Kamuda performans değerlendirmesine dayalı, esnek ve güvencesiz bir istihdam sistemi oluşturmak, iktidarın uzun süredir gündemini oluşturuyor.
6 Temmuz 2012 tarihli resmi gazetede yayımlanan 10. Kalkınma Planı (2014-2018) içinde kamu istihdam rejimi ile ilgili olarak belirlenen iki hedeften (esnek çalışma ve işlevsel performans değerlendirmesi) biri olan performans değerlendirmesinin, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bütün öğretmenlere yönelik olarak uygulanması için hazırlıklar büyük ölçüde tamamlandı ve MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Öğretmen Performans Değerlendirme ve Aday Öğretmenlik İş ve İşlemleri Yönetmeliği’ taslağı kamuoyu ve ilgili kurumlarla paylaşıldı.[i]
MEB’in hayata geçirmeye çalıştığı performans değerlendirme sisteminde öğretmenler her yıl, öğrencilerin, velilerin, meslektaşlarının ve eğitim yöneticilerinin değerlendirmesi ile karşı karşıya kalacak. Bakanlık 4 yılda bir düzenleyeceği sınavla öğretmenlerin ‘mesleki yeterliklerini’ ölçecek.
Performans değerlendirme sistemi öğretmenleri ve mesleklerini birçok açıdan etkileyecektir. Şöyle ki;
-Öncelikle okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının bozulmasına neden olacaktır.
-Okullarda görev yapan eğitim emekçileri ile diğer öğretmenler, okul yöneticileri, ilçe milli eğitim müdürlüğü, il milli eğitim müdürlüğü vb. ile ilişkilerde mutlak bağımlılığı daha da yaygınlaştıracaktır.
-Aynı işi yapanlar arasında derin eşitsizlikler oluşacak ve bunun doğal sonucu olarak okullarda iş barışı tamamen bozulacak, eğitim ortamı bu durumdan olumsuz etkilenecektir.
-Yapılacak değerlendirmeler sonucunda hizmet puanlarının hesaplanmasında oluşacak eşitsizlik tayin hakkının kullanımı dahil, pek çok alanda yeni mağduriyetler yaratacaktır.
-Sözleşmeli öğretmenlerin, yapılan değerlendirmeler sonucunda yeterli puanı alamamaları halinde sözleşmeleri yenilenmeyecektir.
-Müdürlük, müdür yardımcılığı, yurtdışı öğretmenliği, başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik değerlendirmelerinde, performans değerlendirme puanları dikkate alınacaktır.
-Öğretmenleri, öğrenciler ve velilerle karşı karşıya getirecek bu uygulama, okullarda yaşanan kutuplaşma ve ayrışmaların daha da derinleşmesine, öğretmenlerin her koşulda ‘müşteri memnuniyeti’ kaygısıyla hareket etmesine neden olacaktır.
Bütün bu olumsuzlukların yanında, başta Eğitim Sen, Eğitim İş, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir Sen olmak üzere, eğitim iş kolunda örgütlü bütün sendikaların performans değerlendirme sistemine karşı olmaları da kamuoyunun malumudur.
Milli Eğitim Bakanlığı için adeta bir sınav niteliğinde olan ve öğretmenlerin hemen hemen tümünün uygulanmasını istemediği performans değerlendirme sisteminin uygulamaya konulup, konulmayacağı merakla beklenmektedir.
[i] http://egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2018/03/Performans-bro%C5%9F%C3%BCr.pdf