Bugün açıklanan memur maaş zammı, çalışanların artan hayat pahalılığı karşısında çaresiz bırakıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Ne yazık ki bu zam, gerçek bir iyileştirme değil, adeta toplumun gözünü boyamaya yönelik bir adımdır. Ancak asıl sorun, bu haksızlığa karşı birleşik ve güçlü bir tepkinin gösterilemiyor oluşudur. Sendikaların asıl görevi tam da burada devreye girmelidir: Hak ve emek mücadelesini en güçlü şekilde savunmak.
Sendikalar, siyasî ideolojilerin ya da bireysel çıkarların arkasına saklanacak yapılar değildir. Onlar, çalışanların haklarını savunmak, emeğin değerini korumak ve adil bir düzen talep etmek için vardır. Ancak bugün birçok sendikanın, siyasî ya da ideolojik angajmanlarla asli görevinden uzaklaştığını üzülerek görüyoruz. Oysa memurların en temel ihtiyacı, ayrıştırıcı söylemler değil, birleştirici bir mücadeledir.
Bugün, maaş zammı karşısında ortak bir tepki ortaya koyulması gerekmektedir. Tüm sendikalar, ideolojik farklılıklarını bir kenara bırakarak birleşmeli ve tek ses halinde bu haksızlığı protesto etmelidir. Ancak bu, yalnızca sendika liderlerinin değil, tüm sendika üyelerinin sorumluluğudur. Eylemden kaçınan ya da sessiz kalan sendika üyelerinin, bu durumu sorgulaması ve hak arayışında kendi rollerini düşünmesi gerekir. Eğer bugün sessiz kalırsak, yarın daha büyük haksızlıklara boyun eğmek zorunda kalabiliriz.
Sendikalar, çalışanları ayrıştırmak yerine birleştirmek zorundadır. Hak ve emek mücadelesi, bir siyasi partiye ya da ideolojiye hizmet etmek için değil, toplumun refahını artırmak için vardır. Memurları yalnızca maaş bordrolarındaki rakamlarla değerlendiren bir anlayışa karşı durmanın tek yolu, birlik içinde hareket etmektir. Çünkü hak, sadece mücadele edenin değil, aynı zamanda birlikte hareket edenin kazanabileceği bir değerdir.
Bugün memur maaş zammına karşı güçlü bir tepki verilmezse, bu yalnızca çalışanların değil, sendikaların da itibar kaybına yol açacaktır. Eğer sendikalar işlevlerini yerine getirmeyecekse, çalışanlar bu örgütlere neden güven duysun? Eğer üyeler, mücadeleden uzak duracaksa, hakları nasıl savunulacak?
Sonuç olarak, sendikaların görevini hatırlaması, üyelerin de mücadeleye destek vermesi gereken bir dönemdeyiz. Bu mücadele, sadece maaşlar için değil, emeğin onuru ve hak ettiği değeri görmesi için verilmelidir. Unutmayalım, hak ve emek mücadelesi bireysel değil, ortak bir dayanışma ile kazanılır. Bugün birlik olamazsak, yarın kaybedeceğimiz sadece maaşlar değil, onurumuz ve geleceğimiz olacaktır.
Eser ATAKAN - 03.01.2024