Aylardır faydasızım. Eğitimcilere, yöneticilere, velilere, çocuklara kısaca memleketime yeterince katkım olmadığı için ruhum darlanıyor.
Sustum. Aylardır yeni yazı yazmadım.
Merak edenler vardır elbette neden yazmadığımı.
Kaygısı memleket olmayanların cenderesinden geçtik yine.
-EBA Tv’de gördüğüm bir hatayı yazıp düzeltilmesini istemişim.
-Öğretmenlere Zoom kullanma konusunda hizmet içi eğitim verilsin, demişim.
-Dört milyon çocuk uzaktan eğitime erişemiyor, tabletleri eksik, tedbir alalım, demişim.
-Canlı ders sayısı azaltılsın. Çocuklar ekrana fazla maruz kalmasın, demişim.
-Bir hafta içinde birbiriyle çelişen yazılar çıkarılması Bakanlığı yıpratıyor, yazıları çıkarırken dikkatli davranılsın, demişim.
-Derneklerin, vakıfların, cemaatlerin, sendikaların etkisindeki insanları değil liyakatli insanları yönetici yapalım, demişim.
-Uzaktan eğitim sürecinde velilere ve öğretmenlere yeterince bilgi verilmediği için karmaşa yaşanıyor, Bakanlıkça yeterli düzeyde bilgilendirme yapılmalı, demişim .
-Teftiş sisteminde 5 kez değişiklik yapıldı, her gelen bakan kendi arzusuna göre değişiklik yapıyor. Böyle devlet yönetilmez, demişim.
Dememeliymişim. Düşünsem bile konuşmamalıymışım, paylaşmamalıymışım!
Çizdiğim karikatürler, paylaştığım sözler, daha neler, neler…. Kamuoyunda takdir toplayan, iyi niyetle, bakanlığa yol göstermek için yazdığım açıklama, köşe yazısı, sosyal medya paylaşımı ne varsa tek tek hepsinin hesabını verdim.
Derdi memleket değil makam koltuğu olanlara kaldı mı o makamlar!
Kaderin cilvesi, konuşma-yazma, diye tepeme binenlerden bir kişi bile kalmadı makamında.
Şahsıma yapılan bu haksız muamelede, en çok da eski Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’a kırıldım. “Bir milyon fikir” projesiyle bizlerden fikir ve görüş isteyen bir bakanın, görüşlerim nedeniyle hakkımda soruşturma açılmasına sessiz kalmasına üzüldüm. Yanlış yapanlara değil de yanlış yapıldığını söyleyenlere ceza kesilmesine sessiz kalmasını hiç yakıştıramadım.
Şimdi öğrendiniz işte, neden yazmadığımı.
İçimizde birikiyor söylenecek sözlerimiz. Ağızları kapatanlar bunu kâr saymasınlar. Bir gün gelir, bendi yıkılmış bir düşünce seli onları yutar.
Aynı düşünce ve yazılarım nedeniyle geçen yıl AES tarafından Böşöğretmenlik Onur Ödülü’ne layık görülmüştüm. Öğretmenlerimizin gönlünde yer edebilmek benim için önemliydi. Meslek hayatımın en anlamlı ödülü olmuştu.
Tüm Öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü Kutluyorum.
Doğan Ceylan
fecebook: https://www.facebook.com/doganceylan.tr
twitter: https://twitter.com/dogan_ceylan
instagram: https://www.instagram.com/doganceylan.tr/