Öğrencilerden istediklerimizi biz kendimiz yapabiliyor muyuz?Kitap okuyor muyuz?Öğrencilerimizde geliştirilmesi gereken en önemli davranışlarından biri kitap okuma alışkanlığıdır.Peki öğretmenler ne kadar kitap okuyor?Bunun cevabını sorgulamak ve sanırım eleştirmek lazım.Okullarda son yıllarda herbiri diğerinden kıymetli,kitap okuma projeleri yapılıyor.Kaç tane öğrenciye faydalı oluyor?Hepsinde farkındalık oluşturabiliyor mu?Bilemiyorum ama kanımca bir kişiye dahi faydası oluyorsa,proje amacına ulaşmıştır.Artırılması yönünde çalışılmalı hatta fark yaratan projeler üzerinde çalışılmalı.Projelerin çıkış noktası güzel,uygulanma isteği de amacına uygun bir şekilde iştahlı.Lakin samimiyetten uzak.Böyle düşünmemin sebebi ise;kitap okumak sadece çocuklarımızı geliştiren bir davranış değildir.Bizlerin de gelişen dünyada,değişen eğitim araç ve gereçlerini tanımamız ve çağdaş eğitim sistemini takip etmemiz gerekmektedir.Bu noktada öğrencilerimizi güdülerken çok ta samimi olamıyoruz.Okumanın önemini anlatıyoruz ama yaşamıyoruz.”Kültür bilginin şuurlaşmasıdır.”Kitap okumak kelime dağarcımızı geliştirirken,empati yeteneğimizi güçlendirecek ve daha açık fikirli bir insan olmamızı sağlayacaktır.Eminim bir çoğumuz bunları öğrencilerimize söylüyoruzdur.Peki kaç tanemiz karşılarına geçip kitap okuyoruz?Telefonlar,tabletler kim ne derse desin,zaman kaybına ve konsantrasyonu bozmaya sebep olan en önemli unsurlar halini aldı.Akıllı telefonlarımız varken kitaba sıra gelmiyor malesef.O sıra ,öğretmenin kişisel gelişimine,hiç gelmiyor.
Bir öğretmen 40 dakikasını bir şekilde doldurur ama önemli olan,nasıl doldurduğudur .Öğretmen bilgi birikimini derinleştirmeli ve geliştirmelidir.Bu da lahmacun yiyerek olmaz.Fikri gelişmeyenin zikri nasıl gelişsin.Öğretmenler gelişmeyi şiar edinmeli ve bu kutsal göreve konsantre olarak vatana millete hayırlı bireyler yetiştirirken toplumun kendisine yüklediği bu önemli sorumluluğu unutmamalıdır.
Sağlıcakla..