Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bu sorunun iki yönü var. Biri şeytanın yaratılış gayesi diğeri ise yaratılış hikmetidir . Önce kısaca amacı üzerinde duralım:
Bilindiği gibi şeytan, cinlerle aynı cinstendir.
"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zariyat, 51/56)
Yukarıdaki ayete göre, insan gibi cinlerin de yaratılış amacı, Allah'a iman etmek, O'na ibadette ve O'nu tanımakta ilerlemektir. İnsanlarda imtihanda başarısız olan kâfirler olduğu gibi, cinlerde de kâfir olup imtihanda başarısız olanlar vardır. Şeytan, cinlerin ikinci grubundandır. Adem'e (as) Allah'ın emrettiği gibi secde etmediği için ilâhî rahmetten kovulmuş ve dilemesi üzerine ilâhî bir hikmet olarak insanların peşinden gitmesine izin verilmiştir. onları doğru yoldan
Şeytan'a böyle bir ayrıcalık vermenin ardındaki hikmet bir değil, çoktur. Bunlardan en önemli ikisi şunlardır: Cenab-ı Hak, insanı şeytanın çekinceleri olmadan da imtihan etmeye kadirdir ve şeytanın görevini insan ruhuna yüklemeye kadirdir. Ancak tam tersini yaparak, şeytanın insanları kıyâmet gününe kadar doğru yoldan saptırmak olan alçak arzusuna razı olarak, şeytanın cehennemdeki azabını milyar katına çıkardı.
“Bir şeye sebep olan, onu yapan gibidir”
Yukarıdaki hadise göre, insanların şeytanın vesveselerine uyarak işledikleri günahlar, insan ile şeytan arasında ikiye ayrılır ve böylece şeytanın azabı daha da artar.
Bir başka hikmet de şudur ki, müminler, şeytanı ve kendi nefislerini de içine alan bu imtihandan geçerlerse, meleklerinkinden daha yüksek yerlere varırlar. Eğer insan nefsine kötülüğü emretme vasfı verilmeseydi ve şeytan onlara taviz vermeseydi, melekler gibi beşer dereceleri sabit olurdu.
İslam üzerine sorular