Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
1. Çok Okuyan Bilir Düşüncesinin Savunulması :
İnsan sınırlı bir ömre sahiptir ve bu ömrün temel ihtiyaçları karşılama , eğitim vb. ihtiyaçları tamamlama gibi kısımlarını çıkardığımızda geriye kısıtlı bir zaman kalır . İnsanın bu kısıtlı zaman içerisinde gezebileceği en fazla ne kadar yer olabilir ki ? Elbette çok fazla yer gezemeyecektir . Hem çok fazla yer gezebilmenin de önemli bir maliyeti olduğunu unutmamak gerekir . Ekonomide bir kural var ki o da en az maliyetle en fazla kar sağlamak . İşte okumak en az maliyetle en fazla kar sağlamanın en kolay ve eğlenceli yoludur . Bir kitapla dünyanın dört bir tarafı hakkında bilgi sahibi olabilir , buraların tarihi , coğrafyası , ekonomisi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz .
Bu yüzden her zaman çok okuyan bilir . Çünkü gezdiğiniz bir yeri düşünelim . Tarihi eserler görüyorsunuz . Bu eserlerle ilgili hiçbir bilginiz yoksa gezmek size ne kazandırır ? Tabi ki hiçbir şey kazandırmaz .
2. Çok Gezen Bilir Düşüncesinin Savunulması :
Ekvator bölgesinde yaşayan bir insana karın ne kadar soğuk olduğunu istediğiniz kadar okuyun o kişi kara dokunmadan , onu görmeden ne kadar anlayabilir onun ne kadar soğuk olduğunu . İşte aynen bu örnekte olduğu gibi bir konu ile ilgili bilgi sahibi olmak teorik bilgileri öğrenmekle gerçekleşmez . Yaparak yaşayarak öğrenmek gerekir . Bunun yolu da gezmek ve görmektir . Bir adam düşünelim Amerika'nın tarihini , coğrafyasını , ekonomisi vb. her türlü özelliğini ezbere biliyor . Ama ülkesinden hatta yaşadığı şehirden dışarı çıkmamış . Bu bilginin ona faydası var mıdır ? Birini de düşünelim ki Amerika'yı gitmiş yerinde görmüş elbette ki onun bilgisi daha fazla olacaktır .
Bu yüzden her zaman çok gezen bilir. İnsan gördüklerini daha zor unutur çünkü
***************
Çok okuyan bilir tezi savunması
Toplumdaki yaygın kanının aksine ben çok okuyan bilir şeklinde görüş beyan etmek istiyorum Ansiklopediyi açıp bir anda dünyanın öbür ucundaki bilgilere bile ulaşabilirim,işte bu yüzden diyorum ki insan ne kadar gezerse gezsin okumakla edindiği bilgileri edinemez,buna ömrü yetmez ki..Bence bu konu sadece edindiğimiz bilgilerin akılda kalıp kalmamasıyla ilgili..gezen kişi bidaha gördüğünü unutmaz ama okuyan çabuk unutabilir,tabi bu da kişinin hafızasına bağlı bir mesele..
Çok okuyan bilir çünkü insan hayatının ancak 50 yılını gezerek gecirebilir ve bu işin maliyeti yüksek olduğu için bunu ne kadar yapabilir bilemem ayrıca gezdiğimiz yeri kayıt altına alma zorunlulumuz var yoksa akıl kağıt degilidr gezi yerinide birgün unutabliriz ama biz okursak kısa zamanda cook bilgiye sahip olabiliriz ve bunlar silinecek degilidir yani kitaptan silinmez, untursak bile yine açıp okuyabiliriz diye düşünüyorum saygılarımla
Sorunun asıl cevabı "Bilmek'ten" ne anladığımıza bağlı. Teorik bilgileri sadece ve sadece okumakla elde edebiliriz; pratik bilgileri ise yaşıyarak ve görerek. Birisinde mantık ve düşünce neticesinde beynimize işlediğimiz, beynimize yer eden bilgiler, diğerinde duyularımızla elde ettiğimiz, duyularımız vasıtasıyla beynimize işlenen bilgiler, tecrübeler.
Güneşin yaktığını ve bu yakma neticesinde duyulan acıları ve bu acıların niteliğini ancak canı güneşte yanan bilir. Güneşin neden yaktığını, güneşten yanan yerimizin neden acıdığını ise okuyan ve bu türden olaylarla teorik olarak uğraşan bilir. Birisi dışarıda gezerek,güneş altında kalarak, diğeri masa başında oturup okuyarak veya deneme yaparak. Bisikletin iki teker üzerinde düşmeden nasıl hareket ettiğini fizikçi bilir; bisiklete nasıl binileceğini, bisiklete binen çocuk.
Baştaki soruya dönersek: çok gezen ve çok gören çok bilir; çok okuyan ve okudukları üzerinde kafa yoran da çok bilir. Ama bu türden bilme tek yanlıdır, eksik bir yanı vardır.
Bence önemli olan "En çok bilme" değil "iyi bilmedir", iyi bilmeyi de teoriyi ve pratiği birleştirerek elde edebiliriz. Peki sırf teori ile veya sırf pratik ile başarıya ulaşlımaz mı? 'Ulaşılır' en üst kariyer basamağına bile çıkılır, ama buna rağmen bir eksik vardır, benim düşünceme göre.
Not: Düşünce bilme değildir.
okuduğunu yaşayan . yaşadığını hisseden bilir. yaşamak ve hissetmek. algılamadığımız unsurlar ister görsel ister düşünsel olsun bu algıladıklarımız nispeten bizde eğer bir heyecan bir şevk bir fikir oluşturuyorsa öğreniyoruz demektir. herkes aynı şeyi algılamaz ve hissetmez. bu yüzden gezen mi yoksa okuyan mı sorusu sık sorulan bir sorudur. saygılar.
ÖNCE OKUMAK SONRA GEZMEK
- Bence çok okuyan bilir.
- Okumadan gezen, gezeceği yeri nereden bilir?,
- Yalnız neyi hangi kaynaktan okuduğunuz çok önemlidir.
- Gezen insan nereleri gezer?
- Seyahat esnasında ne kadar zamana ihtiyacı vardır? Gezdiği yerler hakkında enformasyon açısından okumadan ne kadar derinleşebilir?
- Okuyan bir insan neleri okur?
- Okuduklarının hayata olan etkisi ne kadar güçlüdür?
- Okuma esnasında ne kadar zamana ihtiyacı vardır?
1-Okuyan insan, gezen insana göre bilgi sahibi olma konusunda zamanı daha ekonomik kullanabilme imkanına sahiptir. Örneğin bir kitaplıkta pek çok konuda kaynağa aynı anda zaman kaybetmeden sadece elinizi uzatarak ulaşabilirsiniz.
2-Doğru kaynakları okuyorsa, bilgi sahibi olmada gezen insana kıyasla daha fazla derinleşir.
3-Gezmek, gezdiğin yer hakkında okuma yapmadan gerçek amacına ulaşamaz.Gezmek, okuma eylemini tamamlayıcı nitelikte olduğu zaman ciddi bir anlam kazanır.
4-Hayattaki her konuyu gezerek nasıl öğrenebilirsiniz? Örneğin; Hukuk, psikoloji ,matematik , din ,edebiyat , tıp ve benzeri bilim dallarını her yönü ile ve detaylı bir şekilde gezerek nasıl öğrenebilirsiniz?
***********************
Çok Gezen Daha Çok Bilir tezi savunması için bilgiler
Çok Gezen insanlar bizzat hayatla iç içe olur.
İnsan okuduklarını unutur, ama yaşadığını unutmaz.
Çok Gezen bilgiyi bizzat yerinde görür ve öğrenir. Görmek başkadır. Gezerek öğrenmek birçok duyuya hitap ettiği için daha kalıcıdır.
Kitaptan okumak teorik bilgidir, gezmek ise bizzat pratik bir bilgidir ve en kalıcı öğrenme bizzat yaparak yaşayarak öğrenmedir. Keşfetmek, keşfedileni okumaktan daha yararlıdır, daha akılda kalıcıdır.
Münazara yarışması sırasında biraz rakibe zorluk çıkaracak ve rakibin tezini çürütecek bir yaklaşımda bulunacak olursak okuyan insan sadece okuduğuyla kalır ve okuduğu şeyle ilgili bir fikir edinebilir ama gezen bir insan uygulamalı olarak öğrenir yani bizzat yaşar diyebiliriz ve böylece rakibe bir zorluk çıkarabiliriz.
Çok gezen kişiler farklı insan ve kültürlerle tanışıp bilgi haznelerini büyültürler.
Çok Okuyan Daha Çok Bilir tezi savunması için bilgiler
Münazarada önemli bir konu savunma yapmaktır. Ne kadar iyi savunma yaparsanız , karşı tarafa ne kadar az fırsat verirseniz ve ne kadar kuvvetli argüman geliştirirseniz o kadar iyi olacaktır.
Çok okuyan daha çok bilir başlığını savunan takım örnek olarak şu tezleri sunabilir ;
Ansiklopediyi açıp bir anda dünyanın öbür ucundaki bilgilere bile ulaşılabilir , işte bu yüzden insan ne kadar gezerse gezsin okumakla edindiği bilgileri edinemez, buna ömrü yetmez ki.
Kitaplardaki birçok bilgiye ulaşmak daha kolay olduğu halde gezmek uzun bir zaman alan ve her zaman mümkün olmayan bir durumdur. Bu nedenle gezmeden de iyi bilmek ve iyi öğrenmek mümkündür.
Gezmek yerine okursak kısa zamanda çok bilgiye sahip olabiliriz ve bunlar kitaptan silinmez, unutursak bile yine açıp okuyabiliriz. Ama gezilen yerler unutulabilir.
Teorik bilgileri sadece ve sadece okumakla elde edebiliriz, okumadan gezmenin de bir faydası olmayacaktır.
Okumanın getirdiği hayal gücünü gezilen yerleri gören gözler ve klavuzlarlar bile oluşturamaz. İnsan sonuçta ne kadar çok yeri gezse de hep bi yerler eksik kalacaktır. Fakat insan okumayla gitmeyi hayal bile etmenin zor olduğu bir yer hakkından çok önemli bilgilere sahip olabilir.
Gezilen yerler hakkında okumadan nasıl bilgi alınabilir?
Çok Gezen mi Çok Okuyan mı Bilir ? Konusu İle İlgili Kompozisyon
Gezmek de okumak da çok güzel eylemlerdir . Gezerek , görerek tecrübe ederek , farklı insanlar ve kültürler tanıyarak kendimizi çok geliştiririz . Gezmek bizlere sosyalleşme imkanı sunar ve iletişim becerilerimizin gelişmesi üzerinde önemli katkılar sağlar . Ancak mevzu öğrenmek ve bilgi kazanmak olunca okumaktan daha etkili bir yöntem yoktur .
Okumak insana hayatın her alanı ile ilgili sonsuz bilgiler sunar . Okuduğumuz zaman bilgi okyanusunda dilediğimiz kadar açılabiliriz . Bu yüzden her zaman okuyan insan daha çok bilir . Bir insan ömrü sürekli gezme ile geçse bile sınırlı yer görebilir . Ama okumak sayesinde her gün bir şehir , bir ülke gezebiliriz . Okuyan insan tüm dünyayı gezecek imkana sahiptir . Hem de çok az bir masrafla . Okudukça , yeni bilgiler kazandıkça , kendimizi geliştirdikçe işte o zaman gezmenin de anlamı olur . Gezdiği , gördüğü yerler hakkında hiçbir bilgisi olmayan insanların yaptığı geziler de çok faydalı olmaz .
İşte bu yüzden hayatta her zaman çok okuyan çok bilir . Okumanın bize kattıklarını kazandırabilecek başka hiçbir eylem yoktur . Bu yüzden daha çok öğrenmek için her zaman , her yerde okumaya gayret gösterelim .
***************
Çok Gezen mi Çok Okuyan mı Bilir Kompozisyon
Bazı insanlar çok gezmeyi bazıları ise çok okumayı sevmektedir. Bu iki davranışın da kendi içerisinde ayrı güzellikleri olsa da konu bilgi olduğunda çok okuyanın daha çok bildiğini söylemek mümkündür.
Bir insan hayatı boyunca ne kadar çok gezerse gezsin bu o kişinin çok bilgili olacağı anlamına gelmemektedir. Ayrıca kişinin belirli bir süre içerisinde gidebileceği yerler de sınırlıdır. Ancak bir insan okumayı çok seviyor ise bu kişi her zaman yeni bilgiler edinecektir. Ayrıca çok okuyan kişi her kitapta farklı bir mekan ile karşılaşacak ve okuduğu bu mekanlar hakkında oraya gitmemiş de olsa bilgi sahibi olacaktır. Her kitabın insan için yeni bir hayat ve dünya olduğu unutulmamalıdır.
Bir insan çok öğrenmek istiyorsa çok gezmek yerine çok okumayı tercih etmelidir. Çünkü okumanın faydaları saymakla bitmeyecektir. Okumak kişinin hem duygu hem de fikir dünyasını zenginleştirir. Bu nedenle çok okuyan bilgi ile donanır ve çok gezenden çok daha fazla şey bilir.
Bence siz hep çok gezeni seçin çünkü bir insan çöldeyse evi okumağı seçerse karın ne kadar soğuk olduğnu anlayamaz ama gezmeyi seçerse gidib karın ne kadar soğuk olduğnu anlayabilir.