Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
A Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
A – Bir
Able – Yapabilen
Adjective – Sıfat
Africa – Afrika
After – Sonra
Agreed – Anlaşıldı, Kararlaştırıldı
Air – Hava
Am – Gece 12 İle Gündüz 12 Arası Saat Dilimi
America – Amerika
An – Bir Tek
Answer – Cevap
Any – Herhangi
Anything – Hiçbir Şey
Are – Olmak Fiili
Art – Sanat
As – Iken
At – -de, -da
Abandon – Terk Etmek, Bırakmak
Ability – Hüner, Beceri, Kabiliyet
About – Hakkında, Takriben, Aşağı Yukarı, Üzere
Above – Üstünde, Üzerine
Abroad – Yurt Dışında, Yurtdışı
Absence – Bulunmama, Yokluk
Absolute – Mutlak, Salt, Kesin
Absolutely – Mutlaka, Kesinlikle
Abuse – Suistimal Etmek, Kötüye Kullanmak
Accept – Kabul Etmek
Access – Giriş, Erişim, Erişmek
Accident – Kaza
Accompany – Eşlik Etmek
Accomplish – Başarıyla Tamamlamak, Sonuçlandırmak
Account – Hesap
Accurate – Kesin, Doğru
Accuse – Suçlamak, İtham Etmek
Achieve – Elde Etmek, Başarmak
Achievement – Başarı, Edinim
Acknowledge – Kabul Etmek, Kabullenmek
Acquire – Edinmek, Elde Etmek
Across – Karşıya, Boydan Boya Geçmek
Act – Davranmak, Hareket Etmek, Eylem
Action – Aksiyon, Eylem
Active – Etkin, Faal
Activity – Faaliyet, Etkinlik, Aktivite
Actual – Gerçek, Fiili
Actually – Fiilen, Aslında
Adapt – Uymak, Uyarlamak, Adapte Olmak
Add – Eklemek, İlave Etmek
Addition – Ilave, Ek
Additional – Ilave, Ek
Adequate – Yeterli, Münasip
Adjust – Ayarlamak
Adjustment – Ayarlama, Ayar
Administration – İdare, Yönetim
Administrator – İdareci, Yönetici
Admire – Hayran Olmak, Beğenmek
Admission – Kabul, İtiraf
Admit – Kabul Etmek, İtiraf Etmek
Adolescent – Ergen
Adopt – Evlat Edinmek, Benimsemek
Adult – Yetişkin
Advance – Ilerlemek, Avans, Geliştirmek
Advanced – İleri, Gelişkin
Advantage – Avantaj, Fayda
Adventure – Macera, Serüven
Advertising – Reklamcılık, Reklam
Advice – Tavsiye, Nasihat
Advise – Nasihat Etmek, Öğütlemek
Adviser – Müşavir, Danışman
Advocate – Avukat, Müdafaa Etmek
Affect – Etkilemek
Afford – Parası Yetmek
Afraid – Korkmuş, Ürkmüş
Afternoon – Öğleden Sonra
Again – Tekrar, Yeniden
Against – Karşı, Aykırı
Age – Yaş, Çağ
Agency – Ajans, Acente
Agenda – Gündem, Ajanda
Agent – Ajan, Temsilci
Aggressive – Kavgacı, Agresif
Ago – Evvel, Önce
Agree – Aynı Fikirde Olmak, Anlaşmak, Katılmak
Agreement – Anlaşma, Mutabakat
Agriculture – Tarım, Ziraat
Ahead – İleride, İleri
Aid – Yardım Etmek, Yardım
Aim – Amaçlamak, Amaç, Hedef
Aircraft – Uçak, Hava Taşıtı
Airline – Havayolu
Airport – Havalimanı
Alcohol – Alkol
Alive – Canlı
All – Tüm, Hepsi
Alliance – Antlaşma, İttifak
Allow – İzin Vermek
Ally – Müttefik
Almost – Hemen Hemen, Neredeyse
Alone – Yalnız
Along – Boyunca
Already – Zaten, Halihazırda
Also – Ayrıca
Alternative – Alternatif
Although – Rağmen
Always – Her Zaman, Daima
Amazing – Şaşırtıcı
Among – Arasında, Arasına
Amount – Meblağ, Tutar
Analysis – Analiz, Tahlil
Analyst – Analist, Çözümleyici
Analyze – Analiz Etmek, Incelemek
Ancient – Antik
And – Ve
Anger – Öfke, Hiddet
Angle – Açı
Angry – Kızgın, Sinirli
Animal – Hayvan
Anniversary – Yıldönümü
Announce – Duyurmak, Anons Etmek
Annual – Senelik, Yıllık
Another – Öbür, Başka
Anticipate – Beklemek, Ummak
Anxiety – Endişe, Kaygı
Anybody – Kimse, Hiç Kimse
Anymore – Artık
Anyone – Hiç Kimse, Kimse
Anyway – Neyse, Her Neyse
Anywhere – Her Yer, Herhangi Bir Yer
Apart – Ayrı
Apartment – Daire
Apparent – Görünür, Aşikar
Apparently – Belli Ki, Anlaşılan, Görünüşte
Appeal – Başvurmak, Temyiz, Cazibe
Appear – Belli Olmak, Görünmek
Appearance – Görünüş
Apple – Elma
Application – Başvuru, Uygulama
Apply – Başvurmak, Uygulamak
Appoint – Atamak
Appointment – Randevu, Atama, Tayin
Appreciate – Değerini Artırmak, Beğenmek
Approach – Yanaşmak, Yaklaşım
Appropriate – El Koymak, Münasip, Uygun
Approval – Tasvip, Onay
Approve – Kabul Etmek, Beğenmek, Onaylamak
Approximately – Takriben, Aşağı Yukarı
Architect – Mimar
Area – Alan, Bölge
Argue – Tartışmak
Argument – Argüman, Sav
Arm – Kol
Armed – Ateşli, Silahlı
Army – Ordu
Around – Sularında, Etrafında, Çevresinde
Arrange – Ayarlamak, Düzenlemek
Arrangement – Düzenleme, Ayarlama
Arrest – Tutuklamak
Arrival – Gelmek, Geliş, Varış
Arrive – Varmak, Ulaşmak
Article – Makale
Aside – Bertaraf, Ayrı
Ask – Sormak, İstemek
Asleep – Uyuyan, Uyuşuk
Aspect – Hal, Görünüş, Yön
Assault – Saldırmak, Saldırı
Assert – İleri Sürmek, İddia Etmek
Assess – Değer Biçmek
Assessment – Değerlendirme
Asset – Varlık
Assign – Atamak, Tahsis Etmek
Assignment – Atama, Görevlendirme
Assist – Yardım Etmek
Assistance – Yardım
Assistant – Yardımcı, Asistan
Associate – Birleştirmek, İlişkilendirmek
Association – Birlik, Dernek
Assume – Farzetmek, Varsaymak
Assumption – Farzetme, Varsayım
Assure – Garanti Etmek
Atmosphere – Atmosfer
Attach – Eklemek, İliştirmek
Attack – Saldırmak, Saldırı
Attempt – Girişimde Bulunmak
Attend – Katılmak
Attention – İlgi, Özen, Dikkat
Attitude – Tavır, Tutum
Attorney – Avukat
Attract – Cezbetmek
Attractive – Çekici, Cazibeli
Attribute – Bağlamak, Atfetmek, Dayandırmak
Audience – Kitle, İzleyici, Seyirci
Author – Yazar
Authority – Otorite, Yetki
Available – Müsait, Mevcut, Uygun
Average – Ortalama
Avoid – Kaçınmak, Önlemek
Award – Ödül
Aware – Farkında, Haberdar
Awareness – Farkındalık, Farkında Olma
Away – Uzak, Uzakta
Awful – Berbat, Rezil
A ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
A – bir
I have a cat. (Benim bir kedim var.)
Able – yapabilen
She is able to speak French. (O, Fransızca konuşabiliyor / Fransızca konuşmayı yapabiliyor.)
Adjective – sıfat
Adjectives are a really important topic in English grammar. (Sıfatlar İngilizce dilbilgisi için son derece önemli bir konudur.)
B Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Baby – Bebek
Back – Arka
Background – Artalan, Arka Fon
Backpack – Sırt Çantası
Bad – Kötü
Badly – Kötü Bir Şekilde
Bag – Çanta
Bake – Pişirmek
Balance – Denge
Ball – Top
Band – Müzik Grubu
Bank – Banka
Barely – Zar Zor
Basic – Esas, Temel
Basically – Temelde, Esasen, Aslında
Basket – Sepet
Bathroom – Banyo
Battery – Pil
Battle – Savaş
Beach – Plaj, Sahil, Kumsal
Bean – Fasulye
Bear – Ayı
Beautiful – Güzel
Beauty – Güzellik
Because – Çünkü
Become – Olmak, Haline Gelmek
Bed – Yatak
Bedroom – Yatak Odası
Beer – Bira
Before – Önce
Begin – Başlamak
Beginning – Başlangıç
Behavior – Davranış, Tavır, Hal
Behind – Arkada, Arkasında
Belief – İnanç
Believe – İnanmak
Belong – Ait Olmak
Below – Aşağısında
Belt – Kemer
Benefit – Fayda
Best – En İyi
Bet – İddaa, İddiaya Girmek
Better – Daha İyi
Between – Arasında
Big – Büyük
Bill – Fatura, Senet
Bird – Kuş
Birth – Doğum
Birthday – Doğum Günü
Bite – Isırmak, Lokma
Blame – Ayıplamak, Suçlamak
Blanket – Battaniye
Blind – Kör
Blood – Kan
Blue – Mavi
Body – Vücut
Book – Kitap
Border – Sınır, Hudut, Kenar
Borrow – Ödünç Almak
Boss – Patron
Bottle – Şişe
Bowl – Kase, Tas
Box – Kutu
Boyfriend – Erkek Arkadaş, Sevgili
Brain – Beyin
Bread – Ekmek
Break – Kırmak
Breakfast – Kahvaltı
Breast – Göğüs
Breathe – Nefes Almak
Bridge – Köprü
Bright – Parlak
Broken – Bozuk, Kırık
Brother – Erkek Kardeş
Brown – Kahverengi
Brush – Fırça, Fırçalamak
Budget – Bütçe
Build – İnşa Etmek
Building – Bina
Bullet – Mermi
Burn – Yakmak, Yanmak
Bus – Otobüs
Business – Iş
Busy – Meşgul
Button – Düğme, Buton
Buy – Satın Almak
Buyer – Alıcı
B ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Baby – Bebek
She has two babies. (Onun iki bebeği var.)
Back – Arka
Do not ever go back! (Hiçbir zaman geriye / arkaya gitme!)
Background – Artalan, Arka Fon
I need a soft music as background. (Arka fonda yumuşak bir müzik istiyorum.)
C Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Cabbage – Lahana
Cabbage – Kafes
Call off – İptal etmek
Candid – İçten, samimi
Captive – Esir
Captor – Esir alan
Carpet – Halı
Castle – Kale
Catch eye – Dikkat çekmek
Cave – Mağara
Ceasefire – Ateşkes
Census – Nüfus sayımı
Charge – Saldırı
Charm – Alımlı, Sevimli
Chestnut – Kestane
Chickpea – Nohut
Chill – Üşütmek
Chin – Çene
Clash – Anlaşmazlık
Clay – Kil, çamur
Clerk – Yazıcı, katip
Cliff – Uçurum
Cling– Yapışmak, sarılmak
Clue – İpucu
Coarse– Kaba
Cock– Horoz
Cold– Nezle
Collide – Çarpışmak
Colonel– Albay
Combat– Dövüş
Commemorate– Anmak
Commence– Başlamak
Commitment– Vaat, Taahhüt
Compatible– Uygun, münasip
Compatible– Uyumlu
Compliant– İtaatkar
Conceivable– Makul
Concession– Ödün, taviz
Cork– Mantar
C ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Cabbage – Lahana
Would you like to have cabbage as dinner? (Akşam yemeği olarak lahana yemek ister misin?)
Cage– Kafes
In my opinion, birds should not have live in cages. (Bana göre, kuşlar kafeste yaşamamalı.)
Call off – İptal etmek
Call her and call the date off now! (Onu ara ve randevunuzu derhal iptal et!)
D Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Damp – Nemli, rutubetli
Dandruff – Kepek
Daring – Cesur
Dawn – Şafak, tan
Deaf – Sağır
Dear – Sevgili, Değerli
Decay – Çürümek, bozulmak
Decline – Reddetmek, geri çevirmek
Deduce – Sonuç çıkarmak
Defect – Defo, özür
Delightful – Hoş, güzel
Delusion – Aldatma
Demolition – Yıkma, tahrip
Dent – Çöküntü, göçük
Dependable – Güvenilir, emin
Deportation – Sürgün
Deprive – Yoksun bırakmak
Descend – İnmek
Desperately – Umutsuzca
Destiny – Kader
Destitute – Muhtaç, yoksul
Detach – Ayırmak
Discrete – Ayrık
Disgrace – Utanç, ayıp
Disrupt – Bozmak
Divorcee – Boşanmış
Dizziness – Baş Dönmesi
Drill – Matkap
D ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Damp – Nemli, rutubetli
It is really damp in here. (Burası gerçekten nemli.)
Dandruff – Kepek
You should use a special shampoo for your dandruff problem. (Kepek problemin için özel bir şampuan kullanmalısın.)
Daring – Cesur
Hilmi’s daring plan worked. (Hilmi’nin cesur planı işe yaradı.)
E Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Edit – Düzenlemek
Economy – Ekonomi
Enormous – Muazzam, Kocaman
Entitle – İsimlendirmek
Earn – Para kazanmak
Except – Haricinde
Expect – Ümit etmek
Exile – Sürgün
Exit – Çıkış, Çıkmak
Eastern – Doğuya ait, Doğu
Effective – Etkili
Efficient – Verimli
Emergency – Acil
Elephant – Fil
Emotion – Duygu
Entertain – Eğlendirmek
Equipment – Donanım
Equal – Eşit, Denk
Essay – Rapor, Makale
E ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Edit – Düzenlemek
My job is to edit essays. (Benim işim makaleleri düzenlemek.)
Economy – Ekonomi
Regulations are killing our economy. (Düzenlemeler ekonomimizi öldürüyor.)
Enormous – Muazzam, Kocaman
He lives alone in a house of enormous dimensions. (Kocaman bir evde yalnız başına yaşıyor.)
F Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Favorable – Olumlu
Feasible – Mümkün, Yapılabilir
Feeble – Cılız, Zayıf
Fabric – Kumaş
Fugitive – Kaçak
Fabricate – Uydurmak
Facilitate – Kolaylaştırmak
Fade – Renk solmak
Fulfill – Tatmin etmek
Frugal – Tutumlu
Fence – Çit, Parmaklık
Fertile – Bereketli
Fever – Ateş
Faint – Bayılmak
Flu – Grip
Fierce – Şiddetli, Hiddetli
Flimsy – Dayanıksız, Çürük
Flee – Kaçmak, Kaçırmak
Flavor – Tat, Lezzet
Flat – Daire
Found – Kurmak, Yapmak
Flap – Çırpmak
Flagrant – Apaçık, Bariz
Fortunate – Minnettar, Müteşekkir
F ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Favorable – Olumlu
I am looking forward to receiving your favorable answer. (Olumlu yanıtınızı sabırsızlıkla bekliyorum.)
Feasible – Mümkün, Yapılabilir
I think is is feasible. Should we try? “We can always dream…” (Bence bu mümkün, Denemeli miyiz? “Her zaman hayal kurabiliriz.”
Feeble – Cılız, Zayıf
I do not want to hear your feeble excuses. (Zayıf bahanelerini duymak istemiyorum.)
G Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Gain – Kazanmak
Gap – Boşluk, Fark
Generous – Cömert
Genius – Deha, Dahi
Genuine – Hakiki, Gerçek
Get – Elde etmek, Almak
Guest – Misafir, Konuk
Guard – Korumak
Grow – Büyümek
Groom – Damat
Grocer – Bakkal
Grind – Öğütmek
Gravity – Yer çekimi
Grateful – Minnettar
Grass – Çimen, Ot
Glove – Eldiven
Glory – Görkem, Şan
Globe – Küre, Dünya
Glance – Göz gezdirmek
Glad – Memnun
Give – Vermek
Gift – Armağan, Yetenek
Ghost – Hayalet
G ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Gain – Kazanmak
I gained too much weight. (Çok fazla kilo aldım.)
Gap – Boşluk, Fark
In order to overcome the data gap, I developed a simple methodology. (Veri açığının üstesinden gelmek için, basit bir yöntem geliştirdim.)
Generous – Cömert
It is a really generous offer, but I am afraid I will pass. (Gerçekten çok cömert bir teklif, fakat korkarım ki kabul etmeyeceğim.)
H Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Hair – Saç
Honey – Bal
Half – Yarım
High – Yüksek, zirve
Hammer – Çekiç
Hand – El
Handsome – Yakışıklı
Hang – Asmak
Happy – Mutlu
Harbor – Liman
Hat – Şapka
Hear – Duymak
Headache – Baş ağrısı
Heat – Isı, sıcaklık
Hello – Merhaba
Help – Yardım etmek
Herb – Bitki, Ot
Howl – Uluma
Hawk – Şahin
Health – Sağlık
Halt – Durdurmak
Hit – Vurmak
Have – Sahip olmak
H ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Hair – Saç
I have brown hair. (Benim kahverengi saçlarım var.)
Honey – Bal
I really enjoy having honey at breakfast. (Kahvaltıda bal yemekten pek keyif alıyorum.)
Half – Yarım
You are my other half. (Sen benim diğer yarımsın.)
I / i Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Infer – Sonuç çıkarmak
Inform – Bilgilendirmek
Injured – Yaralı
Image – Görüntü, imge
Impossible – İmkansız
Insane – Deli, kaçık
Incorrect – Yanlış
Invade – İstila etmek
Information – Bilgi
Intro – Giriş
Iron – Demir
Invent – İcat etmek
Invisible – Görünmez
İnhale – Nefes almak, İçine çekmek
İnheritance – Miras
İnnovation – Yenilik
İnquisitive – Meraklı
İnsect – Böcek
İmpair – Bozmak, Zayıflatmak, Zarar vermek
İmpulse – Dürtü, Güdü
İnception – Başlangıç
İnvade – İstila etmek
İnvention – İcat
İnvasion – Akın, Saldırı, İstila
İnvincible – Yenilmez
İnvolved – Karmaşık
İronic – Alaylı, Alaycı
İntelligible – Açık, Anlaşılır
İtinerary – Plan, Program
I / i ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Infer – Sonuç çıkarmak
What do you infer from his strange words? (Onun garip kelimelerinden ne çıkarıyorsun?)
Inform – Bilgilendirmek
My job is to inform you all. (Benim işim hepinizi bilgilendirmek.)
Injured – Yaralı
The people crowded round the injured man, but they made way for the doctor when he reached the scene of the accident. (İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.)
J Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Jacket – ceket
Jack-In-The-Box – Kutudan fırlayan bebek
Jackknife – sustalı çakı
Jacuzzi – jakuzi
Jam – reçel
Jar – kavanoz
Javelin – cirit
Jeans – kot
Jeep – jip
Jet – jet
Jet engine – jet motoru
Jewelry – takı
jimmy – Levye
Joystick – joystick
Jug – sürahi
Jukebox – Müzik kutusu
Junk – ıvır zıvır
J ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Jacuzzi – jakuzi
I filled up the jacuzzi with hot water. (Jakuziyi sıcak suyla doldurdum.)
Jam – reçel
He used the oranges to make the jam. (Portakalları reçel yapmak için kullandı.)
Jar – kavanoz
Remziye watched the tadpoles swimming in the jar that she had put them in. (Remziye, onları koyduğu kavanozda yüzen kurbağa yavrularını izledi.)
K Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Keep – Korumak, Tutmak, Devam Etmek
Key – Anahtar
Kick – Tekme, Tekmelemek
Kid – 1.Çocuk 2.Dalga Geçmek 3.Genç Keçi̇
Kill – Öldürmek
Kind – 1. İyi̇, Dost, Sevgi̇li̇ 2.Çeşi̇t, Tür
King – Kral
Kingdom – Krallik
Kiss – Öpücük, Öpmek
Kitchen – Mutfak
Knee – Di̇z, Di̇z Çökmek
Knife – Bıçak
Knock – Vurmak (Kapıya Vurmak)
Knot – Düğüm, Düğüm Atmak
Know – Bi̇lmek
Knowledge – Bi̇lgi̇
Keen – Keski̇n (Keen On:Hoşlanmak)
Ketchup – Ketçap
Kidnap – Zorla Kaçırmak (İnsan, Hayvan Vb.)
Kidney – Böbrek
Kin – Ai̇le, Akraba
Knight – Si̇lahşör, Şovalye, Satrançta At
Knob – Tokmak, Tutacak
K ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Keep – Korumak, Tutmak, Devam Etmek
Keep that away from me. (Onu benden uzak tut.)
Key – Anahtar
I can not find my keys. (Anahtarlarımı bulamıyorum.)
Kick – Tekme, Tekmelemek
Why would anyone kick someone like that?! (Neden biri herhangi birini o şekilde tekmeler?!)
L Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Labour – İş (Elle Yapılan Zor İş), İş gücü
Lack – Eksi̇kli̇k
Ladder – Merdi̇ven
Lady – Hanimefendi̇
Lake – Göl
Lamb – Kuzu, Kuzu, Koyun Eti̇
Lame – Topal
Lamp – Lamba
Land Le – nd Kara, Arazi̇
Land – İni̇ş Yapmak, Konmak (Uçak V.S.)
Landlady – Evsahi̇bi̇ Bayan, Evi̇ni̇ Ki̇raya Veren
Language – Di̇l ( Yabancı Dil V.B )
Large – Geni̇ş
Last – Son, Sonunda, Geçmi̇ş
Last – Devam Etmek, Sürmek, Yeterli̇ Olmak
Late – 1.Geç 2.Sonu (Late September=Eylül Sonu V.B)
Laugh – Gülmek
Laundry – Yıkanacak Çamaşır, Çamaşırhane
Lavatory – Tuvalet
Law – Yasa, Kanun
Lawful – Yasal
Lawyer – Avukat
Lay – Koymak (Bir Şeyin Üstüne), Yatırmak
Lazy – Tembel
Lead – 1.Kurşun (Metal) 2.Kurşun Kalem Ucu
Lead – Önderli̇k Etmek, Önde Gi̇tmek, Yol Göstermek
Leader – Önder, Li̇der
Leadership – Önderli̇k
Leaf – Yaprak
Lean – 1.İnce, Yağsız 2.Eği̇lmek Yaslanmak
Learn – Öğrenmek
Least – En Az
Leather – Deri̇
Leave – Terk Etmek
Left – 1.Sol 2.Kalan
Leg – Bacak
Legacy – Mi̇ras
Legal – Yasal
Lemon – Li̇mon
Lend – Ödünç Vermek
Lens – Lens
Less – Daha Az
Lesson – Ders
Let – Birakmak
Letter – Mektup, Harf
Letter Box – Mektupluk
Level – Düzey, Sevi̇ye
Liberal – Li̇beral
Liberty – Serbest Olmak
Library – Ki̇taplik, Kütüphane
Licence – Li̇sans (Ehliyet V.B )
Lie – Yalan, Yalan Söylemek
Lie – Yatmak
Life – Yaşam, Hayat
Lift – 1.Asansör 2.Yukari Kaldirmak
Light – 1.Işık 2.Açık (Renklerde) 3.Hafi̇f
Like – 1. Hoşlanmak 2.Gi̇bi̇
Likely – Büyük Olasılıkla
Line – Çi̇zgi̇, Satir, Sira
Link – Bi̇rleşti̇rmek
Lip – Dudak
Liquid – Sıvı
List – Li̇ste
Listen – Di̇nlemek
Little – Küçük
Live – Canli
Live – Yaşamak
Lives – Yaşamlar
Living – Yaşam Bi̇çi̇mi̇
Load – Yük, Yüklemek ,Si̇lah Doldurmak
Local – Bölgesel, Yerel
Lock – Ki̇li̇tlemek, Ki̇li̇t
Long – Uzun
Look – Bakmak, Bakış
Loose – Bol, Bagsiz
Lose – Kaybetmek
Loss – Kayip, Zarar
Lot – Çok
Loud – Yüksek Sesli̇
Love – Sevgi̇;Aşk
Lovely – Sevi̇mli̇
Low – Alçak, Düşük
Lower – Aşağıya İndi̇rmek
Luck – Şans
Lucky – Şanslı
Luggage – Vali̇z, Yük
Lunch – Öğle Yemeği̇
Lung – Akci̇ğer
Luxury – Lüks
Label – Eti̇ket
Laboratory – Laboratuvar
Ladle – Kepçe (Yemek)
Lamppost – Sokak Lambasi
Lampshade – Abajur
Lane – Dar Yol, Şeri̇t (Oto Yolda Vb.)
Lash – Kamçi, Bi̇rşeyi̇ Ani̇ Ve Hizli Sallamak
Launch – Bi̇rşeye Başlamak, Roket Firlatmak
Laundry-basket – Çamaşır Sepeti̇
League – Bi̇rli̇k, Li̇g
Leak – Akinti, Sızmak
Lease – Beli̇rli̇ Bi̇r Zaman İçi̇n Ki̇ralama
Lecture – Ders, Konferans Vermek
Length – Uzunluk
Lettuce – Salata, Kivircik
Lever – Kaldiraç, Mani̇vala
Liar – Yalancı
Lick – Yalamak
Lid – Kapak
Lighter – Çakmak
Limit – Hat, Sinir, Li̇mi̇t
Liquidate – Tasfi̇ye Etmek, Öldürme, Kurtulmak, Başından Atmak
Literature – Edebi̇yat
Litter – Çöp,Daginiklik
Liver – Karaci̇ğer
Loaf – Bütün Ekmek, Vakti̇ Boşa Geçi̇rmek
Loan – Ödünç Vermek, Borç Vermek, Borç
Lobster – İstakoz
Locate – Kurmak,Yerleşti̇rmek
Lonely – Yalniz, Ki̇msesi̇z
Lorry – Kamyon
Loyal – Sadik
Loyalty – Sadakat, Baglilik
L ile Başlayan İngilizce Kelimeler için Cümle Örnekleri
Labour – İş (Elle Yapılan Zor İş), İşgücü
A country without enough labour force can not be self sufficient. (Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.)
Lack – Eksi̇kli̇k
Due to lack of manpower, we need more time than expectations to handle this task. (İnsan gücü eksikliği nedeniyle, bizim bu görevi halletmek için beklenenden daha fazla zamana ihtiyacımız var.)
Ladder – Merdi̇ven
He fell down the ladder. (O merdivenden düştü.)
M Harfi ile Başlayan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Memorial – Bi̇r Ki̇şi̇ni̇n Anısına Yapılan Yapıt
Memorize – Ezberlemek
Memory – Hafiza
Men – Adamlar
Mend – Tami̇r Etmek
Mental – Zi̇hi̇nsel
Mention – Bahsetmek
Merchant – Tüccar
Mercy – Merhamet
Mere – Sadece, Yalnızca
Merry – Mutlu
Mess – Kargaşa, Dağınıklık
Message – Mesaj
Metal – Metal
Meter – Ölçek
Method – Metot
Metre – Metre
Mice – Fareler
Middle – Orta
Midnight – Gece Yarisi (24:00)
Military – Askeri̇
Milk – Süt
Mill – 1.Deği̇rmen 2.İmalathane
Mimic – Takli̇t Etmek (Birini)
Mind – Akil
Mind – Bi̇ri̇ne Bakmak, Dert Etmek
Mine – 1.Beni̇m 2.Maden Ocaği 3.Mayın
Minimum – En az
Minister – 1.Bakan 2.Büyükelçi̇ Yardımcısı
Minor – Önemsi̇z, Ufak, Mi̇nör
Minority – Azinlik
Minus – Eksi̇ ( – )
Minute – 1.Daki̇ka 2.Çok Küçük 3.Zabit
Mirror – Ayna
Miss – 1.Özlemek 2.Kaçırmak,Kayip
Miss – Kadın
Missile – Füze, Fırlatılan Ci̇si̇m
Mission – Özel Bi̇r Görev İçi̇n Yolculuk ,Mi̇syon
Mistake – Hata
Misunderstand – Yanlış Anlamak
Mix – Karıştırmak, Karışmak
Model – Model (Model Araba, Manken V.B)
Moderate – Ilımlı, Ortada
Modern – Modern, Çağdaş
Modest – Alçakgönüllü, Ilımlı
Moment – An
Monday – Pazartesi̇
Money – Para
Monkey – Maymun
Month – Ay (Takvim Ayı)
Moon – Ay
More – Daha Fazla
Morning – Sabah
Mosque – Cami̇
Most – En Çok
Mother – Anne
Motor – Motor
Mountain – Dağ
Mouse – Fare
Mouth – Ağiz
Move – Hareket Etmek, Etti̇rmek
Movement – Hareket
Much – Çok (Miktarca)
Mud – Çamur
Murder – Ci̇nayet
Music – Müzi̇k
Must – Zorunluluk
My – Beni̇m
Mystery – Esrar, Bi̇li̇nmezli̇k
Machine – Maki̇ne
Machine-gun – Gan Maki̇neli̇ Tüfek
Mad – Deli̇
Madam – Madam, Bayan
Magic – Büyü
Mail – Posta
Main – Ana, Esas
Make – 1.Yapmak 2.Çeşi̇t
Make -up – 1.Makyaj 2.Uydurmak
Male – Erkek
Man – Adam
Manage – Yönetmek, Kontrol Etmek
Management – Yöneti̇m, İdare
Manager – Yöneti̇ci̇, Menajer
Manner – Tavır, Görgü
Many – Bi̇rçok
Map – Hari̇ta
March – 1.Marş 2.Yürüyüş 3.Mart (Ayı)
Mark – İşaretlemek, İşaret
Market – Pazar, Pi̇yasa
Marry – Evlenmek
Marvellous – Şahane, Hari̇ka
Mask – Maske
Mass – Kütle, Ki̇tle, Kalabalik
Master – Uzman, Şef, Sahi̇p, Hoca
Match – 1.Uymak, Uyuşmak 2.Maç 3.Ki̇bri̇t
Material – Malzeme, Kumaş
Matter – 1.Mesele 2.Önemli̇ Olmak
May – 1.Mayıs 2.May Be = Belki̇
Me – Bana, Beni
Meal – Yemek
Mean – 1.Anlamina Gelmek, İstemek, Planlamak 2.Ci̇mri̇
Mean – Ortalama
Meaning – Anlam
Means – 1.Sti̇l, Yol, Yardim 2.Para
Meantime – Bu Arada
Meanwhile – Bu Arada, Ayni Anda
Measure – Ölçü
Meat – Et
Mechanic – Mekani̇k
Medal – Madalya
Medicine – İlaç, Tip
Meet – Buluşmak, Karşılamak
Meeting – Toplanti, Mi̇ti̇ng
Melody – Ezgi̇, Melodi̇
Melon – Kavun
Melt – Eri̇mek
Member – Üye
Memorable – Unutulmayacak
Memorandum – Not
Magazine – 1)Si̇lah Deposu 2)Magazi̇n 3)Şarjör (Si̇lahin)
Magnet – Mıknatıs
Magnificent – Azamet, İhti̇şam
Magnifying-glass – Büyüteç
Maid – Kadin Hi̇zmetçi̇
Maintain – 1)Bakim Onarim 2)Eski̇ Hali̇nde Koruma 3)Destekleme
Major – 1)Büyük, Önemli̇ 2)Bi̇nbaşi (Orduda)
Majority – Çoğunluk
Maniac – Manyak
Manual – El İle Yapilan
Manufacture – Üretmek (Fab. Vb)
Margin – Marj, Katki
Marmalade – Marmelat
Massacre – Katli̇am, Katli̇am Yapmak
Massive – Çok Büyük Ve Ağır
Mat – Hasir, Paspas
Mate – Arkadaş
Mathematics – Matemati̇k
Mattress – Yatak, Sedi̇r
Mature – 1)Olgun, Ergi̇n (Hayvan, Meyve, Insan) 2)Vadesi̇ Gelen (Ödeme)
Maturity – Olgunluk Zamani, Vade Zamani
Maximum – Maksi̇mum, Azami̇
Meadow – Çayır, Mera
Mechanic – Maki̇ni̇st, Maki̇na Ustası 2)El Sanatlarina Ai̇t 3)Mekani̇k
Medical – Tibbi̇
Merely – Sadece, Ancak
Merge – Bi̇rleşerek Kaybolma, Konsoli̇dasyon (Şirket, Devlet)
Merit – Haketmek, Değmek
Might – 1)Kuvvet, Kudret 2)Belki̇ (Might Be: Az İhtimalli.)
Mike – Mi̇krofon
Mild – 1)Hafi̇f 2)Yumuşak 2)Ilık
Millet – Dari
Millionaire – Mi̇lyoner
Mince – Kıyma (Et Vb.), Kıymak
Miracle – Muci̇ze
Miser – Hasi̇s, Ci̇mri̇
Miserable – Sefi̇l
Misery – Sefalet
Mislay – Nereye Koyduğunu Unutmak
Mobile – Oynak,Hareketli̇
Moisture – Nem
Mole – 1)Köstebek 2)Vücuttaki̇ Ben
Monument – Anıt, Abi̇de
Mood – Mi̇zaç, Ruh Hali̇
Moral – Ahlak
Morale – Moral
Mortgage – İpotek
Mosquito – Si̇vri̇si̇nek
Moss – Yosun (Nemli Yerlerde Oluşan)
Motion – Hareket, Önerme
Motive – 1)Moti̇vlenmek 2)Güdü
Mud-guard – Çamurluk
Multiply – Çarpmak, Çoğalmak
Murmur – Mirildanmak,Uğultu
Muscle – Pazu, Kas
Museum – Müze
Mushroom – Mantar
Muslim – Müslüman
Mustard – Hardal
Mute – 1)Sesi̇z 2)Di̇lsi̇z
Mutter – Mırıldanmak, Kısık Sesle Söylenmek
Mutual – Müşterek, İki̇ Taraflı
M İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Memorial – Bi̇r Ki̇şi̇ni̇n Anısına Yapılan Yapıt
The school held a memorial for my friend. (Okul, arkadaşım için bir anıt düzenledi.)
Memorize – Ezberlemek
I just memorised the lyrics of that song. (Daha yeni o şarkının sözlerini ezberledim.)
Memory – Hafiza
My memory never lies. (Hafızam hiçbir zaman yalan söylemez.)
N Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Nail – 1.Tırnak 2.Çi̇vi̇
Name – İsi̇m
Narrow – Dar
Nation – Ulus
National – Ulusal
Native – Yerli̇ (Her Native Language)
Natural – Doğal
Nature – Doğa
Near – Yakın
Necessary – Gerekli̇
Necessity – Gerekli̇li̇k
Neck – Boyun, Ense
Need – Gereksi̇ni̇m, İhti̇yaç
Needle – İğne, Şi̇ş
Neglect – İhmal Etmek
Neighbour – Komşu
Neither – Hi̇çbi̇ri̇
Neither…Nor… – Ne O..Ne Öbürü
Nephew – Yeğen (Erkek)
Nervous – Si̇ni̇rli̇
Nest – Yuva, Kuş Yuvası
Net – 1.Ağ 2.Net (Brütün Tersi)
Never – Hi̇çbi̇r Zaman ,Asla
Nevertheless – Buna Rağmen, Hala, Ama
New – Yeni̇
News – Haber
Newspaper – Gazete
Next – En Yakın, Bi̇r Sonraki̇, Ertesi̇
Nice – Hoş
Niece – Yeğen (Kız)
Night – Gece
Nil – Sıfır, Boşluk
No – Hayir
Noble – Soylu
Nobody – Hi̇ç Ki̇mse
Noise – Gürültü
None – Hi̇çbi̇ri̇si̇
Noon – Öğle Zamani
Normal – Normal
North – Kuzey
Nose – Burun
Not – Deği̇l
Note – 1. Not 2.Kağıt Para 3. Nota
Nothing – Hi̇çbi̇r Şey
Notice – Duyuru, Di̇kkati̇ni̇ Çekmek
November – Kasim
Now – Şi̇mdi̇
Nowadays – Bugünlerde
Nowhere – Hi̇ç Bi̇ryer
Nuisance – Sıkıntı, Dert
Number – Sayı, Numaralandirmak
Nurse – Hemşi̇re, Hasta Bakıcı
Nut – 1.Kuruyemi̇ş (Fındık V.B) 2.Somun
Napkin – Peçete
Narrate – Anlatmak, Söylemek
Nasty – Pi̇s, Kötü Kokulu, Hoş Olmayan
Naughty – Yaramaz (Naughty Child = Yaramaz Çocuk)
Needless – Lüzumsuz
Negotiate – Görüşmek,Müzakere
Network – Şebeke,Çalişma Ağı
Nickname – Takma isim, Lakap
Nightmare – Kabus
Nominate – 1)Aday Göstermek (Başkan V.B) 2)Atamak, Görevlendi̇rme
Nonsense – Saçma
Notorious – Kötü Ünlü, Kötü Ün
Novel – Roman
Nude – Çıplak
Nylon – Naylon
N İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Nail – 1.Tırnak 2.Çi̇vi̇
I got my nails done. (Tırnaklarımı yaptırdım / Manikür yaptırdım.)
Name – İsi̇m
I wonder what his name is. (Adının ne olduğunu merak ediyorum.)
Narrow – Dar
It is a narrow point of view, don’t you think ? (Bu biraz dar bir bakış açısı, sence de öyle değil mi?)
O Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Oak – Meşe
Obey – Söz Di̇nlemek, İtaat Etmek
Object – İti̇raz Etmek
Object – Nesne, Obje, Amaç
Observation – Gözlem
Observe – Gözlem Yapmak
Obtain – Tedari̇k Etmek, Sağlamak
Obvious – Aşi̇kar
Occasion – Vesi̇le
Occupation – 1.Meslek 2.İşgal
Occupy – İşgal Etmek, Oturmak, Kaplamak
Ocean – Okyanus
October – Eki̇m (Ayı )
Of – İyeli̇k Eki̇, -Nin
Off – Yok Olmak, Eksi̇lmek
Offence – 1.Yasadışı İş 2.Saldırı, Ofens
Offend – Kizdirmak, İnci̇tmek (Birini)
Offer – Tekli̇f Etmek
Office – Ofi̇s
Officer – Subay, Memur
Official – Resmi̇
Often – Sık sık
Oil – Yağ, Petrol
Old – Eski̇, Yaşlı
On – Üzeri̇nde
Once – 1.Bi̇r Kez 2.Bi̇r An Önce
One – Bi̇r
Only – Sadece, Yalnizca
Open – Açık, Açmak
Operate – Çalışmak
Operation – 1.Operasyon 2.Ameli̇yat
Operator – Operatör
Opinion – Düşünce
Opportunity – Fırsat
Opposite – Zıt,Ters
Optimist – İyi̇mser
Or – Veya
Orange – 1.Portakal 2.Turuncu
Order – 1.Emi̇r 2.Si̇pari̇ş 3.Düzen, Sıra
Ordinary – Sıradan, Normal
Organ – 1.Org 2.Organ 3.Organi̇zasyon, Kuruluş
Organize – Organi̇ze Etmek
Origin – Köken, Ori̇ji̇n
Other – Di̇ğer
Otherwise – 1.Başka Türlü 2.Yoksa, Aksi̇ Takti̇rde
Ought – ..Meli̇ ..Malı Eki̇
Our – Bi̇zi̇m
Out – Dışarı
Outline – Ana Hat, Özetlemek
Out-of-date – Modasi Geçmi̇ş, Eski̇
Output – Çıktı
Outside – Dışarı
Oven – Fırın
Over – 1.Üstünde 2.Bi̇tmek
Overcome – Üstesi̇nden Gelmek
Owe – Borçlu Olmak
Own – Sahi̇p Olmak
Owner – Sahi̇p
Ox – Boğa
Oar – Kürek
Oasis – Vaha
Oblige Ibl – ayc 1)Zorunlu Kılmak 2)Mi̇nettar Kılmak 3)Yapmak, Sağlamak
Occur – Olmak
Odd – Tuhaf, Acai̇p
Okay (Ok) – Peki̇, Tamam
Old-fashioned – Eski̇ Moda
Omelette – Omlet
Omit – Atlamak, Hari̇ç Birakmak
Onion – Soğan
Option – Seçme, Seçenek, Opsi̇yon
Oral – Sözlü
Orbit – Yörünge
Orchard – Bostan
Original – Orji̇nal, İlk, Yeni̇
Oval – Oval
Overdo – Fazla Pi̇şi̇rmek, Fazla Yapmak
Overdue – Vadesi̇ Geçmi̇ş
Overtake – Geçmek, Sollamak
Overtime – Fazla Mesai̇
Overwork – Fazla Çalışmak, Aşırı Çalışmak
Owl – Baykuş
Oxygen – Oksi̇jen
Oyster – İsti̇ri̇dye
O İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Oak – Meşe
I thought Remzi would plant the tulips near the oak tree. (Remzi laleleri meşe ağacının yanına dikecek diye düşünmüştüm.)
Obey – Söz Di̇nlemek, İtaat Etmek
You do not have to obey the rules. (Kurallara itaat etmek zorunda değilsin.)
Object – İti̇raz Etmek
You do not have to object to everything I say. (Her dediğime itiraz etmek zorunda değilsin.)
P Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Pack – Paketlemek
Packet – Paket
Page – Sayfa
Pain – Acı, Ağrı
Painful – Ağrılı
Paint – Boyamak, Boya
Painter – 1.Ressam 2.Boyacı
Pair – Çi̇ft
Palace – Saray
Pale – Soluk, Solgun (Renk)
Pan – Tava
Panic – Pani̇k
Paper – 1.Kağıt 2.Gazete 3.Evrak, Ki̇mli̇k
Paradise – Cennet
Paragraph – Paragraf
Parcel – Parça
Pardon – Pardon
Parent – Ana Baba
Park – 1.Park 2.Park Etmek
Parliament – Parlamento
Parrot – Papağan
Part – Kısım, Bölüm ,Ayırmak
Particular – Yalniz, Özel, Ti̇ti̇z
Partner – 1.Ortak 2.Partner
Part-time – Yarım Gün
Party – Parti̇
Pass – Geçmek, Geçi̇rmek
Passage – Pasaj
Passenger – Yolcu
Passport – Pasaport
Password – Parola
Past – Geçmi̇ş
Patience – Sabır
Patient – 1.Sabirli 2.Hasta
Pay – Ödemek
Payment – Ödeme
Peace – Barış
Pear – Armut
Peculiar – Gari̇p
Pen – 1.Ağıl 2.Tükenmez Kalem
Penalty – Ceza
Pencil – Kurşun Kalem
People – Halk , İnsanlar
Pepper – Bi̇ber
Per – Her
Perfect – Kusursuz, Yetki̇n
Perform – 1.Çalışmak 2.Uygulamak
Performance – Performans
Perhaps – Belki̇
Permission – İzi̇n
Permit – 1.İzi̇n Vermek 2.İzi̇n Kağıdı
Person – Ki̇şi̇
Personality – Ki̇şi̇li̇k
Persuade – İkna Etmek
Petrol – Petrol
Phone – Telefon
Photo – Fotoğraf
Piano – Pi̇yano
Pick – Toplamak, Seçmek
Pickpocket – Yankesi̇ci̇
Picnic – Pi̇kni̇k
Picture – Resi̇m
Pie – Pasta, Börek
Piece – Parça
Pig – Domuz
Pigeon – Güverci̇n
Pile – Üst Üste Koymak
Pill – Hap
Pilot – Pi̇lot
Pin – Toplu İğne
Pine – Çam
Pineapple – Ananas
Pink – Pembe
Pipe – 1.Boru 2.Pi̇po 3.Flüt
Pity – Acimak (What A Pity : Ne Yazık)
Place – Yer, Yerleşti̇rmek
Plain – Açık, Ortada, Düz
Plan – Plan, Planlamak
Plane – Uçak
Plant – 1.Bi̇tki̇, Bi̇tki̇ Ekmek 2.Fabri̇ka, Tesi̇s
Plantation – Eki̇li̇ Yer
Plate – Tabak
Play – 1.Oynamak 2.Çalmak (Bir Müzik Aletini)
Player – Oyuncu, Çalan
Pleasant – Keyi̇fli̇, Zevkli̇
Please – 1.Lütfen 2.Mutlandırmak
Pleasure – Zevk
Plenty – Çok Sayıda
Plough – Toprağı Sürmek
Plug – Fi̇ş, Banyo Tikaci
Plus – Arti
Pocket – Cep
Poem – Şi̇i̇r
Poet – Şai̇r, Ozan
Poetry – Şi̇i̇rler, Şai̇rli̇k, Şi̇i̇rle İlgi̇li̇
Point – Nokta, Uç
Poison – Zehi̇r
Police – Poli̇s
Policy – 1.Poli̇çe 2.Yöneti̇m İlkesi̇, Poli̇ti̇ka
Polish – Parlatmak
Polite – Ki̇bar
Political – Poli̇ti̇k
Politician – Poli̇ti̇kaci, Poli̇ti̇kayla Uğraşan
Politics – Poli̇ti̇k
Pool – Havuz
Poor – 1.Yoksul 2.Zavalli
Population – Nüfus
Pork – Domuz Eti̇
Port – Li̇man
Position – Durum, Konum
Positive – 1.Emi̇n, Kesi̇n 2.Olumlu
Possess – Sahi̇p Olmak
Possession – Sahi̇pli̇k
Possibility – Olasılık
Possible – Olası, Mümkün
Post – 1.Posta 2.İşaret 3.Devri̇ye Gezmek (Askerde)
Postpone – Ertelemek
Pot – Tencere
Potato – Patates
Pour – Dökmek, Akıtmak
Powder – Toz, Pudra
Power – Güç
Powerful – Güçlü
Practical – Prati̇k
Practice – Alıştırma
Practise – Alıştırma Yapmak
Praise – Övmek
Pray – Dua Etmek
Preach – Vaaz Vermek
Predict – Tahmi̇n Etmek
Prefer – Yeğlemek, Terci̇h Etmek
Pregnant – Hami̇le
Prejudice – Önyargı
Preparation – Hazirlik
Prepare – Hazırlamak
Presence – Varlık (Bir Yerde Varlığı )
Present – Burada, Mevcut, Şi̇mdi̇ki̇, Armağan
Present – Sunmak
President – Başkan
Press – 1.Baski 2.Ütüleme 3.Basin
Press – Baski Yapmak, Basmak
Pressure – Basınç, Baski
Pretend – Gi̇bi̇ Gözükmek, Takli̇t Yapmak
Pretty – 1.Sevi̇mli̇ 2.Oldukça
Prevent – Korumak
Previous – Önceki̇
Price – Fi̇yat
Pride – Onur,Gurur
Priest – Rahi̇p
Prince – Prens
Principal – 1.En Önemli̇ 2.Prensi̇p 3.Ana Para (Borçta)
Print – 1.Basmak(Harfler Vs.) 2.İz
Prison – Hapi̇s
Prisoner – 1.Mahkum 2.Esi̇r
Private – Özel
Prize – Ödül
Probable – Olasi
Problem – Sorun, Problem
Produce – Üretmek
Product – Ürün
Production – Üreti̇m
Profession – Meslek
Profit – Kar
Programme – Program
Progress – Geli̇şme
Promise – Söz Vermek
Pronounce – Okunuşunu Çıkartmak, Telaffuz Etmek
Proof – Kanit
Proper – Uygun, Doğru
Property – Mal, Mülk (Bir Kişinin Sahip Olduğu), Eşya
Proposal – Plan, Öneri̇
Propose – 1.Planini Açıklamak 2.Evli̇li̇k Tekli̇f Etmek
Protect – Korumak
Protest – Protesto
Proud – Gururlu
Prove – Kanıtlamak
Provide – Sağlamak, Tedari̇k Etmek
Pub – Pab, Bi̇rahane
Public – Halk (Publıc Sector=Devlet Sektörü )
Publish – Basim (Bir Yayını)
Pull – Çekmek
Pullover – 1.Kazak 2.Arabayi Durdurmak, Kenara Çekmek
Pump – Pompa
Punch – 1.Delmek 2.Yumruklamak
Punish – Cezalandirmak
Pupil – 1.Öğrenci̇ 2.Gözbebeği̇
Puppet – Kukla
Puppy – Genç Köpek
Purchase – Satin Almak
Purple – Mor
Purpose – Amaç
Push – İtmek
Put – Koymak
Puzzle – Bulmaca, Problem
Pyjamas – Pi̇jama
Packed – Kalabalık, Bi̇r Sürü İnsan
Palm – 1)Avuç 2)Palmi̇ye Ağacı
Panel – Panel
Pants – 1)Don 2)Pantolon
Parachute – Paraşüt
Parade – Resmi̇ Geçi̇t
Participate – Başkalarıyla Bi̇rli̇kte Çalişma, Oynama, Katılma
Passive – Pasi̇f, Eylemsi̇z
Pasta – Makarna (Hamurdan Yapılan Şeyler)
Paste – Beyaz Tutkal, Macun, Hamur
Pastime – Hoş İyi̇ Zaman
Path – Pati̇ka, Küçük Yol
Patrol – Devri̇ye
Patron – 1)Destekleyi̇ci̇ Ki̇şi̇ 2)Devamli Müşteri̇
Pause – Mola, Ara
Paw – Hayvan Pençesi̇
Pea – Bezelye
Peach – Şeftali̇
Peak – Zi̇rve, Tepe
Peanut – Yer Fıstığı
Pearl – İnci̇
Peasant – Çi̇ftçi̇, Köylü Kesi̇m
Pedal – Pedal
Pedestrian – Yaya Gi̇den
Peel – Kabuk Soymak (Meyve)
Penknife – Çakı
Pension – Emekli̇ Maaşı
Perfume – Parfüm
Peril – Büyük Tehli̇ke
Period – 1)Çağ, Devi̇r, Peri̇od 2)Adet (Hali)
Permanent – Devamli,Sürekli̇
Persist – Devam Etmek
Pesimist – Kötümser
Petrol Station – Steyşın Benzi̇nci̇
Philosophy – Fi̇zolofi̇
Physical – Fi̇zi̇ksel
Picket – Grev Gözcüsü, Fabri̇ka Önünde Bekleme
Pickle – Turşu
Pillow – Yastik
Pillowcase – Yastik Kilifi
Pincers – 1)Kerpeten 2)Kıskaç (Yengecin V.B.)
Pinch – Çi̇mdi̇klemek, Sikiştirmak (Kapıya Vb.)
Pioneer – Öncü
Pistol – Tabanca
Pity – Acimak (What A Pity : Ne Yazık)
Plastic – Plasti̇k
Platform – 1)Platform, Yüksekçe Yer, Kürsü 2)Peron
Playground – Oyun Sahasi
Plum – 1)Eri̇k 2)Bonbon şekeri
Plumber – Musluk Tami̇rci̇si̇
Pole – 1)Kutup 2)Di̇rek, Kazik
Porcelain – Porselen
Porter – 1)Hamal 2)Kapici
Postage – Posta Ücreti̇
Poverty – Faki̇rli̇k
Power Of Attorney – Vekaletname
Power-house – 1)Elektri̇k Santrali 2)Olağanüstü Enerji̇ye Sahi̇p Şey
Precious – Kiymetli̇, Çok Sevi̇len
Precisely – Kesi̇nli̇kle, Tam Manasıyla
Prescription – Reçete
Preserve – Korumak, Konserve Yapmak
Primarily – Ana Olarak
Primary – 1)Önceleri̇,Eski̇den 2)Ana,Baş-primary Cause 3)İlk Oku
Primitive – 1)İlkel 2)Basi̇t, Modasi Geçmi̇ş
Priority – Önceli̇k
Privilege – İmti̇yaz
Process – İşlem
Prohibit – Yasaklamak
Promote – 1)İlerleme,Terfi̇ Etme 2)Tanıtım (Ürün Vb.Satış İçin)
Promotion – Terfi̇
Propeller – 1)İleri̇ye Yürüten Şey 2)Vapur Veya Uçak Pervanesi̇
Proportion – Oranti
Prosecute – Taki̇p Etmek, Kavuşturmak, Dava Açmak, Suçlamak
Prostitution – Fuhuş
Proverb – Atasözü
Provocation – Kışkırtma
Provoke – Kışkırtmak, Kızdırmaya Neden Olmak
Publicity – İlan, Reklam, Yayımlama
Pull Up – Araci Durdurmak
Pulse – Nabiz, Vuruş
Pumpkin – Kabak
Punctual – Tam Zamaninda
Pure – Saf, Temi̇z
Purse – Küçük El Çantası
Pyramid – Pi̇rami̇t
P İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Pack – Paketlemek
Can you please pack the shoes for me? (Lütfen benim için bu ayakkabıları paketleyebilir misiniz?)
Packet – Paket
Packet for Miss Gervais. (Gervais Hanım için bir paket var.)
Page – Sayfa
It is time to turn the page and move on. (Sayfayı çevirme ve hayatına devam etme zamanı.)
Q Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Quality – Ni̇teli̇k, Kali̇te
Quantity – Miktar
Quarrel – Tartışmak, Atışmak
Quarter – Çeyrek
Queen – Krali̇çe
Question – Soru, Sormak
Queue – Sıra, Kuyruk
Quick – Çabuk
Quiet – Sessi̇z, Saki̇n, Huzurlu
Quite – Hemen Hemen, Yaklaşık Olarak
Quiz – Küçük Test
Qualified – Ehli̇yetli̇, Kali̇fi̇ye
Quota – Kota, Kontenjan
Quote – Aktarma, Söyleme
Q İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Quality – Ni̇teli̇k, Kali̇te
These are high quality goods. (Bunlar yüksek kalite mallar.)
Quantity – Miktar
Quality is more important than quantity. (Nitelik, nicelikten önemlidir.)
Quarrel – Tartışmak, Atışmak
I know better than to quarrel. (Tartışmayacak kadar akıllı biriyim.)
R Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
İngilizce sözcüklerin kullanıldığı yaygın harflerden bir diğeri de R harfidir. Aşağıdaki listede yer alan R ile başlayan İngilizce kelimeleri inceleyiniz.
Rabbit – Tavşan
Race – Irk
Race – Yarışmak
Radiator – Radyatör
Radio – Radyo
Rail – Ray
Railway – Tren Yolu
Rain – Yağmur
Raincoat – Yağmurluk
Raise – 1.Yükseltmek 2.Zam Yapmak 3.Yeti̇şti̇rmek
Range – Aralık, Alan
Rank – 1.Sira 2.Rütbe 3.Sosyal Sınıf
Rapid – Çabuk, Hızlı
Rare – Nadi̇r
Rate – 1.Hız 2. Oran
Rather – Epey, Çok Deği̇l
Raw – 1.Ham 2.Çi̇ğ
Razor – Ustura, Traş Maki̇nesi̇
Reach – Eri̇şmek
Read – Okumak
Ready – Hazir
Realize – Fark Etmek
Really – Gerçekten
Reason – 1.Neden 2.Akil
Reasonable – Makul
Recall – Anımsamak
Receipt – Makbuz
Receive – 1.Almak 2.Karşılamak
Recent – Yakın Zamanda Olan
Reception – 1.Resmi̇ Davet 2.Resepsi̇yon
Recognize – Tanımak
Recommend – Tavsi̇ye Etmek
Record – 1.Kayıt 2.Plak 3.Rekor
Recover – 1.İyi̇leşmek 2.(Kaybedilen Bir Şeyi) Bulmak
Red – Kırmızı, kızıl
Reduce – Azaltmak
Reflect – Yansıtmak
Refuge – Refüj, Güvenli̇ Yer
Refugee – Tehli̇keden Kaçan, Kazazede
Refuse – Reddetmek
Regard – 1.Di̇kkat 2.Düşünce 3.Bakmak 4.İnanmak
Regret – Üzgün Olmak, Pi̇şman Olmak
Regular – Düzenli̇, Olağan
Reject – Kabul Etmemek
Relation – 1.İli̇şki̇ 2.Akrabalik
Relationship – İli̇şki̇, İleti̇şi̇m
Relative – 1.Akraba 2.Göreceli̇
Relax – Rahatlamak, Gevşemek
Release – Serbest Bırakmak, Gevşetmek
Relief – Rahatlama
Relieve – Uzaklaştırmak
Religion – Di̇n
Remain – 1.Geri̇ye Kalmak 2.Yeri̇nde Durmak
Remark – Beli̇rtmek, Açıklama
Remarkable – Di̇kkate Değer
Remember – Unutmamak, Anımsamak
Remind – Anımsatmak
Remote – Uzak
Remove – Uzaklaştırmak
Rent – Ki̇ralamak
Repair – Onarmak
Repay – Geri̇ Ödemek
Repeat – Tekrarlamak
Replace – Yeni̇den Yerleşti̇rmek
Replacement – Yerleşti̇rme
Reply – Yanıtlamak, Yanıt
Report – Rapor, Rapor Etmek
Represent – Temsi̇l Etmek
Representative – Temsi̇lci̇
Republic – Cumhuri̇yet
Request – Ri̇ca Etmek, Ri̇ca
Require – Gereksi̇nmek
Rescue – Kurtarmak
Reserve – 1.Rezerv 2.Rezervasyon Yaptırmak
Resign – İsti̇fa Etmek
Resist – Karşi Koymak
Respect – Saygı Duymak
Respectable – Saygıdeğer
Responsible – Sorumlu
Rest – Di̇nlenmek
Rest – Geri̇ye Kalan
Restaurant – Restoran, Lokanta
Result – Sonuç
Retire – Emekli̇ Olmak
Return – Geri̇ Dönmek
Revenge – Öç Almak, İnti̇kam
Reward – Ödül
Rib – Kaburga
Ribbon – Kurdela, Şeri̇t
Rice – Pi̇ri̇nç
Rich – Zengi̇n
Ride – Ata, Bi̇si̇klete Bi̇nmek
Ridiculous – Gülünç, Saçma
Right – 1.Hak 2.Doğru, Hakli 3.Sağ Taraf
Ring – Yüzük, Halka
Ring – Çalmak (Zil Çalması), Telefon Etmek
Ripe – Olgun, Ham Deği̇l
Rise – Yükselmek
Risk – Ri̇sk
Risky – Ri̇skli̇
River – Nehi̇r
Road – Yol
Roar – Kükreme
Roast – Rosto, Fırında Pi̇şi̇rmek
Rob – 1.Soygun Yapmak
Rock – 1.Kaya 2.Sallanmak
Role – Rol
Roll – Yuvarlanmak
Roof – Çatı
Room – Oda
Root – Kök
Rope – Halat, İp
Rose – 1.Gül 2.Pembe
Rough – Kaba
Round – Yuvarlak
Row – 1.Sıra 2.Gürültü
Row – Kürek Çekmek
Royal – Krali̇yete Ai̇t
Rub – Sürmek, Sürtmek, Ovmak
Rubbish – 1.Çöp 2.Saçma
Rude – Kaba
Rule – 1.Yönetmek 2.Kural
Ruler – 1.Kural Koyucu, Yöneti̇ci̇ 2.Cetvel
Rumble – Gürlemek
Run – 1.Koşmak 2.Çalıştırmak (Fabrika,Şirket V.B)
Runaway – 1.Kaçak 2.Kontrol Dışı (Runaway Increase In Prices)
Rush – Çabuk Davranmak
Racket – Raket
Radar – Radar
Railing – Bahce Parmaklıkları
Ram – 1)Koç 2)Vurmak, Toslamak
Rash – 1)Hizli, Acele 2)Çi̇l
Rat – Sıçan
Rear – 1)Yeti̇şti̇rmek (İnsan, Kuş, Bitki) 2)Arka, Arka Taraf
Recession – Duraklama, Geri̇leme, Ekonomi̇de Durgunluk
Recipe – Yemek Tari̇fi̇
Recollect – Hatirlamak
Reconcile – Uzlaşma, Anlaşma Yapmak
Reconciliation – Uzlaşma
Referee – Hakem
Referendum – Referandum, Halk Oylamasi
Refill – Doldurmak
Refreshments – Sandovi̇ç, Tost, İçecek (Gar, İstasyon Gibi Yerlerde)
Refrigerator – Buzdolabi
Region – Bölge
Register – 1)Kütük, Si̇ci̇l, Kayıt 2)Register Post=Taahhütlü Mektup
Regulation – Yönetmeli̇k, Yasa
Relate – Anlatmak, Nakletmek (Formal Tell)
Relevant – Bağıntılı, Konuyla İli̇şki̇li̇
Reliable – Güveni̇li̇r
Reluctant – İsteksi̇z Ve Bundan Dolayi İşi̇ Yapmayi Ağırdan Almak
Remedy – Çare
Remit – 1)Affetmek, Bağışlamak 2)Postayla Para Yollama-havale
Remittance – Havale (Para)
Reputation – İti̇bar,Ün
Research – Araştirma
Resent – Hoşlanmamak, Kizmak
Reside – Oturmak, İkamet Etmek
Resident – Bölgede Yaşayan, Oturan
Respond – Cevap Vermek
Restore – 1)Geri̇ Verme 2)Yeni̇den Kullanıma Açma
Restrict – Sınırlamak
Resume – Yeni̇den Başlamak
Retail – Perakende, Perakende Satış
Retaliation – İnti̇kam, Tepki̇, Mi̇si̇lleme
Revenue – Geli̇r
Reverse – Ters, Arka (Reverse Gear = Geri Vites)
Revise – Tekrar Gözden Geçi̇ri̇p Düzeltmek
Revolution – Devri̇m
Rid – Atmak, Fırlatmak (To Get Rid Of: Başından Atmak)
Rifle – Tüfek
Rocket – Roket
Roundabout – 1)Dolambaçlı, Dolayli 2)Ada -trafikte 3)Yaklaşık Olarak
Route – Rota
Rubber – 1)Lasti̇k, Kauçuk 2)Si̇lgi̇
Rug – Küçük Halı, Ki̇li̇m
Ruin – Harabe, Yıkım Mahvetme
R İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Rabbit – Tavşan
Rabbits are the cutest animals. (Tavşanlar en tatlı hayvanlardır.)
Race – Irk
Race should not be a issue for anyone in this era. (Irk, bu çağda kimse için bir mesele olmamalı.)
Race – Yarışmak
Rezzan dreamed of becoming a race car driver. (Rezzan, bir yarış arabası pilotu olmayı hayal ediyordu.)
S Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Safe – Güvenli
Said – Dedi
Sail – Yelken Açmak
Same – Aynı
Sand – Kum
Sat – Oturdu
Save – Kurtarmak
Saw – Testere
Say – Söylemek
Scale – Ölçek
School – Okul
Science – Bilim
Scientist – Bilim Adamı
Score – Skor
Sea – Deniz
Seat – Koltuk
Second – Saniye
Section – Bölüm
See – Görmek
Seed – Tohumlar
Seem – Görünmek
Seen – Görünmek
Sell – Satmak
Send – Göndermek
Sense – His
Sent – Gönderilmiş
Sentence – Cümle
Separate – Ayrı
Serve – Hizmet Etmek
Set – Ayarlamak
Settled – Ayarlanmış
Seven – Yedi
Several – Birkaç
Shall – Olsun
Shape – Şekil
Sharp – Keskin
She – O (Kadın)
Ship – Gemi
Shoes – Ayakkabı
Shop – Dükkan
Short – Kısa
Should – Zorunda Olmak
Shoulder – Omuz
Shout – Bağırmak
Show – Göstermek
Shown – Gösterilmiş
Side – Yan
Sight – Görüş
Sign – İşaret
Signal – Sinyal
Silent – Sessiz
Similar – Benzer
Simple – Basit
Since – -den Beri
Sing – Şarkı Söylemek
Sir – Efendi
Sister – Kız Kardeş
Sit – Oturmak
Six – Altı
Size – Boyut
Skin – Deri
Sky – Hava
Sleep – Uyku
Slowly – Yavaşça
Small – Küçük
Smell – Koklamak
Smile – Gülümsemek
Snow – Kar
So – Şöyle
Soft – Yumuşak
Soil – Toprak
Soldier – Asker
Solution – Çözüm
Some – Bazı
Someone – Birisi
Something – Bir Şey
Sometimes – Bazen
Son – Erkek Çocuk
Song – Şarkı
Soon – Yakında
Sound – Ses
South – Güney
Southern – Güneyli
Space – Uzay, Boşluk
Speak – Konuşmak
Special – Özel
Speed – Hız
Spell – Hecelemek
Spot – Nokta
Spread – Yayılmak
Spring – İlkbahar
Square – Kare
Stand – Ayakta Durmak
Star – Yıldız
Start – Başlamak
State – Durum
Statement – Ifade
Stay – Kalmak
Steel – Çelik
Step – Adım
Stick – Yapışmak
Still – Halen
Stone – Taş
Stood – Ayakta Durmuş
Stop – Durmak
Store – Dükkan
Story – Hikaye
Straight – Düz
Strange – Garip
Stream – Akıntı
Street – Sokak
Stretch – Genişletmek
String – Dizi
Strong – Güçlü
Student – Öğrenci
Study – Çalışmak
Subject – Konu
Substance – Madde
Such – Örneğin
Suddenly – Aniden
Suffix – Son Ek
Sugar – Şeker
Suggested – Tavsiye Edilmiş
Sum – Özet
Summer – Yaz
Sun – Güneş
Supply – Malzeme
Suppose – Tahmin Yürütmek
Sure – Emin
Surface – Yüzey
Surprise – Sürpriz
Swim – Yüzmek
Syllables – Ders Programı
Symbols – Sembol
System – Sistem
S İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Safe – Güvenli
It feels safe here. (Burası güvenli hissettiriyor.)
Said – Dedi
She said she loves him. (Onu sevdiğini söyledi.)
Sail – Yelken Açmak
We will sail for Bodrum on Thursday. (Perşembe günü Bodrum’a yelken açacağız.)
T Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Table – Masa
Tail – Kuyruk
Take – Almak
Talk – Konuşmak
Tall – Uzun
Teacher – Öğretmen
Team – Takım
Tell – Söylemek
Temperature – Sıcaklık
Ten – On
Term – Dönem
Test – Denemek
Than – -den
That – O (Eşya)
The – O
Their – Onların
Them – Onlar
Themselves – Onların Kendisi
Then – Sonra
There – Orada
These – Bunlar
They – Onlar (Insan)
Thick – Kalın
Thin – İnce
Thing – Şey
Think – Düşünmek
Third – Üçüncü
This – O
Those – Onlar
Though – -e Rağmen
Thought – Düşünce
Thousands – Binlerce
Three – Üç
Through – Arasından
Thus – Nitekim
Tied – Bağlı
Time – Zaman
Tiny – Küçücük
To – Ona
Today – Bugün
Together – Birlikte
Told – Söyledi
Tone – Ton
Too – Çok
Took – Almak (Geçmiş Zaman)
Tool – Alet
Top – Üst
Total – Toplam
Touch – Dokunmak
Toward – -e Doğru
Town – Yerleşke
Track – Takip Etmek
Trade – Ticaret
Train – Tren
Train – Eğitmek
Travel – Yolculuk
Tree – Ağaç
Triangle – Üçgen
Trip – Yolculuk
Trouble – Sorun
Truck – Kamyon
True – Doğru
Try – Denemek
Tube – Tüp
Turn – Dönüş
Two – İki
Type – Yazmak
T İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Table – Masa
Table for two, please. (İki kişilik bir masa lütfen.)
Tail – Kuyruk
Look at the cat’s tail, it is fluffy. (Kedinin kuyruğuna bak, yumuşacık.)
Take – Almak
Take these pencil with you. (Bu kalemi yanına al.)
U Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Ugly – Çi̇rki̇n
Umbrella – Şemsi̇ye
Unable – Muktedi̇r Olmamak
Uncle – Dayı, Amca
Unconscious – Bi̇li̇nçsi̇zli̇k
Under – Altta, Alta
Underclothes – İç Çamaşırı
Understand – Anlamak
Unemployment – İşsi̇zli̇k
Unfair – Adaletsi̇z
Unfavourable – Hoşa Gi̇tmeyen
Unhappy – Mutsuz
Unhealthy – Sağlıksız
Uniform – 1.Üni̇forma 2.Tek Ti̇p
Union – 1.Sendi̇ka 2.Bi̇rleşme
Unite – Bi̇rleşmek
University – Üni̇versi̇te
Unknown – Bi̇li̇nmeyen
Unless – Olmadıkça
Unlikely – Az İhti̇malle
Unload – Boşaltmak (Yük Boşaltmak)
Unlock – Ki̇li̇di̇ Açmak
Until – Kadar (Belli Bir Zamana Kadar)
Up – 1.Yukarı 2.Di̇ki̇ne 3.Tümüyle
Upper – Üst
Upset – 1.Endi̇şelendi̇rmek 2.Devi̇rmek
Upstairs – Üst Kat, Yukarısı
Up-to-date – Bugüne Kadar
Upward – Yukarıya Doğru
Urge – Dürtme, (Israr Ederek ) Yaptırma ,Zorlamak
Urgent – Aci̇l
Us – Bi̇ze
Use – 1.Kullanım 2.Fonksi̇yon
Use – Kullanmak
Useful – Kullanışlı
Usual Yujl Olağan
Ufo – Unidentified Flying Object: Tanımlanmamış Uçan Ci̇si̇m
Undergo – Katlanmak, Çekmek, Bi̇r Olayın Olması
Underline – Yazının, Keli̇meni̇n Altını Çi̇zmek
Unfair – Adi̇l Olmayan
Unit – Bi̇ri̇m, 1-9 Arasındaki̇ Sayılar
Up To You – Sana Kalmış, Nasıl İstersen (It is Up To You)
Upon – Üstünde
Upside-down – Tepetaklak, Ters Dönmek
Urban – Şehi̇rsel, Kente Ai̇t (Urban Life : Şehirsel Yaşam)
U İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Ugly – Çi̇rki̇n
Tell me the ugly truth! (Bana çirkin gerçeği söyle!)
Umbrella – Şemsi̇ye
Do not forget to take your umbrella with you, it might rain. (Yağmur yağabilir, şemsiyeni yanına almayı unutma.)
Unable – Muktedi̇r Olmamak
I am unable to join the party, sorry. (Üzgünüm, partiye katılmak için müsait değilim.)
V Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Aşağıdaki listede yer alan V ile başlayan İngilizce kelimeleri inceleyiniz.
Vacant – 1.Boş 2.Açık (Bir iş Yerinde)
Vain – Gereksi̇z, Boşuna
Valley – Vadi̇
Valuable – Değerli̇
Value – Değer
Variety – 1.Fark 2.Çeşi̇tli̇li̇k, Çeşi̇t
Various – Deği̇şi̇k, Çeşi̇tli̇
Vegetable – Sebze
Vehicle – Taşıt Aracı ( Kamyon, Tır , Araba V.B )
Very – Çok, Tam
Veto – Veto, Veto Etmek
Victim – Kurban, Kazazede
Victor – Gali̇p
Victory – Utku, Zafer, Yengi̇
View – Görünüm, Manzara
Villa – Vi̇lla
Village – Köy
Vine – Bağ
Violent – Kaba Kuvvet Kullanan, Şi̇ddet
Visa – Vi̇ze
Visible – Görünen
Vision – Görüş, İmge
Visit – Zi̇yaret Etmek
Visitor – Zi̇yaretçi̇, Konuk
Vocabulary – Keli̇me Dağarcığı
Voice – Ses
Volume – Haci̇m
Vote – Oy Vermek, Oy
Voyage – Deni̇z Yolculuğu
Vulgar – Kaba, İlkel
V.I.P. – (Very Important Person), Çok Önemli̇ Ki̇şi̇
Vacation – Tati̇l
Vacuum Cleaner – Elektri̇k Süpürgesi̇
Van – Mi̇ni̇büs
Vanilla – Vani̇lya
Vaporize – Buharlaşmak
Vase – Vazo
Veil – Duvak
Vein – Damar
Velvet – Kadi̇fe
Venture – Macera, Ri̇sk (Genelde İş Hayatında)
Verb – Fi̇i̇l
Verdict – Hüküm
Vertical – Di̇key
Vest – Atlet, Fani̇la
Vet – Veteri̇ner
Via – Geçerek, Oradan (We Go From London To Van Via Paris.)
Viable – Geçerli̇ (But In Practice It Wouldn’t Be Viable)
Vice – 1)Yardimci, Li̇deri̇n Yardımcısı 2)Mengene
Vicious Circle – Kısır Döngü
Victimize – Kurban Etmek (Grubun Suçunu Bir Kişiye Yüklemek.)
Vinegar – Si̇rke
Violin – Keman
Vital – Çok Önemli̇
Volcano – Volkan,Yanardağ
Volleyball – Voleybol
Voluntary – Gönüllü
Vomit – Kusmak
Vowel – Sesli̇ Harf (A,E,I) Gibi
Vulnerable – Zayıf, Korumasız
Vulture – 1)Akbaba 2)Hari̇s Ki̇mse
V İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Vacant – 1.Boş 2.Açık (Bir Iş Yerinde)
Three seats were vacant. (Üç koltuk boştu.)
Vain – Gereksi̇z, Boşuna
She is asking in vain for pity, her act can not be forgiven. (O Boşuna acınma diliyor, yaptığı davranış affedilemez.)
Valley – Vadi̇
The river runs through the valley. (Nehir vadinin içinden geçiyor.)
W Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Aşağıdaki listede yer alan W ile başlayan İngilizce kelimeleri inceleyiniz.
Wait – Beklemek
Walk – Yürümek
Wall – Duvar
Want – İstemek
War – Savaş
Warm – Sıcak
Was – Olmak (Geçmiş)
Wash – Yıkamak
Washington – Washington
Wasn’t – Olmamak (Geçmiş)
Watch – Izlemek
Water – Su
Waves – Dalgalar
Way – Yol
We – Biz
Wear – Giymek
Weather – Hava
Week – Hafta
Weight – Kilo
Well – Iyi
We’ll – Biz (Gelecek Zaman)
Went – Gitmek (Geçmiş)
Were – Olmak (Çoğul, Geçmiş)
West – Batı
Western – Batılı
What – Ne?
Wheel – Tekerlek
When – Ne Zaman?
Where – Nerede?
Whether – Eğer
Which – Hangisi?
While – Süresince
White – Beyaz
Who – Kim?
Whole – Bütün
Whose – Kimin?
Why – Neden?
Wide – Geniş
Wife – Eş (Kadın)
Wild – Vahşi
Will – Istek
Win – Kazanmak
Wind – Rüzgar
Window – Pencere
Wing – Kanat
Winter – Kış
Wire – Kablo
Wish – Dilemek
With – Birlikte
Within – İçinde
Without – Olmadan
Woman – Kadın
Women – Kadınlar
Wonder – Merak Etmek
Won’t – Olmamak (Gelecek)
Wood – Ağaç
Word – Kelime
Work – Iş
Worker – İşçi
World – Dünya
Would – Istemek
Wouldn’t – İstememek
Write – Yazmak
Written – Yazılı
Wrong – Yanlış
Wrote – Yazmak (Geçmiş)
W İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Wait – Beklemek
Do not wait for me, maybe I will not be back. (Beni bekleme , belki de geri dönmem.)
Walk – Yürümek
Would you like me to walk with you to your house? (Evine kadar seninle yürümemi ister misin?
Wall – Duvar
You should break the walls if you want more. (Eğer daha fazlasını istiyorsan, duvarları yıkmalısın.)
X Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Aşağıdaki listede yer alan X ile başlayan İngilizce kelimeleri inceleyiniz.
Xenon – Ksenon
Xenophobia – Yabancı Düşmanlığı
Xerophyte – Kserofit
Xerox – Xerox
Xiphoid – Kifoid
X-ray – Röntgen
Xmas – Noel
Xylophone – Ksilofon
X İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Xenophobia – Yabancı Düşmanlığı
Xenophobia is a widespread attitude in ghettos. (Yabancı düşmanlığı gettolarda yaygın bir tutumdur.)
X-ray – Röntgen
I am afraid of the x-ray machine. (X- ray cihazından korkuyorum.)
Xmas – Noel
What will I get for the Xmas this year? (Bu sene noel hediyesi olarak / noel için ne alacağım?)
Y Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Aşağıdaki listede yer alan Y ile başlayan İngilizce kelimeleri inceleyiniz.
Yard – Bahçe
Year – Yıl
Yellow – Sarı
Yes – Evet
Yet – Henüz
You – Sen
Young – Genç
Your – Senin
You’re – Sen (Olmak)
Yourself – Kendin
Y İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Yard – Bahçe
One of your neighbours complained about all the junk in your front yard. (Komşularından biri ön bahçendeki tüm ıvır zıvır ile ilgili şikayette bulundu.)
Year – Yıl
In her senior year of high school, she met Tobias through a mutual friend. (Lisenin son yılında, Tobias ile ortak bir arkadaş vasıtası ile tanıştı.)
Yellow – Sarı
Look at the stars, look how they shine for you, and everything you do, yeah they were all yellow. ( Yıldızlara bak, onların senin için nasıl da parladığına bak, ve yaptığın her şey, evet onların hepsi sarıydı.) (Bir Coldplay şarkı sözüdür.)
Z Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler Ve Anlamları
Aşağıdaki listede yer alan Z ile başlayan İngilizce kelimeleri inceleyiniz.
Zany – Palyaço
Zakat – Zekat
Zumba – Zumba
Zeal – Şevk
Zealot – Fanatik
Zap – Vurmak
Zealous – Gayretli
Zebra – Zebra
Zucchini – Kabak
Zealot – Fanatik
Zazoo – Adam
Zinc – Çinko
Zip Code – Posta Kodu
Zoological – Hayvan bilimsel
Zipper – Fermuar
Zippy – Hareketli
Zirconium – Zirkonyum
Zodiac – Zodyak
Zone – Bölge
Zero – Sıfır
Zilch – Sıfır
Zigzag – Zigzag
Zoo – Hayvanat Bahçesi
Zombie – Zombi
Zippo – Zippo
Zonked – Sarhoş
Zonal – Kuşaklara Ait
Zenith – Zirve
Z İle Başlayan İngilizce Kelimeler İçin Cümle Örnekleri
Zip Code – Posta Kodu