Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Gaziantep, coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Şehir Mezopotamya ve Akdeniz toprakları arasındadır, tarih öncesi çağlardan beri ev sahipliği yapmıştır, şehrin içinden tarihi ipek yolu geçmektedir, yolların kesişme noktasındadır. Tüm bu nedenler şehri bugüne kadar ticari, kültürel ve sanatsal alanlarda popüler hale getirmiştir.
Kurtuluş Savaşı ve Gaziantep Savunması, tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Gaziantep savunmasında görev yaparken Gaziantep'te 6317 kişi hayatını kaybetti. İşte bu yüzden şehre 'Gazi' ünvanı verildi. Gaziantep halkının savaşçı ruhunun simgesi haline gelmiştir. Aynı şekilde bu savaşçı ruh nesilden nesile aktarılırken hayatın her alanında baskın rol oynamıştır.
Gaziantep, Kurtuluş Savaşı döneminden kalan gücünü üretime ve yatırıma kanalize etmiştir.
El sanatları, yemekleri, baklavası ve antepfıstığı ile uluslararası üne sahip olan Gaziantep, Zeugma antik kentinden çıkarılan mozaiklerle yeni bir unvan kazanmış ve kentten 'Mozaikler Şehri' olarak anılmaya başlanmıştır.
Gaziantep'in tarihi M.Ö. 5600 yıllarına kadar uzanır ve dünyanın en eski şehirlerinden biri olarak kabul edilir.
Tarihi çağlar açısından Kalkolitik, Paleolitik, Neolitik çağlardan sonra kent, Mezopotamya, Hitit, Mitani, Asur, Pers, İskender, Helen, Selefkos, Roma, Bizans, İslam Arap ve Türk-İslam uygarlıklarından oluşan zengin bir tarihe sahiptir. Bakırın taş yanında kullanılmaya başlandığı Kalkolitik Çağ, bölgede Sakçagözü ve Coba höyük yerleşimlerinde temsil edilmektedir. Kalkolitik Çağ'dan daha geç bir yerleşim olan Tunç Çağı'na ait nesneler Gedikli, Tilmen tümülüsü ve Sakçagözü kazılarında bulunmuştur.
Sakçagözü Tilmen tümülüsü, Zincirli, Yesemek ve Karkamıs'ta yapılan kazılar, M.Ö. 1800-1700 yılları arasında Gaziantep bölgesinde 20 küçük krallıktan oluşan büyük bir devletin varlığını göstermiştir.
Alıntı