Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
1. Hit / Hay the sack: Kafayı vurup yatmak.
I feel drowsy, I would better hit the sack.
Uykulu hissediyorum. Kafayı vurup yatsam iyi olacak.
2. Burn the midnight oil: Gece geç saate kadar çalışmak.
We have a lot of work to do. Gotta burn the midnight oil again.
http://istanbulescortc.comYapacak çok işimiz var. Yine gece geç saatlere kadar çalışmamız gerekecek.
3. Call it a day: Paydos etmek.
Okay folks, let’s call it a day. It’s been a busy day.
Peki arkadaşlar, bugünlük bu kadar yeter diyelim. Yoğun bir gün oldu.
4. Worth every penny: Her kuruşuna değmek.
The concert was a blast! It was worth every penny!
Konser çok iyiydi! Her kuruşuna değdi!
5. Cost an arm and a leg: Çok pahalıya patlamak.
I bought this car, but is cost an arm and a leg.
Bu arabayı satın aldım; ancak bana çok pahalıya patladı.
6. Music to one’s ears: Duymak istenilen şey.
When the teacher told him that he had passed the test, it was music to his ears.
Öğretmen, ona sınavını geçtiğini söylediğinde, bu onun tam da duymak istediği şeydi.
7. Give it a shot: Denemek.
This is my new hat. Give it a shot
Bu, benim yeni şapkam, bir dene bakalım!
8. Good riddance: Kurtulmak.
My noisy next door neighbour was moved out at last! Good riddance!
Gürültücü yan kapı komşum sonunda taşındı. Kurtulduk!
9. Get on one’s nerves: Birinin sinirine dokunmak.
The traffic jam is getting on my nerves!
Trafik benim sinirime dokunuyor!
10. Grate on one’s ears: Birinin sesinin kulakları tırmalaması.
Her voice grates on my ears.
Onun sesi kulaklarımı tırmalıyor.