Korkutmak gibi olmasın da hala yaşıyor o sinek.
Aileden zengin ve kral olarak oturmuştur makamına Nemrut. Kendi emeği değildir. Ama krallığın da dibine vurur hatta Tanrı olduğunu iddia edecek kadar da egosuna kurban gittiği anlatılır.
Belki gerçek belki efsane ama insan inanmadan edemiyor. Bazen görüyor gibi de oluyoruz ya ondan sanırım.
Nemrut egosu, kibriyle efsane olmuştur. Büyük de bir efsanedir ki içinden efsaneler çıkmıştır. Babadan geçen yani torpilli bir şekilde kral oldu. Başlarda idealist olsa da saltanat genişledikçe, hükmettiği alan genişledikçe Nemrut olmaya başladı.
Nemrut yalancı saltanatı yaşadı bir rivayete göre yüzlerce yıl. Saltanatının büyüklüğüne ters orantıda çok basit bir sebepten bir ölümü oldu. Hem de Nemrut’u, Nemrut (Kendisi)öldürdü.
Niyet hayır, akıbet hayır meselesi iste. Sinekler yaşıyorsa hala, Nemrutların da hala var olmasındandır belki. Hikmetinden sual olunmazmış. Biz izleyelim sadece.
İşte insan durup “havan kime güzelim” diyesi geliyor da denmiyor. Sevgili Nemrut, sanki kendi emeğinle kurdun o saltanatı. Sanki yakabildin İbrahim’i. Sanki sandığın, göstermeye çalıştığın gibi her şey güllük gülistanlıktı hükmettiğin yerlerde. Sanki hükmettiğin alanı neredeyse iki dünya bir araya gelse temizleyebilecekti?
Fena haldeydin Nemrut, fena halde de olursun ölmediysen. Gittiğin yol yanlıştı, çamurlu yolda yürüyebiliyordun ama o yolun sonu bataklığa gidiyordu; bunu farkedemedin.
Verdiğin veya göz yumduğun hükümlerinle eziyetler çekildi. Gülümsedin hep, gözlerin sakladığın gerçekleri rahatlıkla ele verirken sen sadece kendini aldattın aslında. Sonunda da hükmün sineğin hükmüne mağlup oldu.
Sen sandın ki sonsuza kadar sürecek. Ama adalet dedi ki “Bir sinek gelecek, Nemrut’u Nemrut’a öldürtecek”
Nemrut, kibrin, egonun, sahte saltanatın tam merkezindeydi hep. Merkezin efendisi değil, efendiliğin merkezi olsaydı böyle şeyler yaşamazdı elbette. Çok değil hemen üstündeki Devlet’i fark edemeyecek kadar gözleri kibirden kör olabiliyor demek ki insanın, kimi zamanlar. Nemrut bir değildi ama bin de olamayacaklar elbette.
Uzun değil mi Nemrut hikayesi? Ya da sineğin efsanesi mi demek lazım? Konuşalım mı? Gelcem söz!