Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
1) Türkçede Olmayan Seslerin Telaffuzu
İngilizcede, Türkçede olmayan bazı sesler bulunuyor, bazı harflerin arka arkaya gelerek çıkardıkları sesleri de buna dahil edebiliriz. Bunlardan en sık rastladığımız hata ‘’th’’ sesinin telaffuzunda karşımıza çıkıyor. Dilin dişlere değdirilerek peltek bir şekilde çıkarılması gereken bu sesi, direkt ‘’t’’ olarak telaffuz ettiğimizde, örneğin ‘’day’’ ve ‘’they’’ aynı kelimelermiş gibi duyuluyor. Bir diğer hatayı alfabemizde bulunmayan ‘’w’’ sesini ‘’v’’ olarak çıkararak yapıyoruz. Dudakların yuvarlak bir hareket çizerek çıkardığı yumuşak bir ses olan ‘’w’’, dişlerimizi alt dudağımıza değdirerek çıkardığımız net bir ‘’v’’den aslında oldukça farklı. İki harfi de barındıran ‘’wave’’ ve ‘’view’’ kelimelerini kendi kendinize yüksek sesle söyleyin, farkı duyacaksınız. Kelime sonunda ve ortasında olduğunda telaffuz etmekte zorlandığımız harflerden biri de ‘’r’’ sesi. Amerikan aksanında yuvarlanarak, İngiliz aksanında ise neredeyse yok gibi telaffuz edilen bu ses, dilimizde çok sayıda kelimede bulunmakla beraber, epey kuvvetli telaffuz ediliyor. Bu nedenle konuşurken bu sesi istemsizce vurguluyor ve belirgin şekilde çıkarıyoruz.
2) Yazılan Ama Telaffuz Edilmeyen Harfler
Bu harfler hepimizi İngilizce öğrenirken mutlaka zorlamış, hatta ’’Madem yazıyoruz neden okumuyoruz?’’ şeklinde pek çok kez serzenişte bulunmamıza sebep olmuştur. Örneğin; kelimenin başına gelen ‘’k’’ sesi çoğu zaman ardından ‘’n’’ sesi geldiğinde telaffuz edilmez. ‘’Knight, knowledge, knock’’ kelimelerinde olduğu gibi. Kelimenin başına geldiğinde ‘’w’’ sesi de bazı durumlarda telaffuz edilmiyor: ‘’Writer, wright’’ örneklerinde bunu görebiliyoruz. Bu hataları daha çok İngilizceyi yeni öğreniyorsak yapıyor ve zamanla bu seslerin var ama yok hallerine alışıyoruz.
3) Yabancı Kelimeleri Dilimizdeki Haliyle Telaffuz Etmek
Dilimizde İngilizce ve Fransızca kökenli çok sayıda kelime bulunduğu için bu belki de en sık yaptığımız hatalardan biri. Özellikle sonu ‘’-tion’’ ile biten kelimelerde buna daha sık rastlıyoruz. Örneğin; evinize yeni mobilyalar aldınız, duvarlarınızın rengini değiştirdiniz ve bunu İngilizce anlatmak istiyorsunuz. Muhtemelen yaptıklarınızı ifade ederken ‘’decoration’’ yerine ‘’dekorasyon’’ deme eğiliminde olacaksınız. Başlangıçta olumsuz gibi görünse de, her iki dilde ortak olan kelimelerin, kelime dağarcığınızı zenginleştirmek ve aklınızda daha kolay yer etmek gibi faydaları da bulunuyor.
İngilizce konuşurken decoration yerine dekorasyon deme eğiliminde olabilirsiniz.
4) Preposition Hataları
İngilizcede yer, yön, zaman belirtmek için kullanılan çeşitli yardımcı kelimeler (in, at, on, for, by vb.) vardır. Türkçede ise bunların karşılığını çoğunlukla kelimelerin sonuna gelen ekler olarak görürüz. Dolayısıyla İngilizce öğrenirken bu konuyu kavramakta kendi dilimizde doğrudan karşılığı olmadığından zorluk yaşarız. Üstelik bazı kelimeler yalnızca belirli preposition’larla beraber kullanılırlar, ‘’at university’’ gibi. Bu durum konuşurken sizi ‘’Acaba şimdi hangi preposition’ı kullansam?’’ diye düşünmeye sevk edebilir ve konuşmanızı yavaşlatabilir. Ana dilinizde düşünmeyi bırakmak, bu tür dil kurallarını aşmak ve öğrenmek için iyi bir çözüm yolu olabilir.
5) Sonu ‘’table/able’’ ile Biten Kelimelerin Telaffuzu
İngilizcede her kelime ya da ekin, her koşulda aynı şekilde telaffuz edilmemesi sebebiyle bildiklerimizi genellememiz doğru değil. Bu konuda yaptığımız hatalardan biri, ’’masa’’ anlamına gelen ‘’table’’ kelimesinin okunuşu sebebiyle, sonu ‘’table’’ ile biten kelimeleri de bu şekilde okuma eğilimi göstermemiz. Örneğin; evinize gelen bir misafirinize ‘’Make yourself comfortable (rahatına bak, kendini evinde hisset)’’ diyip mutfağa tabakları hazırlamaya gittiniz. Muhtemelen sizin ‘’table’’ ile biten kelimeyle ne demek istediğinizi anlamakta zorlanacaktır. Elbette yukarıda bahsettiğimiz telaffuz ile ilgili sorunları, dinleme ve konuşma egzersizlerini arttırarak aşabilirsiniz. Önemli olan konuşurken hata yapmaktan korkmamanız ve duyduğunuz sesleri taklit ederek aynı şekilde çıkarmaya çalışmanız. Pratiklerinizi verimli olarak yaptığınız sürece, kelimeleri doğru telaffuz etmenizin önünde hiçbir engel yok.