Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Gerçek olaylarla masalın, şaka ile öğüdün, mistisizm ile yaşamın birlikte ele alındığı kitabın temel konusunu yazann görüp yaşadığı, duyduğu ya da okuduğu olayların öyküleri oluşturur. Üslup ve biçim bakımından olduğu kadar, kuruluş açısından da üstün bir yapıt olan Gülistan, yüzyıllarca Farsçanın temel kitabı sayılmış ve bu dilin yapısını güçlendirmiştir. Yalın anlatımıyla geniş bir halk kitlesine mal olmuş ve bir kültür hazinesi niteliği kazanmıştır. Olgun düşüncelerin ve özgün görüşlerin ürünü olmasıyla İslam edebiyatının klasikleri arasında yer almıştır. Çok sayıda yazması bulunan kitap, ilk kez 1791’de Kalküta’da basılmış ve birçok dile çevrilmiştir.Gülistan’ı.Türkçeye ilk kez Seyfi Sarayi, Kıpçak Türkçesiyle kazandırmıştır (1391). Yapıtın daha sonraki Türkçe çevirilerini gerçekleştirenler arasında Şahidi ibrahim Dede (ö. 1550), Mahmud bin Kadı Manyas (15. yy), Şem’î (ö. 1592/93), Sudî (ö. 1598), Hasan Rıza Efendi (ö. 1669) sayılabilir. Kitabı Cumhuriyet döneminde de Kilisli Rifat Bilge (1941)., Niğdeli Hakkı Eroğlu (1944) ve Hikmet İlaydın (1946) Türkçeye çevirmişlerdir.
Muineddin Cüveynî’nin (ö. 1334) Nigâristan’ı, Câmi’nin (1414-92) Baharistan’ı, Sailî’nin (ö. 1518) Ravzatü’l-Ahbab’ı Gülistan’a. yazılmış nazirelerin en ünlüleridir.