Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Sosyoloji ve ekonomi alanında çalışmalar yapmış ve bu bilim dallarının öncülerinden olan ilim insanı İbn-i Haldun “Coğrafya kaderdir”. diyerek doğduğumuz, yaşadığımız coğrafyanın insan yaşamını nasıl şekillendirdiğini ifade etmek istemiştir. Gerçekten de bu sözünde çok haklıdır İbn-i Haldun. İçinde yaşadığımız coğrafyanın iklim yapısı, o coğrafyada yer altı kaynaklarının olup olmaması, denizlerin , göllerin olup olmaması o coğrafya üzerinde kurulan devletleri de bir hayli etkilemiştir.
Üzerinde yaşanılan topraklar ülkelerin durumunu da etkilemiştir. Savaşlar, siyasi olaylar, kültürel yapılar ve daha birçok sebepten ötürü yaşanılan coğrafya aslında o topraklar üzerinde kurulmuş olan devletlerin de kaderi olmuştur. Mesela ülkemiz, Ortadoğu siyasi çatışmaların sıcak olarak yaşandığı bir bölge üzerindedir. Bununla kalmayıp güçlü ve büyük devletlerin de aralarındaki gizil çatışmaların da yaşandığı bir yerdir. Yani ülkemiz jeopolitik açıdan önemli bir yerde kurulduğu için çok sayıda ülkenin de ilgi alanı olmuştur.
Ülkemiz küresel düzeyde ve bölgesel düzeyde çoğu devletin ilgi odağı olmuştur. Bundan dolayı da burada yaşanılan olaylar ülkemizin siyasetini, ekonomisini doğrudan etkilemektedir. Mesela hiçbir ülke ile kara ve deniz bağlantısı olmayan bir ülkede bu kadar fazla olaylar ve entrikalar olmaz. Çünkü o ülkenin kurulduğu coğrafi yapı bu olaylara izin vermez. Zengin ve verimli toprakları olan, yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından zengin olan, iklim koşulları uygun olan bir ülke , çoğu açıdan da gelişmeye müsait bir yerdir. Sadece iklim koşulları değil yeraltı kaynakları da bir ülkenin kaderinin değişmesinde çok önemlidir.
Örneğin; Suudi Arabistan gelişmiş bir ülke değildir. İlim yuvası olan bir yer de değildir ama yer altı kaynakları bakımından zengin olduğu için, böyle bir coğrafyada kurulduğu için zengin bir ülkedir. Çünkü petrol satmaktadır dış ülkelere. Güçlü ülkelere petrolü kesiverse o ülkeler hiçbir iş yapamaz hale gelir. İşte bu da coğrafyanın o ülkeye katkısıdır, etkisidir diyebiliriz. İçinde yaşadığımız coğrafyada yan yana olduğumuz komşu ülkeler de vardır. Bunlarla bir kriz yaşanması, çeşitli problemeler olması da yine coğrafyadan dolayıdır.
*************
Kader Allahın önceden olup bitecekleri bilmesidir.İnsanın nerede doğup nerede öleceği kimin annesi kimin babası olacağını Allah hepsini bilir.
Coğrafya kaderdir sözü bizim, adına coğrafya dediğimiz yerde dünyaya gelerek orada yaşantımızın şekillenmesini ifade etmektedir. Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren bulunduğumuz ülke, bölge, şehir, ilçe, köy bizim kaderimize eti eden coğrafyadır alsında. Biz dünyaya gelirken coğrafya seçimi yapmıyoruz. Nerede dünyaya geliyorsak orası bizim coğrafyamız oluyor ve yaşadığımız çevre ile kaderimiz şekilleniyor.
Yaşadığımız coğrafyayı değiştiremiyoruz. Bulunduğumuz bölgede komşularımız oluyor. Onlarla iyi geçinmek gerekiyor. Veya yaşadığımız coğrafyada savaşlar oluyor. Bu durumda kaderimiz coğrafyadan etkileniyor. Örneğin ülkesinde savaş olanların kaderi; yaşadıkları acılarla, sıkıntılarla, zorluklarla şekil alıyor. Çünkü hangi coğrafyada yaşanılıyorsa, oranın bulunduğu şartlardan etkilenmemek kaçınılmaz oluyor.
Coğrafyam kaderimdir diyen bir kişi bu düşüncesinde haklıdır bence. Çünkü insan hangi coğrafyada dünyaya gözlerini açarsa, oradaki yaşam koşukları onun kaderini çiziyor. Bulunduğumuz çevredeki her türlü etken coğrafyanın kaderi belirlemesine neden oluyor. Coğrafya insanların kaderi olduğu gibi ülkelerin de kaderidir. Bir ülkenin bulunduğu konum, o ülkedeki insanların hayat şartlarına doğrudan veya dolaylı olarak etki ediyor. Sonuç olarak coğrafya kaderdir.
***********
Her insan kaderiyle bağlı olarak belli bir bölgede doğmakta ve burada yaşamaktadır. Farklı coğrafyalardaki insanların sahip oldukları fırsatlar eşit olmamaktadır.
Fakir bir bölgede doğan bir insanın hayatı ile çok zengin bir bölgede yaşayan bir kişinin hayatı çok farklıdır. Bu farklılık doğumlarından gelişimlerine kadar çeşitli zaman aralıklarında belli olmaktadır. Yani insanın doğduğu yer bir anlamda kaderi olmaktadır.
Coğrafyanın insanın kaderi olması sadece insanların doğdukları yerin ekonomik durumu ile ilgili değil. Bununla beraber coğrafyanın bazı özelliklerinin insanın karakterini etkilediği de düşünülmektedir.
Aynı zamanda coğrafya ile insan ve toplum arasındaki bağlar yapılan çeşitli bilimsel araştırmalara konu olmuştur. Karasal bölgelerde doğan insanların, deniz bölgelerinde doğan insanlara oranla daha muhafazakar oldukları bu çalışmalarda gözlenmiştir.
Bunun yanı sıra denize kıyısı olan bir ülkede yaşayan insanlarla sadece kara ülkesi olan insanların demokratik olma, inanç sahibi olma gibi birçok yönden farklılıkları olduğu da çalışmaların sonucuna yansımıştır.
Coğrafyanın insanın kaderi olması, onun doğduğu bölgedeki iş imkanlarının, doğal kaynakların, herhangi bir dine mensup bir ülke olup olmadığına göre önce çocukluğunu eğer o bölgede yaşarsa gençliğini ve geri kalan tüm hayatını etkilemektedir.
İbni Haldun'un sözleri olarak tarihe geçen bu sözler, çeşitli açılardan incelediğimiz üzere çok doğru ve yerinde bir tespit olmuştur.