Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bir Seneden fazla süredir tüm dünyada etkisini gösteren korona salgını, en fazla çocuklarımızı etkiliyor.
Bu zorlu süreç zarfında, çoğu ülkede yüz yüze eğitim yapılmamakta ve uzaktan online eğitim öğretime devam ediliyor.
Todi Kurucusu Nörolog Dr. Olcay Karaca, DSÖ'nün verilerini paylaştı ve bu sürede “Öğrenciler akademik olarak yüzde 20 ila 40 oranında geride kaldı” dedi.
Rakamların olayın ciddiyetini gösterdiğini ve uzaktan eğitimde en çok etkilenen grubun okul öncesi ve ilkokul düzeyi olduğunu belirten Todi Kurucusu Nörolog Dr. Olcay Karaca, “Kısıtlamaların sonucu yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitime geçildi. Uzaktan eğitim uygulamalarında öğrenciler normal eğitime göre geride kaldılar. ABD’de yapılan bir araştırma okuldan uzakta kalmanın, öğrencilerin akademik olarak yüzde 20 ila 40 oranında geride kalmalarına yol açtığını göstermiştir. Bunun iki önemli nedeni var. Öncelikle eğitim kurumlarının açık öğretim gibi uzaktan eğitim modellerinin bu düzeylerde mevcut olmamasıdır. Diğer neden de okuma yazma bilmeyen çocukların dijital okuryazarlığı da bilmemesidir” dedi.
Karaca, pandemi sürecinde öğrencilerin, eğitim sisteminin nasıl etkilendiğini ve pandemi nedeniyle eğitim alanında yaşanan kayıpları gidermek için neler yapılabileceğini anlattı:
Türkiye’de, EBA olarak bilinen uzaktan eğitim, internet üzerinden ve televizyon aracılığı ile verilmiştir. Ülkelerin uzaktan eğitime adaptasyonları farklı olmuştur. OECD’nin 77 ülkede yaptığı araştırmaya göre Türkiye, öğrencilerin bilgisayara sahip olmasına göre 64, İnternete ulaşımda 70 sıradadır. Bu rakamlar teknolojik olarak çok hazır olmadığımızı göstermektedir. Öğretmenlerimizin birçoğunun uzaktan eğitim deneyimi yoktur. Bu amaçla öğretmenlere yönelik kapsamlı adaptasyon eğitimleri verilmelidir. Ailelerin sürece aktif katılımı da önemlidir. Öğrencinin uzaktan eğitime erişiminin sağlanması ve bu modele uyumunun sağlanmasında ailenin desteğini gerektirmektedir. Bazı Avrupa ülkeleri, öğretmen ve aile adaptasyonuna yönelik bazı dijital içerikleri internet yoluyla öğretmen ve ailelerin kullanımına sunmuştur. Genelleşmiş bir uygulama olmasa da, müzeler, kütüphaneler, okullar, üniversiteler gibi birçok bilim ve sanat kurumunun dijital eğitim programları öğrencilerin ücretsiz kullanımına açılmıştır.
Etkilenme düzeyleri farklı olsa da, öğrencilerin tümü pandemiden olumsuz etkilenmiştir. Pandemi nedeniyle eğitim alanında yaşanan kayıpları gidermek için ise;
- 2020-21 eğitim yılı başında öğrencilere yeterlilik sınavı yapıp, bir üst sınıfa devam edemeyecek düzeyde olanların öğrencilerin sınıf tekrar etmeleri sağlanmalıdır.
- 2020-21 yılı eğitim programlarının bir önceki sınıfa ait telafi programlarını da içerecek şekilde planlanması ve böylelikle telafinin 1 eğitim-öğretim yılına yayılması.
- Yaz döneminde öğretmenlere yeni programların eğitiminin verilmesi.
- Ailelere yönelik eğitimler hazırlanması.
- Pandemiden en çok etkilenen okul öncesi ve ilkokul düzeyinde ülkemizde 5 milyon öğrenci ve 200 bin öğretmen vardır. Bu grup için erken okuryazarlık becerileri, okuma yazma ve aritmetik öğretimi ile psikososyal destek içerikli programlar hazırlanmalıdır.
- Süreçten çok etkilenebilecek, başta disleksi olmak üzere, özel eğitim desteği alan öğrenciler için de uygun telefi programları oluşturulmalıdır.
Öğrenciler, uzaktan eğitiminden psikososyal olarak da olumsuz etkilendi. Okul ve arkadaş gruplarından uzak kalma, salgın hastalık nedeniyle gelişebilecek kaygı problemleri, dijital ortamda fazla zaman geçirme, aile içi iletişim problemlerinin değerlendirilmesi ve öğrencilere psikolojik destek sağlanması gerekecektir. Bu konuda Çocuk psikiyatrisi derneğinden destek alınıp, gerekli düzenlemeler planlanabilir. Tüm bunlardan sonra benzer süreçlerin tekrar yaşanabileceği düşünülerek, hazırlıklar yapılmalıdır. Bu amaçla gerekli teknoloji ve insan kaynağı yatırımları yapılmalıdır.
KAYNAK: https://egitimajansi.com/