Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
SINIFTAN YANSIMALAR
SÖYLEDİM Mİ-SÖYLEMEDİM Mİ
1970 li yıllar lise 2. Sınıftayız.Cografya öğretmenimiz Ayla hanım dersten çıkarken önünümüzdeki hafta yazılı yapacağız iyi hazırlanın diyerek ders başında söylediğini bir daha pekiştirmiş oldu.Bizler sınıf arkadaşları olarak öğretmenimizi çok severdik.Ayla hanım’da
Bizleri çok sever öğrencilerine bir anne –abla şefkati ile yaklaşır ve bizlere örnek davranışlar sergilerdi.
Yazılı günü öncesi akşam meşhur takımlardan ikisinin maçı vardı ,dolayısıyla arkadaşların çoğunluğu maç seyrettiği için ders çalışamıyor.(zannederim bu durum yazılı tarihi belirlenirken düşünülemedi).Sabah okula geldiğimizde çoğunluk yazılı ertelensin düşüncesini
Seslendirmeye başladı ve bir arkadaşın ortaya attığı fikir kabul gördü.Fikir şuydu:
Yazılıdan habersiz davranacağız(haberli yazılılarda boş yazılı kağıtlarını sıranın üzerine koyup bekliyorduk.ogünün şartlarında fotokopi veya teksir makinası yoktu).Ayla hanım anlayışlıdır bizi kırmaz yazılıyı erteler, düşüncesi alelacele kabul edildi.Bu arada hoca kapıda göründü
“Arkadaşlar günaydın;hani kağıtları hazırlamamışsınız” oldu ilk sözü .Arkadaşlar hemen “hayrola hocam ne kağıdı” diyerek müdahele ettiler.Hoca “Geçen hafta bugün
İçin yazılı yapacağımızı söylemiştim”.yine hepbir ağızdan “hayır hocam söylemediniz biz hazır değiliz” benzeri cümlelerle tartışıldı ama nafile .Arkadaşlar hocanın çabuk yazılıyı erteleyeceğini düşünmüşlerdi ama olmadı, hoca kesin kararlı yazılıyı yapacak.sınıfın çok bilmişleri “hayır hocam hazır değiliz” diyorlar.Hoca bir iki sessizce sınıfta dolaştı ve dediki
“Şimdi herkese tek tek soracağım sınıfın tamamı söylemedin derse yazılıyı erteliyeceğim “Başladı sormaya ön pencere kenarından başladı parmağını uzatıyor sen diyor ve nakarat halinde aynı soryu soruyor(bu arada çok öfkeli):Söyledimmi-söylemedimmi ? Tabiki cevaplar hep aynı ,fakat her arkadaşımızın beden dili adeta SÖYLEDİİİNNN diye haykırıyor.
Ben orta sıranın arkalarında bir yerde oturuyorum.Bu arada ben dersin başından itibaren olaya hiç dahil olmadım,hep sessiz kaldım.Şimdi sıra bana gelince evet veya hayır cevap vermek zorundayım.Söyledin desem arkadaşlarla aram açılacak,söylemedin desem hocama çok büyük saygısızlığın ötesinde haksızlık olacak ve bu benim için ömrüm boyu unutamıyacağım vijdan azabı olacak.Sıra bana yaklaştkça içimde fırtınalar kopuyor ve çok içten Allah’a yalvarıyorum “Allah’ım yardım et her iki tarafı memnun edecek bişey söylemem lazım ,ama ne?(bu ana kadar hocanın sorularına herkes ayağa kalkmadan sadece “hayır” diyerek cevap vermişlerdi)Sıra bana geldi ama ben ne diyeceğimi bilmiyorum sadece;
Evet ve Hayır kelimelerini kullanmadan bir cümle kurmam gerektiğini biliyorum.o kadar.
Ve nihayet hoca parmağını bana doğrulttu donuk bir sesle aynı nakaratı tekrarladı “sen söyle söyledimmi –söylemedimmi?” Ben önceden hiç düşünmediğim ani bir
Hareketle ayağa kalktım ceketimi düğmeledim(tamamen plansız doğaçlama):Hocam sorunuza cevap vermeden ben size bir soru sorabilirmiyim?
Hoca:”Tabi sorabilirsin oğlum”
Ben:”Hocam beni seviyormusun?”
Hoca bir an durakladı 5-10 saniye hareketsiz kaldı ve “tabiiki seviyorum ,bir öğretmen olarak bütün öğrencilerimi severim”
Ben:”Hocam eğer bugün yazılı olursak ben muhakkak zayıf alırım ,bundanda sizin üzüleceğinizden eminim.”
Hoca “niye zayıf alacaksınki sen başarılı bir öğrencisin”
BEN:”Hocam haklısınız.biliyorsunuzki akşam ……….--……….takımlarının maçı vardı ve cok geç bitti maçtan sonra çalışırım diye düşünmüştüm ama uyku bastırdı ,erken kalkıp çalışırım
dedim ama oda olmadı okula zor yetiştim “ dedim ve boynumu büktüm.
Hoca”yani …….”
Ben:”yanisi hocam sadece ben değil yazılı olursa sınıfın tamamı zayıf alırki bundanda sizin üzüleceğinizden eminim”
Hoca”niye sınıfın tamamı zayıf alıyormuş?”
Ben”Hocam sadece ben değil bütün arakdaşlarım bu akşam maç seyretti”bu son cümlemden sonra hoca bir durakladı kapı ile öğretmen masası arasında bikaç defa gidip geldi sınıfa döndü iki elini birden yukarıya kaldırdı derin bir nefes aldı,çok zor bir durumdan son anda kurtulan
Bir insanın vücut dili eşliğinde :”ILAHİ ÇOCUKLAR BÜTÜN DERDİNİZ BUMUYDU?” dedi. Biz hep bir ağızdan “Evet hocam” dedik.
Hoca herzamanki güleryüzlü ve anaç tavrıyla HALDE YAZILIYI HAFTAYA YAPARIZ……VE PEŞİNDEN MÜTHİŞ BİR ALKIIŞ.
HOCA:Arkdaşlar benim derdim sizi üzmek değilki,bunu uygun şekilde söyleyebilirdiniz.Benim söylediğimi bildiğim bir sözü söylemedin diyorsunuz.Bu benim şahsiyetime kişiliğime yapılmış çok büyük bir hakarettir. Bu hatayı gençliğinize veriyorum.Sonunda zarara uğrayacak da
Olsanız sakın ha ömrünüz boyunca doğrudan vazgeçmeyiniz.İnsanların kişiliklerini zedeleyecek şeyler yapmayınız.Halit arkadaşınıza teşekkür ediyorum.Toplu teşekkür ve alkışlardan sonra derse başladık.
(ÖNEMLİ NOT:O DÖNEMDE KÖYDE OTURUYORUZ-1975-1976 -KÖYDE SADECE BİR TELEVİZYON VAR ODA KÖY KAHVESİNDE BENİMDE KAHVEYE GİTMEK GİBİ BİR LÜKSÜM YOK O YILLARDA BABAM KESİNLİKLE İZİN VERMEZDİ .İŞİN ASLI BEN MAÇ SEYRETMEDİM VE YAZILIYADA ÇOK İYİ HAZIRLANMIŞTIM.)