Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
~EKMEK~
İngiltere'de bir kasaba okulunda, öğretmen o gün,öğrencilerinin kendilerini iyi ifade edebilmelerini geliştirmek için bir konu seçer.Baba sevgisiyle ve evlatlarına yaptıkları fedakarlıklarla ilgili bir anlatım yapmalarını ister tüm öğrencilerinden.Hepsi babalarının kendilerini ne kadar sevdiğine dair uzun anlatımlar yapar.Öğretmen ilk ders yetmeyince ikinci derste de aynı konuya devam etmeyi tercih eder.Kimi çocuk babasının maaşından bir miktar parayı ayırıp, kendine ne kadar oyuncak aldığını,kimi ise onu parka götürdüğünü anlatır uzun uzun.
Orta sıralardan Elena'ya sıra geldiğinde ise küçük kız ürkek adımlarla çıkar tahtaya.Ayakkablılarının ucundaki yırtıkları gizlemeye çalışırken fazlaca utandığını belli etmektedir.Öğretmeni, Elena'nın çok fakir bir ailenin çocuğu olduğundan haberdardır.Babasının ona olan sevgisini ve yaptığı fedakarlıkları anlatmasını istediğinde, diğer arkadaşlarının aksine, ne alınan oyuncaklardan, hediyelerden, elbiselerden bahseder küçük kız.Ne de lunaparka götürüldüğünden."Babam beni çok sever öğretmenim.Her gün fırından, yarı parasına dünden kalan, kötüye ayrılmış ekmekleri alır eve getirir. Sofrada sıcacık gülümseyerek bana ekmek uzatır."deyince bütün sınıf kahkahayla gülmeye başlar.
Öğretmen şaşkın halde arkadaşlarının kendisiyle alay etmesine üzülen öğrencisinin yanına gidip yanağını okşayıp, sonra da "Kızım babanın sana sofrada ekmek vermesinin sevgiyle, fedakarlıkla ne ilgisi var?Zaten bütün babalar evlatlarına bakmakla yükümlüdür.Sen, baban senin için neler yapıyor ondan bahset.Fedakarlıklarından bahset." deyince, küçük kız arkadaşlarının kahkahalar atmasına üzülerek ağlamaya başlar. Gözlerinden boncuk boncuk yaşlar akıtarak.
Sonra da şu cümleler dökülür dudaklarından. - "Öyle çok sever ki beni.Ekmeğin yanık, katı ve kötü taraflarını hep kendine ayırır.Bana en güzel ve yumuşak taraflarını verir. Fedakarlık ve sevgi dediğiniz böyle bir şey değil midir öğretmenim?
Alıntı