Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bugün 18 Mart Çanakkale zaferinin yıl dönümü. Çanakkale savaşından sonra Avustralya'lı bir anne Atatürk'e öyle bir mektup yazdı ki.
Çanakkale savaşı bittikten sonra bir kısım Anzak askerinin naaşları Türkiye de kalmıştı. Avustralyalılar, doğal olarak tedirgindi. Özellikle evladını kaybetmiş aileler evlatlarının naaşlarına ne olacağı konusunda sıkıntılar yaşıyordu. Evlatlarının cansız bedenleri saygı görecek miydi yoksa gömülü olduğu yerler silinip süpürülecek miydi? Avustralya ve Yeni Zelandalı anne ve babalar bu düşüncelerle ağlarken Mustafa Kemal Atatürk'ten onlara bir mektup geldi. Şöyle diyordu büyük önder;
" Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızda huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim de evlatlarımız olmuşlardır."
Atatürk'ün 1934 yılında verdiği bu mesajdan sonra Anzak anne ve babalarının yüreklerine su serpilmişti. Atatürk'ün kurduğu cümlelere büyük güven beslemeye başladılar. Evladını Çanakkale de yitirmiş bir anne Atatürk'ün bu cümlelerine bir cevap mektubu yazdı. Şöyle diyordu;
" Gelibolu topraklarında yitirdiğimizevlatlarımızın acısını aicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana bir güzelim teselli bahşetti. Yavrulamızın sonsuz uykularında, hzuur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine ATA demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında sözlediğiniz sözler ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce ve ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata'ya tüm analar adına şükran ve sonsuz saygıyla. "