Yüz Yüze Eğitim Neden Başlamıyor? Bilim Kurulu Sebebini Açıkladı

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Neredeyse bir senedir kapalı olan okullar, 15 Şubat Pazartesi gününden itibaren kademeli olarak tekrar açılmaya hazırlanıyor. 15 Şubat'ta köy okulları ve tüm anaokulları. 1 Mart'ta ise ilkokullar ve 8. 12. sınıflar tekrar yüz yüze eğitime geçecek. 

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Türkiye'de okulların yüz yüze eğitime devam edememesinin sebebi olarak İngiltere varyantını gösterdi. Yavuz, "Mevcut kısıtlamalara devam etmek zorundayız. Buna rağmen bu varyant ülkemizde de baskın hale gelirse, bu önlemleri de artırmamız gerekebilir. Okulların tamamen açılmasını bu nedenle ötelenecek." dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, koronavirüs salgınında tüm dünyanın endişeyle izlediği virüs mutasyonlarının salgın hastalıklarda beklenen bir durum olduğunu vurgulayarak salgınla mücadelede asıl önemli olanın, uygulanacak tedbirleri bu değişimlere göre adapte etmek olduğunu söyledi.

Maske kullanımının çok daha önem kazandığını vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, “İngiliz varyantı dediğimiz varyant 1’in bulaşma hızının yüzde 40 ila 70 oranında daha yüksek olduğunu biliyoruz. Türkiye'de de en fazla saptanan mutasyon bu. İngiltere ile yakın ilişkilerimiz, oradan buraya gelen giden sayısının çok olması ve bu varyantın ilk olarak Eylül'de ilk olarak saptanmış olması nedeniyle şu anda Türkiye'de de aslında bu varyantın yayıldığını kabul edebiliriz. Önlemlerimizi de buna göre almamız gerekiyor artık. Şu bir kere kesin, mevcut kısıtlamalara, hiçbir şekilde azaltmadan devam etmek zorundayız. Mevcut önlemlere rağmen eğer bu varyant gerçekten baskın hale gelirse, bu önemler de yetersiz kalabilir. Zaten kaygı da buradan kaynaklanıyor” dedi.


“KÖY OKULLARI AÇILABİLİR”

Salgın hastalıklarla mücadelenin çok dinamik bir süreç olduğunu belirten Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, şu ifadeleri kullandı: “Bir yıldır çok dinamik bir süreçteyiz. Önümüzdeki yılı da bu şekilde yakından izleyerek, önlemleri alacak şekilde belirlemek lazım. Tarihte bu dönemler daha bile uzun sürmüştür. Biz çok erken dönemde, daha umutlu bir noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Ama acele edersek, bu umudumuz boşa çıkabilir. Onun için bu yılı hepimiz aşıya ulaşana kadar kontrollü bir şekilde hatta eskisinden çok daha fazla dikkatli olarak geçirmek durumdayız. Okulların açılması planlanıyordu Şubat ortası gibi. Ama bu varyant kaygısı nedeniyle ötelenmiş oldu. Ama köy okulları açılabilir. Çünkü kontrolü daha kolay ve orada ciddi bir eşitsizlik oldu, ulaşamayanlar var eğitime. O da tehlikeli bir şey. Kar zarar gözetilerek köy okullarının açılması düşünebilir.”

“KONTROLLÜ DEVAM EDİYORUZ, İNGİLTERE GİBİ OLMAYIZ”

Türkiye’nin bu süreci İngiltere kadar ağır geçirmeyeceğini düşünen Prof. Dr. Yavuz, bunu da önlemlerin devam ettirilmesi ve kontrollü gidişe bağladığını söyleyerek “Toplumda da her ne kadar gerçekten ekonomik olarak desteklenmesi gereken kesimler olsa da bu önlemlerin kabul gördüğünü de düşünüyorum. O nedenle İngiltere'nin yaşadığını yaşayamayacağımızı düşünüyorum. Restoranların vs açılması tabii ki hükümet otoritelerinin vereceği karardır. Ama biz bilimsel olarak baktığımızda, şu anda ülke olarak bence yaptığımız en iyi şey, gruplaşmaları engellemek oldu. Çok sayıda insanın bir araya gelmesi hele ki şu dönem çok da istediğimiz bir şey değil. Salgın hastalık için bir yıl çok uzun bir süre değil. On yıllar sürmüş tarihte. Aşı çıktığı zaman da söylemiştik, aşının bu yılı kurtarması diye bir şey söz konusu değildi. Şu anda varyantlar nedeniyle, ki onu da öngörüyorduk zaten, bu yılı kurtaramayacağımızı söyleyebiliriz. Ama önümüzdeki yılı kurtarmak için, aşılama çalışmalarını çok hızlandırmamız gerekiyor” diye konuştu.

“VİRÜS TÜM AŞILARDAN KAÇABİLİR”

Hem varyant 2’de (Güney Afrika) hem varyant 3’te (Brezilya) aşıdan kaçan bir mutasyon olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği Astra Zeneca’nın adenovirüs aşısı ile Güney Afrika’daki aşılamaların durdurulmasıyla ilgili gelişmeleri ise şu şekilde yorumladı: “Aşılar açısından endişe yaratan gelişmeler bu iki varyantta. E-484 adı verilen bu mutasyon her iki varyantta da var. Bu da ‘spike’ dediğimiz, virüsün diken proteininde olan bir değişiklik. İn vitro olarak (laboratuvar ortamında) gösterilmişti ama bu kadar, yani yüzde 10 etkinlik de beklenmiyordu açıkçası. Ama aşının yarattığı antikor seviyeleri anlamlı olacak gibi duruyor. İster adenovirüs platformu olsun, ister mRNA platformu olsun, bu aşıların hepsinde aslında hedeflenen, mikroorganizmanın diken proteini. Yani hepsinde aynı hedef. Ama bu aşıların oluşturduğu antikor seviyelerinde farklar olabilir. Oradan bir sıkıntı doğabilir. Ama bunlar da biraz daha araştırmaya ihtiyaç olan alanlar. Yoksa virüs sadece adenovirüs aşılarından kaçıyor da diğerinden kaçmıyor diyemeyiz. Sadece antikor seviyeleri fark edebilir. Bunlar da çalışılıyor zaten.”

“ÖNEMLİ OLAN SORU, AŞILARIN NE KADAR SÜREDE BİR DEĞİŞMESİ GEREKECEK?”

Astra Zeneca aşısında ortaya çıkan bu gelişmenin, diğer aşılar açısından da benzer sonuçlar yaratma riskinin varlığına işaret ettiği için bütün aşıların değişmesinin dahi söz konusu olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı: “Zaten bunu gripte de yaşıyoruz. Yılda bir değişiyor grip aşıları. Buradaki kritik soru, önümüzdeki günlerde cevabını arayacağımız soru, ‘Ne kadar sıklıkla değiştirmemiz gerekiyor?’ 1 yıl mı, 2 yıl mı? Çünkü mesela Kovid hastalığını geçirenlerin şu anda hastalığın engellenmesi, yüzde 90 olarak 6-8 ay civarında. Aşılarda da şu anda bunu söyleyebiliyoruz. Aşıdan kaçan varyantların ise çok büyük bir yaygınlık göstermediğini biliyoruz. Bununla ilişkili olarak yapılması gereken de ne kadar sürede aşı değiştirmemiz gerekecek? O sorunun cevabını bilmiyoruz şu anda. Aşıda hedeflenen şey, tüm aşıların çalışmasını sağlayan lokomatif, spike proteine karşı oluşan antikorlar. Dolayısıyla oradaki proteinler değişmişse, bütün platformlardaki antijenleriizi değiştirmeniz gerekir.”


 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber