Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), resmi ve özel ortaöğretim kurumlarına geçiş işlemleri ile ilgili usul ve esasları düzenleyen Ortaöğretime Geçiş Yönergesi hazırlanarak, yürürlüğe konuldu.
Hazırlanan Yönergeye göre, resmi ve özel ortaokullar, imam hatip ortaokulları ve geçici eğitim merkezlerinin 8. sınıflarında öğrenim gören öğrencilerin fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, proje uygulayan eğitim kurumları ile mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarına yerleştirilmesi amacıyla Bakanlıkça merkezi sınav yapılacak. Bu liselere merkezi sınav puanıyla öğrenci yerleştirilecek.
Sınav sayısal ve sözel olmak üzere iki bölümden oluşacak. Sözel bölümde, Türkçe, din kültürü ve ahlak bilgisi, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil; sayısal bölümde ise matematik ve fen bilimleri alanlarından sorular yer alacak. Sınav aynı gün içerisinde iki oturum halinde uygulanacak. Sınav soruları, 8. sınıf Türkçe, matematik, fen bilimleri, din kültürü ve ahlak bilgisi, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük ve yabancı dil derslerinin öğretim programlarında belirlenen kazanımlar esas alınarak öğrencinin okuduğunu anlama, yorumlama, sonuç çıkarma, problem çözme, analiz yapma, eleştirel düşünme, bilimsel süreç becerileri ve benzeri becerilerini ölçecek nitelikte hazırlanacak.
2 Haziran'da yapılacak merkezi sınavla 126 bin 510 öğrenci alacağı bildirilen bu okullara bugüne kadar 996 bin öğrenci başvuru yaptı. 1 milyon 175 bin potansiyel öğrencinin olduğu bir ortamda bu kadar fazla öğrencinin başvuru yapması sınavda sorulacak soruların niteliğini ön plana çıkarttı.
Zaman zaman başta Sayın Bakan olmak üzere MEB yetkililerinin açıklamaları dikkate alındığında bu sınavlarda sorulacak soruların, öğrencileri oldukça zorlayacak türden sorular olacağı biliniyor. Önceki yıllarda yapılan TEOG sınavlarında sorulan soruların, bütün öğrencilerin sınava girmek zorunda olmasından dolayı, öğrencilerin öğrenim gördükleri okullarda, kendi öğretmenlerinin yaptığı yazılı sınavlarda sorulan sorularla aynı düzeyde, yani aynı zorluk derecesinde olduğu da biliniyor.
Oysa yeni ortaöğretime geçiş sistemi planlanırken, öğrencileri girmesi zorunlu tutulmayıp, sadece % 10’luk başarı dilimindeki öğrencilerin sınava gireceği öngörülmüş, ancak bu öngörü yanlışlanarak, neredeyse öğrencilerin % 90’ı sınava başvuru yapmıştır.
TEOG sistemindeki sorular, ortalama öğrencilerin yapabileceği türden kolay sorular olmasına rağmen, “Sıfır” çeken, başarısız olan öğrencilerin çokluğu dikkate alındığında, yeni sistemdeki sorular öğrencileri adeta şoka uğratacaktır. Belki de öğrenim hayatlarında bir kırılma yaşayacaklar, çeşitli psikolojik ve öğrenme sorunlarının başlangıcı olacaktır bu sorular.
Daha zaman varken, bu soruları eskiden olduğu gibi TEOG soruları düzeyinde hazırlayalım ve öğrencilerimize, öğrenim hayatlarının baharında bir “Kâbus” yaşatmayalım!