğe ataması yapılmamış aktif kamu çalışanları ile henüz memur olmamış İlk Atamaya tabi kesimler farklı kulvardadır!

Sayın Y.Tekin'in Şubat 2015'te devlet memuru olan öğretmenlerden MEB'e uzman yardımcısı alımına dair eleştirilere karşı "Bu kişiler KPSS ile alındı, bir daha sınava sokmaya gerek yok!" açıklaması ortadır.

Çoğunluğu evli-çocuklu bu kişileri 40 yaşlarına yaklaşırken KPSS sanki bir yeterlilik sınavıymış gibi her branşta da olmayan ÖABT' ye sokup 20li yaşlardaki yeni mezunlarla genelin içinde yarıştırmaya çalışmak adil değildir!

KPSSnin nitelik ölçmeyen sadece sıralama yapan bir sınav olduğu ise mahkeme kararları ile sabittir. Niteliğin varlığını ancak kişiler diplomaları ile belgelendirmektedir!Bunun en iyi örneği şüphesiz KPSSde P10 puan türünde 0, 13, 27, 42 gibi puanlar ile atamalar yapılırken, daha zor olan P121 puan türünde 65 ve üzeri puan alıp ataması yıllardır yapılmayan öğretmen adaylarının olmasıdır!

ÖABTye bağlı P121 ve P10 eşitsizliği branşlar arası hakkaniyet bazında işleri iyice karıştırmış, uygulamada adaletsizliği ortaya çıkarmıştır!

Okullardaki haftalık ders saatlerine karşılık gelen öğretmen ihtiyaçları göz ardı edilip bazı branşlara yüksek sayıda kontenjan sağlanırken özellikle lise matematik, biyoloji, fizik, kimya, edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe, bilgisayar, Fransızca, Almanca, teknik branşlar,... vs mezunları (10 ve üzeri yıldan beri atama bekleyenler çoğalıyor) her yıl yenilenmesi gereken yüksek KPSS öğretmenlik puanlarıyla devlet öğretmenliğine atanmazken bazı branşlarda çok düşük puanlarla ve yüksek alım sayısı sonucu atama bekleyen yeni mezunların kalmaması, memuröğretmenlerin bu ilk atamacılarla bir tutulması adil bir uygulama mıdır? 

MEMURÖĞRETMENLER İLE İLGİLİ YASAMA SÜRECİ:

09/10/2018 Antalya Milletvekili Feridun BAHŞİ: Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile mesleki üst öğrenim bitiren memurların öğrenim durumlarına uygun kadro atamalarının yapılması öngörülmektedir http://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-1120.pdf

Kampanyayı İmzalamak İçin Tıklayınız

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Threads beğeni satın al

backlink Spor haberleri fen bilimleri vozol 10000 Likit

Bosna Hersekde Üniversite Okumak