18. yy Osmanlı Döneminden itibaren ülkedeki en önemli sorun ya da konu budur sanırım. Yeni bir anlayışa sahip bir toplum yaratmak. Peki nasıl bir anlayışa sahip toplum olmalı? Toplumun temel sıkıntısı nedir? O güne kadar toplum üzerinde düşünülmemiş, toplumsal reform konusuna değinilmemişti. Özellikle 18. Yüzyıl sonrası toplum önemsendi. Toplumun yaşam tarzı, beğenileri, sosyal hayatı, tercihleri yönlendirilmeye çalışıldı. Modernleşme çalışmalarında toplumsal değişim önemsenmeye başlandı. İleri bir medeniyet devletin koyduğu kurallarla değil, toplumsal anlayıştaki ilerlemeyle mümkündü.
Osmanlı aydınları toplumsal anlayış değişikliğini önemsese de toplum bugüne kadar devlet için sadece asker ve vergi kaynağı olarak görülmüştü. Devletin modernleşmesi konusu gibi toplumsal reform konusu da çok yeniydi. Ve reforma karşı olan bir grup vardı. Yenilikleri dine aykırı gerekçesiyle engellemeye çalışıyorlardı. Toplumun aydınlatılması, modern anlayışı yerleştirme çalışmaları yapılsa da karşılaşılan engeller istenilen oranda modernleşme sağlayamıyordu. Buna rağmen yeni bir toplumsal anlayış yaratıldı. Yaratılmak istenen anlayış ise şöyleydi:
Tahammül düzeyi yüksek, birbirlerinin tercihlerine, fikirlerine, hayata bakışına saygılı, duruşu olan, ilkeli, disiplinli kendisiyle ve çevresiyle barışık insanların oluşturduğu bir toplum. Ne davranışlarıyla ne de sözleriyle başkalarını rahatsız eden, paylaşmacı, birlikte mutlu olmayı arzulayan, bir olabilen, birlikte olunca güçlü ve mutlu olabileceğinin farkında olan bir toplum.
Sanata, bilime meraklı, gelişime açık, aydınlıktan korkmayan cesur, çağını yakalamış, kınamayan, insanı özekliklerini koruyan, erdemli, ahlaklı yaşamın gereklerini yerine getiren bir toplum.
Okuyan, okumaya teşvik eden, birbirimizi yererek hayatı dar temek yerine severek sayarak paylaşarak mutlu eden.
Bilinçli, ne yaptığını bilen, tercihlerinin sonuçlarını kabul edebilen, sorunun kaynağını görebilen, çözümü doğru yerde arayabilen bir toplum.
Her konuyu özgürce tartışabilen, düşünmekten, düşündüğünü söylemeden korkmayan, aklı hür, yaratıcılığı destekleyen bir toplum.
Adaleti önemseyen, herhangi biri haksızlığa uğradığında bu haksızlığı kendisine yapılmış gibi algılayan ve tepki gösteren, hareketli, gören, duyan, tepki veren bir toplum. İdeal düzeni belirleyen ölçütleri, özgürlük ve adaleti ölçüt alan.