Covid Haziran Sonrası...

İlk panik dönemi geçti. İnsanlar çoğunlukla kabullenme ve/veya mücadele etme aşamasına geldiler...

-Dünya’ya kısaca bakacak olursak;
Dünyada bu dönemde (kayıtlı) 400.000 civarı kişi öldü. G 7 ülkeleri bu sayılarda başı çektiler. Japonya ve Almanya hariç en çok ölümler bu ülkelerden geldi. Sadece ABD’de bu sayı 110.000 civarında ve artış devam ediyor. Vietnam savaşında ABD’nin kaybı bunun yarısı kadardı. Güney Amerika ülkelerinde artış yeni başlıyor. İran ise 2. dalgayı yaşıyor...

-Türkiye’de durum Avrupa’dan iyi görünüyor. Özellikle sağlık personelinin özverili çalışmaları bu sonuçların alınmasında ilk sırada pay sahibi. Daha sonra da sürecin (hatalar olmakla birlikte) nispeten doğru yönetilmesi geliyor...

Bu dönemde anladıklarımıza gelince...

-Bir kere kapitalizmin insandan çok paraya önem verdiğini bir kez daha görmüş olduk. En basitinden bir taraftan sosyal mesafe diyenler diğer tarafta uçakta orta koltuğu boş bırakmak söz konusu olunca hemen kıvırmaya başladılar ve o koltuğu da satıverdiler...

-AB ya da USA’de ülkelerin ya da eyaletlerin kendi çıkarları söz konusu olduğunda işbirliği yapamadıklarını gördük. Yani dünya bir taraftan globalleşmekle birlikte bir taraftan da devletler çıkarlar çatışınca önce kendilerini düşündüler.

-Sosyal yaşamda evden de çalışabileceğimizi gördük. Plaza kiraları yakında düşüşe geçer...

-O kadar koşuşturmaya gerek olmadığını da gördük. Biraz yavaşlamak hepimize iyi geldi. Kısır çalışma döngüsünden birkaç aylığına da olsa uzaklaştık...

-Doğanın insanlar çekilince kendini iyileştirmeye başladığını gördük. Ozon tabakası düzelmeye başladı, Boğaz’da yunuslar yüzmeye başladı...

-Savaşların çok da şart olmadığını gördük. Bu olaylar nedeniyle çatışmalar askıya alındı. Ama daha önemlisi insanlar ilk kez ortak bir tehdide karşı birleşmeleri gerektiğini anlamaya başladılar...

-Ve belki de en önemlisi günlük yaşamda sıradan görüp alıştığımız şeylerin ne kadar kıymetli olduğunu gördük. “Kazanılmış Haklar”ımız aniden elimizden alınınca oldu bunlar. Dışarda yürüyüş yapmak, büyüklerimize sarılmak, birkaç arkadaş buluşup kahve içmek gibi şeyler...

Aslında mesaj gayet net. Dünyayla uyumlu yaşamayı öğrenmezseniz bu dünyada var olamazsınız. Küçücük bir virüs bize optimum denge dersi veriyor...

Sevgiler. Tamer

Not: Bir sonraki yazıda da bu yeni döneme adaptasyonu kolaylaştırmayı anlatacağım. Çok soru geliyor

Alıntı: Tamer Dövücü