Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bugün mesaimden sonra saat 19.00 da oğlumun futbol maçını izlemek için halı sahaya gelmiştim.
Liseye bu sene başlayan oğlumun arkadaşlarını tanıyacak, arkadaşları ile kurduğu ilişkiler hakkında bir fikir sahibi olacaktım. Onun yaşındayken en çok mutlu eden duyguydu babamın futbol oynarken beni izlemesi. Öyle olsun istiyordum. Bizim zamanımızda halı sahalar yoktu. Mahallede boş arsalara ikişer kocaman taş dizdik mi kendimizi Ali Samiyen stadında gibi hissederdik.
Maç başlamak üzereydi. Oğlum Oktay yanıma geldi “baba karşı takım bir kişi fazla gelmiş bizim kaleye geçer misin? “dedi. Her zamanki yardımsever kişiliği ile bugüne kadar hiç bir zaman “hayır” demesini öğrenememiş ben,
eğer başka bir çözüm yolu bulamadıysanız olur dedim.
Demez olaydım!
Nasıl olsa kaleye geçecek, hiç koşmayacaktım. Bundan kolay ne vardı? Üstelik karşımdaki oyuncular daha çocuk sayılırlardı. Yaşları ondört onbeş arasında olabilirdi. Dar bir kot pantolon ve gömlek ile kaleye geçtim. Futbol kıyafetlerim olmasada olurdu.
İlk golü rakip takım attı. Hemen arkasından biz bir bir yaptık. İlk on dakika içinde rakip takım dört gol atsada, bizim takım yetişmesini bildi ve oyunun üstünlüğünüde ele geçirdi. Yirminci dakikaya girerken 8-4 öndeydik. Öne geçsekte rakip takım oyundan hiç düşmedi. Bizi uyuttu uyuttu ve bir ara rakibimizin en çok top süren oyuncusu yine üç defans oyuncumuz arasından üzerime doğru bir şut çekti. Ben bacak arasından mıydı? Cümlesinin yüklemini yerine yerleştirirken şutu çeken oyuncu “ iğne deliğinden geçirdim.” diye bir cümle kurdu! Meğer bacak arasındanmış!
Sonra rakibin boyu 149 luk oyuncusu önce çatala sonra oda bacak arasına iki gol daha buldular. Artık madeni keşfetmişlerdi. Rakibimizin iğne deliğinden geçiren son oyuncusunun kim olduğunu yazmayacağım! Bana hiçkimse rakip takımın kalecisinden bacak arasından gol yediğimi yaz dı ra maz! Tam tamına 60 saniye yerden kalkamadım. Rakip takımın hücum oyuncuları bizim savunmayı hallaç pamuğu gibi dağıtıyor ve bir süvari birliği gibi saldırıyorlardı. Bir sağdan bir soldan füzeleri ateşliyorlar tek başıma kale ve savunma hattımızı sathı müdafaa ediyordum. En son sosyal medyadan bir bildiri geldi. Önemli bir bildiriydi. Onu indirdim ve sayfamda paylaşım yaptım. Telefonu cebime koyduğumda rakibimizin iki oyuncusu ile burun buruna kaldığımı fark ettim. İlk füzeyi rahatlık ile karşıladım. Bedenime çarpan gülle şutu çeken rakip oyuncu önüne düştü ve ondan sonrasını hatırlamıyorum. Hani derler ya “alnın çatına” nasıl bir isabettir? Kaç Newton bir kuvvet olduğunu dahi ölçemedim. Top mermisi olduğunu düşündüğüm bir füze ile yaklaşık iki metre yakınlıkta mesafeden karşı karşıya kaldım. Başımda yıldızlar ve kuşlar dönerken oyunu durdurdular. Bana su içirdiler. Şutu çeken oyuncu yanıma kadar gelerek benim en tahrik olduğum cümleyi kurdu! “ özür dilerim “ dedi. Bir yanlış yaptıktan sonra özür dileyenlere hep ifrit olmuşumdur. Tabiki bu futbol. Maç esnasında olabiliyor böyle kazalar. Yapabilecek bir şey yoktu. Bana soğuk su getirip, burnuma tampon yapmalarıda onları affettirebilirdi. Neyseki burnumdaki kılcal damarlarım isabet almamıştı. Üstelik Centilmen oyunculardı. Belki artık vesikalık fotoğrafımı alırcasına başka şut çekmezlerdi. Kim bilir?
Maç 20-15 mağlubiyetimiz ile bitti. Maalesef savunmamızda kurduğum sathı müdafaa başarılı olamadı. Bütün ikmal yollarımız abluka altına alınmış savunma hattımız tarumar edilmiş ve biz bir mağlup olarak sahadan çıkış yapmak zorunda kalmıştık.
Maçtan sonra rakip takımın ortaokula giden Kaptanı “esas oyuncularımızın işi vardı yedekler ile gelmek zorunda kaldık” demesi ile yüzüm bir parça daha düştü.
Neden bu maçı bu kadar ciddiye aldığımıda anlamış değilim!
Ben sadece oğluma karşı sorumluk duygumu yerine getirmek istemiştim.
Son sözüm size babalar, kesinlikle oğlunuzun halı saha maçını izlemek için gitmeyin. Zira rakip takım bir kişi fazla gelmiş olabilir. Bir hezimet ile karşı karşıya kalmamanız için sizleri önceden uyarıyorum.
Bir daha asla gitmemeliyim. Gidersemde maç başladıktan sonra orada olmayı seçeneklerim arasında tutuyorum.
Ali Milli