Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Fiiller ve Kullanımları
apply for | a new job in Canada |
kanada’da yeni bir işe baş vurmak | |
beat | someone at tennis |
teniste birisini yenmek | |
borrow | $20 from someone |
birinden 20 dolar borç almak | |
discover | a new planet |
yeni bir gezegen keşfetmek | |
dive | into the swimming pool |
havuza dalmak | |
dry | yourself with a towel |
havlu ile kurulanmak | |
fasten | your setabelt before the plane takes off |
uçak kalkmadan once kemerini bağlamak | |
grow | tomatoes in the greenhouse |
serada domates yetiştirmek | |
hire | a car for the weekend |
hafta sonu için araba kiralamak | |
hit | your finger with a hammer |
çekiçle parmağına vurmak | |
hurry | to catch the last bus home |
son otobüsü yakalamak için acele etmek | |
lie | in the bed until 10.30 |
10.30’a kadar yatakta yatmak | |
marry | for love |
aşk için evlenmek | |
owe | someone money |
birisine borçlu olmak | |
postpone | the meeting because of illness |
hastalıktan dolayı toplantıyı iptal etmek | |
pronounce the word correctly | |
kelimeyi doğru telaffuz etmek | |
escape | from prison |
hapishaneden kaçmak | |
invite | all your friends for dinner |
tüm arkadaşlarını akşam yemeğine davet et | |
offer | someone $2000 for their car |
birisinin arabasına 2000 dolar teklif yapmak | |
practise | the piano for two hours a day |
günde 2 saat piyano çalmak | |
punish | the child for being naughty |
çocuğa yaramazlık yaptığından vurmak | |
renew | your passport before you go abroad |
yurtdışına çıkmadan pasaportunu yenilemek | |
return | from holiday with a suntan |
bronz bir ten ile tatilden geri dönmek | |
shiver | from the cold |
soğuktan titremek | |
solve | a difficult problem |
zor bir problemi çözmek | |
spend | the weekend in Paris |
haftasonunu pariste geçirmek | |
taste | the soup to see if it needs more salt |
çorbanın tuza ihtiyacı olup olmadığı için tatmak | |
translate | the book into Russian |
kitabı Rusçaya tercüme etmek | |
unpack | a suitcase |
bavulu boşaltmak | |
wash up | after a meal |
yemekten sonra bulaşık yıkamak | |
weigh | over 75 kilos |
75 kilodan fazla gelmek | |
wave | goodbye to your friends at the station |
istasyonda arkadaşlarına hoşçakal demek |