Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
müfredatı verdiysek neyi telafi ediyoruz?" değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, telafi eğitimine ilişkin sosyal medya hesabından “Haziran ayı itibarıyla başlayacağımız çalışmalar 2021-2022 eğitim yılını da kapsayacak” dedi. MEB Personel Genel Müdürü Ömer İnan ise 2 Temmuz sonrasında başlayacak olan telafi eğitimin “yaz dönemi” kapsamında, “isteyen öğretmen ve öğrenciler için imkânlar oluşturduklarını, öğretmenlerin bu programlarda öngörülen ders saati üzerinden görev alabileceklerini” kaydetti. MEB’in telafi eğitimi açıklamalarına tepki gösteren Eğitim-İş Genel Özlük Hukuk Sekreteri Maksut Balmuk, “tüm öğrencilere tüm müfredatın verildiğinin ve sınavlarda tüm müfredattan sorumlu tutulacaklarının” söylendiğini ancak bir yandan da telafi eğitiminden söz edildiğini aktararak, “Tüm müfredatı verdiysek ve hepsinden sorumlu tutuyorsak neyi telafi ediyoruz? Sözde tüm müfredatı verdik ama herkese verebildik mi?” sorularını yöneltti.
KADERE BIRAKILIYOR
“EBA’dan takip, canlı derse katılmak, okul açıkken okula gelip gelmemek, EBA TV izlemek, sınava girmek, hangi döneme göre sınıf geçeceği, telafi eğitimi, yaz okulu keyfe bağlı” diyen Balmuk, “Böylece çocuklarımızın ve bunun sonucu olarak ülkenin geleceğini de kadere bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.
Sıcak havaların başladığı, çocukların büyük kısmının memleketlerine, bir kısmının tarım işçisi anne ve babaları ile çalışmaya gittiği süreçte çocukların okula gitmesini beklemenin hayal olduğunu vurgulayan Balmuk, özel okulların bu süreçte uzaktan ya da yüz yüze eğitime kesintisiz devam ettiğini, Kuran kursları ve hafızlık eğitimlerinin de sürdüğünü kaydetti.
Sefa Uyar/ Cumhuriyet