Gündeme Yönelik Bir Yazı: "Tanzim Satış Sonrası Tarımda Atılacak Adımlar"

Gündeme Yönelik Bir Yazı: "Tanzim Satış Sonrası Tarımda Atılacak Adımlar" Yasin Erdem Yazdı

Yasin Erdem'in içinde bulunduğumuz döneme ait yeni yazısı

Tarım alanında daralma kendini göstermeye başlarken iç piyasadaki sıkışıklık iyiden iyiye fahiş fiyatlarla kendini göstermeye başladı.

Akdeniz bölgesinde ki yoğun hava muhalefeti ürün skalasında daralmalara yol açarken, tezgahlardaki ürünlerin fiyatları da olabildiğince arttı.

Bakıldığın da üretim yerinde ucuz olan bu ürünler, pazarlar da el yakmaya başlayarak sıkıntılı bir durum haline geldi.

Hükümetin bu konudaki kısa vadeli çalışması olan belediyelerin sebze meyve tezgahı açması, çoğu market ve pazardaki fiyatların düşmesine sebep oldu.

Kısa vadeli çalışmanın orta ve uzun vadeye yayılması gerekmektedir.

İlerleyen süreçler açısından bu zaruret halini almıştır.

Bu, tarım açısından önemli bir gelişme. Bunun devamının getirilmesi gerekir ki tarım sektörü bu sıkıntılı dönemden rahatça geçebilsin.

Daha önceki yazılarım da söylediğim gibi, her işin başında küçük aile işletmelerine yeniden hayat vermek geliyor.

Bu aynı zamanda hayvancılık ve çiftçi için geçerli olan altın kuraldır. Küçük aile işletmelerinin çokluğu o bölgedeki pazarda kendini yetebilecek düzeyde ürün demektir. Yani bir şehri regüle edebilecek kadar ürünün, birinci elden pazara gelmesidir.

Bunun yanında iklim açısından uygun olan bölgelerde seracılık konusunda da daha aktif olunması ve küçük aile işletmesi olarak yaygın ve çok seraların açılması konusunda devletin destek vermesi gerekmektedir.

Tarladan çekilen küçük çiftçi ile tekrar barışılıp daha az alan da daha çok kazanç kazanması sağlanırken aynı zaman da kış dönemindeki afaki fiyatların önüne geçilmiş olunur.

Buna orta vadeli bir çalışma olarak bakıldığında, kısa zaman da olumlu yansıması görülürken, çiftçimizi de tekrar kazanma şansımız olacaktır.

Uzun vadeli projelerde ise, devlet eli ile bu seraların bir çatı altında toplanıp, organize bölgeleri kurulması gerekmektedir.

Organize yapı altında gerekli mesleki ve teknik desteğin verilmesi, pazarlama konusunun tek çatı altında yapılması gerekmektedir. Çoğu Avrupa ülkelerinde bu sistem aktif olarak kullanılmaktadır. Özellikle seracılık konusunun da hedefler konulup stratejik eylem planlarıyla hedefe ulaşması sağlanmalıdır.

Bunu yaparken devlet eliyle olup, paydaşları Üniversitelerin Ziraat Fakülteleri ve bu konuda aktif olan birliklerle ortak çalışma alanı kurulup hedeflere net bir şekilde ulaşması sağlanmalıdır.

Burada sahada gezen Tarım ve Ormancılık Bakanlığı yetkilileri olmalıdır. Sahadan kopuk, ofis başından yöneten personel ve yöneticilerden ziyade, özveri ile çalışan, bu işin milli bir şuur olduğunu bilen insanlarla yola çıkılmasından yanayım.

Takım elbise ile makamlarda veya ofislerde bekleyen insanlarla bu işler yapılamaz.

Biliriz ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN, ülkemizin geleceği için elini taşın altına atarken bizimde daha özverili davranıp bu ülkenin kalkınması için elimizden gelen her türlü özveriyi göstermemiz gerekmektedir.

Milli Tarım ve Hayvancılık projesinin hayata bir an önce geçirilip, gelişen, büyüyen ülkemizin ihtiyacı olan gıdanın fazlasıyla karşılanıp, yurt dışına ihraç eden bir ülke konumuna getirmek zorundayız.