Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
|
The Problem: vertical ve horizantal hangisinin dikey ve hangisinin yatay olduğu karıştırırdım The Tip: Vertical'ı okurken vör(dik)ıl dikeyin diki şeklinde düşünebilirsiniz böylece karışmaz. Eren ULUDAĞ / Ankara |
|
The Problem: Pedicure : Ayak bakımı, Pedestrian : Yaya, Pedal : Pedal, Ayaklık, Pedlar : Seyyar Satıcı The Tip: Yukarıdaki kelimelerde ortak ön ek "PED" olup, ayak ile ilgili bir kelimedir. Dikkat edilirse, PED ön ek olunca AYAK ile ilgili türkçe karşılıklar ortaya çıkmaktadır. Eylül Selin / İstanbul |
|
The Problem: Quiet ve quite kelimeleri karıştırılır. The Tip: Sonu sessiz harfle biten quiet SESSİZ anlamına gelir. Seyhan Ak / İzmir |
|
The Problem: İngilizce'de pull ve push sözcükleri sürekli karıştırılır. Bu sözcükleri karıştırmamak için şu ipucunu kullanabiliriz. The Tip: Pull çekmek, push ise itmek anlamındadır. Pulling pushing, çekiyorum itiyorum cümlesini birkaç kez söyledikten sonra eminimki bu konudaki karmaşanız gidecektir. Gülden Barmanbek / İzmir |
|
The Problem: get in - get on The Tip: 'get on' toplu taşıtlara binmek için kullanılır. Ayakta durmakla ilgisi oldugunu sanmıyorum. 'get in' ise sahibi oldugunuz araçlara binmek için kullanılır. Bu da ingilizcedeki sahiplik duygusunun öneminden kaynaklanmaktadır. Sefa Maraş / K.Maraş |
|
The Problem: "c" harfinin ne zaman "s" ne zaman "k" olarak kullanılacağı The Tip: Eğer "c" harfinden sonra gelen harf kalın ünlüyse yani a-o-u ise "k" olarak (examples: can, car, cool, corn, curser, curl), eğer ince ünlüyse yani e-i ise "s" olarak (examples: censor, center, city, cinema) kullanılıyor. Çetin Taştan / Istanbul |
|
The Problem: Plurals - Çoğullar The Tip: İngilizce'de çoğul yaparken ismin sonuna "-s", "-es" ve "-ies" getirilir. Fakat hangi isimde hangi çoğulu getireceğimizi karıştırabiliriz.
|
|
The Problem: Kendisinden önce virgül gelen bağlaçları kolay yoldan nasıl ezberleyebiliriz? The Tip: Örneğin yukardan aşagı FUN BOYS yazdığımız zaman F:for- U:until- N:nor- B:but O:or- Y:yet- S:so baş harfleri bu bağlaçları temsiz eder.Bu yazdıklarım cümle bağlaçlarıdır.Kendilerinden sonra cümle gelmelidir. NOT:tek istisna untilden sonra virgül gelmez anlam bütünlüğü kazansın diye yazdım. Ali uzunyolcu / İstanbul |
|
The Problem: "Wish Clause" cümleleri The Tip: 1. Şimdiki zamanda olan, olmasını istedğimiz bir olayı anlatmak için: I wish I were a rich man. (In fact, I am not rich). 1.Tekil şahıs zamirlerinden sonra gelecek yardımcı fiil olarak "were" kullanılır. Konuşma dilinde "was" kullanılmaktadır. (Şimdiki zaman ile ilgili bir dileğimizi anlatırken fiilin "PAST-VERB-II" halini kullanırız.) 2. Geçmiş zamanda olan/olmayan bir durum hakkında aksi şekilde bir şey olması dileğimizi anlatmak için: I wish I had gone to Istanbul yesterday. (I did not go to Istanbul yesterday). (Geçmiş zaman ile ilgili bir dileğimizi anlatırken "PAST PERFECT-HAD+VERBIII" halini kullanırız. Sinan İlhan / Düzce |
|
The Problem: s- ve sh- ile başlayan kelimelerin telaffuzu The Tip: s- ile başlayan kelimelerin okunuşları ,yine s-ile oluyor. Örneğin, sun, school gbi. sh- ile başlayan bütün kelimelerin okunuşları ş ile başlıyor. örnek: should kelimesinin okunuşu "şud" şeklinde. Bu kurala uymayan bir kelime ise sure: suur değil şuur diye okunur. Murat Sert / Gaziantep |
|
The Problem: Bildiğiniz gibi sıfatların bir sırası vardır ve bu sıra hep karıştırılır bunu yenebilmek için size öğrendiğim bir ipucunu yolluyorum. The Tip: Formül = OASCOM + Noun Opinion (herkese göre değişen kavramlar "Beautiful" gibi) Size(boyut "big" gibi) Age (Yaş "old, fifteen" gibi) Shape (şekil "square") Colour (renk) Origin (nereden geldiği "Italian") Material (neden yapıldığı "Wooden") Buna göre sıralama örneği; It's a "nice old square white Italian wooden" table Barış İnanç / Aydın |
|
The Problem: Neden hospital, school gibi kelimelerin başına bazen "the" geliyor,bazen gelmiyor? The Tip: Çünkü bu gibi kelimelerde the şu anlamda kullanılıyor: "I am going to THE hospital" dediğimiz zaman hastaneye tedavi olmak için değil,asıl amacın dışında gidiyorum(örneğin bir hastayı ziyarete) anlamında kullanmış oluruz.Veya; "I'm going to THE school" dediğimizde de okula asıl amaç dışında gittiğimiz (örneğin ders yapmak için değil,öğretmenle görüşmek için)anlaşılıyor. Bu yüzden bu kelimeleri kullanırken cümlemizin anlamına göre the'yı kullanmalı ya da kullanmamalıyız. Cansu / İzmir |
|
The Problem: "niece" & "nephew " arasındaki fark. The Tip: İkisi de yeğen anlamına geliyor ama biri kızlar diğeri ise erkekler için kullanılıyor. Ve işte ipucu kız yeğenler daha sevimli olduklarından onlara "nice" sıfatını yakıştırabiliriz. yani: kız yeğen: niece erkek yeğen: nephew bu arada "nice" sevimli anlamına geliyor.... hbb / Istanbul |
|
The Problem: cinayet,intihar,soykırım arasındaki benzerlik ve farkı bilen var mı? The Tip: cinayet: homiCIDE, intihar: suiCIDE, soykırım: genoCIDE. Hepsininde sonu CIDE yani "kill = öldürmek" fiili ile bitiyor.yani hepsinde ölüm anlamı var.intihar "S"ile başlıyor yani "S" ile kendini öldürürsün. genocide "G" ile başlıyor yani "G"enelde herkes topluca ölür. Nurdan Çuhadar / eskişehir |
|
The Problem: simple present tense de doesn't ın --------s takısını alması tekil öznelerde The Tip: kişiler tek başına kaldıkları zaman tekil durumda başlarına herşey gelebilir .mesela KAPTIKAÇTI ...DOESN'T GELİR VE -S TAKISINI KAPAR GİDER BU DA OLUMSUZ BİR DURUMDUR Duygu Sıla / Ankara |
|
The Problem: QUIET ve QUITE arasındaki benzerlik ve anlamını tahmin...? The Tip: qUIEt kelimesinde 3 sesli harf yanyana geliyor (U-I-E). Kolay hatırlamak için "yazılırken 3 sesli yanyana gelirse anlamı sessiz olur" diyerek hatırlayabiliriz... quite ise : tam, tamamen; bayağı, epey anlamındadır... Akif Kerim / Mersin |
|
The Problem: 'AT' kullanımı The Tip: İngilizler yemeklerde et (AT) kullanırlar... :)) I had some cheese AT breakfast. Would you like to eat some chicken AT lunch. I never have coke AT dinner. Akif Kerim / Mersin |
|
The Problem: cancel ile postpone sözcükleri The Tip: cancel iptal etmek anlamında call off da iptal etmek, postpone ertelemek put off da ertelemek, ikisinin baş harfine bakınca aynı olduğunu görebilirsiniz. Bu yüzden bu iki kelimeyi karıştırmamalısınız. Selen Ayyılmaz / Antalya |
|
The Problem: retired kelimesinin kökeni The Tip: retired : emekli Bu kelimenin kökeninin retire (geri çekilmek) yada return (geri dönmek) yada turn (dönmek) fiili ile tired (yorgun) kelimelerinin birleşiminden olduğunu düşünüyorum. retire-tired: retired Halil İbrahim Şişman / İzmir |
|
The Problem: Bottom ve Summit'in karıştırılması.. The Tip: Bottom => Anlamı: alt, aşağı Summit => Anlamı : üst, yukarı Bu iki kelime çokça karıştırılır. Çözümüm şu: Summit "S" harfiyle başlar ve alfabede "B" harfinden daha üsttedir. Böylece Summit'in üst olduğunu anlarız. Tevfik Bağdatlıoğlu / Antalya |
|
The Problem: Lend ve Borrow'un karıştırılması.. The Tip: Bildiğiniz gibi bu iki fiil cümle içinde kullanıldığında, özellikle de konuşma esnasında karıştırılır. Çözümüm şu: **Lend (Okunuşu lEnd) :ödünç vErmEk (Türkçesinde E harfi var) **Borrow (okunuşu bArrow) :ödünç AlmAk (Türkçesinde A harfi var) Tevfik Bağdatlıoğlu / Antalya |
|
The Problem: Making sure you are using the right article. The Tip: put: "that" instead of "the" as in ; give me the book=give me that book "any" instead of "a/an" as in; give me a book =give me any book of course here "any" is used for its turkish equivalent "herhangi bir" Tamer Özdemir/ Soma |
|
The Problem: Much ve Many kelimeleri bazen karıştırılır. Hangisi Uncountable hangisi countable? The Tip: mUCh=> UC= UnCountable MUCH kelimesinin içindeki UC, bize bunun uncountable olduğunu anlatır. Tevfik Bağdatlıoğlu/ Antalya |
|
The Problem: İngilizcede ayları sayarken genelde sonda kalan 4 ayın sıralaması karıştırılır. The Tip: Bu son 4 ayın Baş harfleri alındığında ortaya şöyle bir formül çıkar.. (S)eptember, (O)ctober,(N)ovember,(D)ecember sadece baş harfleri düşünürsek: SON-D olur.. Bu aylar sonda olduğu için SON-D formülüyle güzel bir çağrışım oluşturur... Ahmet Savaş / İstanbul |
|
The Problem: Hangi isimlerin sonunda çoğul halde iken eklenen ((s) veya (es)) , (iz) olarak telaffuz edilir? Örneğin: bells=(bel'z), oranges =(orinc'iz), books=(buks) The Tip: İsimler çoğul halde iken ve (k), (p), (t), (f ) harfleri ile biten bütün kelimeler (s) olarak telaffuz edilir. Örneğin: lamps = (lamps),books=(buks) Geri kalan isimler her zaman (z veya iz) olarak telaffuz edilir. Örneğin: rooms=(ruum'z), dogs=(dogz) İbrahim Altaher / İstanbul |
|
The Problem: Smell ve Taste fiilleri The Tip: Bilindiği gibi taste ve smell fiilleri bazı durumlarda state verb (yani -ing takısı almayan veya 'continuous tense' ler de kullanılamayan) fillerdir. Bunlar için kendi geliştirdiğimiz bir formül: These flowers smell beautiful. I am smelling fresh air. Cümlelerini düşünelim; Yardımcı fiil ve Smell fiilini cümleden kaldırıp yerine " to be" fiilinin uygun halini yerleştirelim. sonuçta şunu elde ederiz; These flowers are beautiful. I am fresh air. Görüldüğü gibi 2. cümle oldukça anlamsızdır. İşte "to be" fiili kullandığımız da eğer ortaya çıkan yeni cümle anlamlıysa; bu cümlede smell ve taste fiilleri "-ing" takısı alamaz yani continuous bir tense te kullanılamaz. Saygılarımla. Jaguar Khan / Muş |
|
The Problem: İngilizcede cümle dizilişi nasıldır? The Tip: İngilizce cümle dizilişini SVOPT olarak formüle etmenin teknik olarak kolaylık sağlayacağını düşünüyorum. Siz ne dersiniz?... SVOPT = SUBJECT(ÖZNE) + VERB(FİİL) + OBJECT(NESNE) + PLACE(YER) + TIME(ZAMAN). Ersin Çolak / İstanbul |
|
The Problem: Neden home kelimesinin başına the gelmez? go home. come home The Tip: Çünkü home = the house demek olduğu için. H. Hilmi Dede / İstanbul |
|
The Problem: Neden otobüsler için 'on', otomobiller için 'in' kullanılıyor? Get on the bus. Get in the car. The Tip: 'On' otobüs ve tren gibi üzerinde dik olarak ayakta durabileceğimiz ve yürüyebileceğiniz araçlar için kullanılıyor. 'In' ise içine eğilerek girebileceğiniz ve dik duramayacağınız otomobiller için kullanılıyor. İpucunun bu olduğuna inanıyorum. Epple Hung / Hong Kong |