Okullar ne zaman, ne koşulda, nasıl açılacak sorusu gündemden düşmüyor?

Okullar ne zaman, ne koşulda, nasıl açılacak? Bu konu; bütün öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, velilerimizin gündemi. Ancak bu mesele, yalnızca okulla bağı olanların değil, "ülkenin gündemi" olmak zorunda. Yaşadığımız salgının seyri, okulların açılış tarihi üzerinde son derece belirleyici bir etkendir. Gördük ki tek bir kişinin ihmali bile binlerce kişiyi etkiliyor. Eğer biz tedbiri bırakır, sosyal mesafeyi korumaz, maskemizi takmazsak çocuklarımızı eğitimden mahrum bırakıp en temel hakları olan eğitim hakkını ellerinden almış oluruz. Bu, büyük bir vebaldir...

Biz, Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığımız ile sürekli iletişim hâlindeyiz ve süreci en sağlıklı şekilde yürütmek adına çalışmalar yürütüyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı olarak bizim, kendilerinden gelecek her türlü “tedbire” göre yol alabilecek bir hareket kabiliyetimiz var. Şayet derlerse ki "Okulları, gerekli şartları sağlayarak 31 Ağustos’ta açabilirsiniz.", biz o şartları sağlar ve okullarımızı açarız. Derlerse ki "Bir süre daha açmayın.", biz uzaktan eğitimle süreci yönetiriz. Derlerse ki "Tüm boyutlarıyla seyreltilmiş bir planlamayla açabilirsiniz.", bu planlamaya uygun olarak okulları açabilecek imkânlara sahibiz. Diyebiliriz ki bu kararı, aldığımız ve alacağımız tedbirler belirleyecek.

Bu süreçte hepimize büyük bir vazife düşüyor. Lütfen, erken yaşta korku, kaygı ve belirsizlikle karşı karşıya kalan çocuklarımızı bu süreçten mümkün olduğunca uzak tutalım. Bilsinler ki tedbirleri alınmış bir okulları, kendilerini güvende hissedecekleri bir sınıfları ve onlara kendi evladı gibi göz kulak olan öğretmenleri olacak. Kendilerine de birtakım sorumluluklar düşecek, onlar da bunları yerine getirecekler. Her şey yoluna girecek ve yolunda gidecek. Bunların ne zaman olacağını, takvimin değişip değişmeyeceğini de bize Bilim Kurulu söyleyecek. Onların ne söyleyeceğini ise bugün sizin, benim, onun, yani hepimizin aldığı tedbirler belirleyecek.