SADECE BİR ÖĞRETMENDİ !

Öğrenci ağrının yoğunlaştığı bölgeyi mide olarak gösteriyordu ve ağrı karın bölgesine doğru iniyordu. " Sana ağrı kesici veremem, çünkü mide ağrısı için kullanılmaz ağrı kesici " dedi öğretmen, " Ayrıca midenin ağrıdığını hiç bilmem senin " diye sözlerine ekledi, çünkü o aile doktoru olmakla kalmayıp annesiydi öğrencinin. Daha fazla soru soramadı öğretmen, çünkü koridorda bağırıp çağıran öğrenciler vardı, belki de kavga ediyorlardı ve onlara müdahale etmesi gerekiyordu, çünkü o bir güvenlik görevlisiydi. Öğrenciye dönerek " Müdür yardımcısından izin alıp hemen hastaneye git ve kesinlikle ağrı kesici alma " dedi öğretmen ve bağırıp çağıran öğrencilere doğru koşturdu. Onlara müdahale ederken zil çaldı. Yine koşturarak lavaboya gitti, çünkü o insandı. Sonra aceleyle öğretmenler odasından dosyasını ve kitabını alarak hızla merdivenlerden çıktı, boş koridorda koşar adımlarla yürüyordu, çünkü o iyi bir sporcuydu. Sonra sınıfa girdi öğretmen, az önce olanları bir kenara koymuştu, sıcacık bir tebessümle selamladı öğrencilerini, çünkü o Oskarlık bir oyuncuydu . Derste, her zaman neşeli ama o an yüzü asık olan bir öğrenciye takıldı öğretmenin gözü, " Neyin var?" diye sordu. Öğrencinin yanına gitmiş , alçak sesle konuşuyordu. " Öğretmenim bugün kendimi kötü hissediyorum , sebebini ise bilmiyorum " dedi öğrenci. " Tamam, dersten sonra seninle biraz sohbet edelim olur mu? " dedi öğretmen, çünkü o bir psikologtu. Dersini bitirdi öğretmen, öğlen arası tatili gelmişti. Sınıf kapısından çıkınca hastaneye gönderdiği öğrenciyi aradı, telefonu açan ses " Şu an hastanedeyim, serum veriyorlar" dedi. " Serum da neymiş ? Ben hemen hastaneye geliyorum " dedi öğretmen, çünkü o, öğrenciden sorumluydu . Aracı yoktu öğretmenin, ama bir solukta hastaneye ulaştı, çünkü o Süpermen'in akrabasıydı. Öğrencinin yattığı müşahade odasını buldu telaşla, " Neyi varmış doktor bey? " diye sordu. " Gelişim çağında olur böyle ağrılar, önemli değil bir serum verdik, şimdi ikincisini veriyoruz" diye cevapladı doktor, çünkü tanısı zor olabilen bir rahatsızlıkla karşı karşıyaydı aslında. Yatakta yatan öğrenciye baktı öğretmen, tıpkı anne karnındaki bir bebek gibi büzüşüp kalmıştı, yüzünden ise acı sel olmuş akıyordu." Hayır, ben ağrısının kesilmesini istemiyorum, çünkü bu öğrenci küçük bir ağrıyı büyütecek bir çocuk değildir, kesinlikle başka bir şey var doktor bey, lütfen acil kan testi yapılmasını istiyorum " dedi öğretmen, aklına apandisit geliyordu, çünkü o da doktordu. " Tamam, öyleyse hemen kan testi yapıyoruz" dedi doktor. Hemşire geldi, öğrencinin kolundan kan aldı. O an bir değil bin şırınga iğnesinin acısı olsa duymayacak kadar acı çekiyordu öğrenci, gözlerinden yaşlar geliyordu. Öğretmen de gözyaşlarını zor tutuyordu " İyi olacaksın merak etme " dedi öğrenciye . Kan tahlili acil olarak yapıldı. Doktor " Kandaki lökosit miktarı çok yükselmiş, acil apandisit ameliyatı olması gerekli " dedi. Öğrencinin ailesini aradı öğretmen, durumu anlattı, çünkü aile bir başka şehirdeydi . Ameliyata alındı öğrenci. Bir süre sonra da ameliyattan çıktı, neyse ki ameliyat başarıyla sonuçlanmıştı. " Tam zamanında getirmişsiniz, apandisit patlamak üzereymiş " dedi doktor. Ve şükretti öğretmen, binlerce kez şükretti. O akşam öğrencinin yanında kalacaktı, sabah da okula gidecekti, çünkü o sadece bir öğretmendi .

Tülin Kiper
ALINTI
NOT
..............

BİZ ÖĞRETMEN OKULU MEZUNLARI ÖĞRETMENLİĞİ HÜCRELERİMİZE KADAR İŞLENDİĞİNİ BİLİYORUZ!!!!!