15 TEMMUZ HAİN DARBE GİRİŞİMİNİ BİR KEZ DAHA LANETLİYORUZ

Devletimizin tüm kurumlarının ve şanlı ordumuzun içine sinsice sızmış olan “FETÖ Terör Örgütü” tarafından 15 Temmuz 2016 gecesi milli iradeye karşı yapılan menfur darbe girişimini 3. Yıldönümünde en ağır şekilde lanetliyor; başta Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve güçlü liderliği, milli iradenin temsilcisi olan Hükümetimizin dirayetli duruşu ve nihayet yüce milletimizin destansı direnişi ile bu darbe girişiminin önlenmiş olmasından dolayı Allah’a şükrediyoruz.

Bu millet Türk tarihi boyunca bağımsızlığı, vatanı için kanını dökmüştür. Yeri gelmiş birçok imkânsızlıklar içinde savaşlar vermiştir. Yeri gelmiş silahı yok iken göğsünü kurşunlara siper etmiştir. En azından geçmişte düşman askerinin silahı, üniforması, bayrağı belliydi.15 Temmuz 2016 günü ise düşman Türk askeri kılığında, Türk ordusunun silahı ile kahpece bir girişim ile çıktı karşımıza... Silahsız “sen benim askerimsin, gel bu işten dön” diyen vatandaşı, tanklarla ezmek, üstüne kurşun yağdırmak, TBMM’yi bombalamak suretiyle 15 Temmuz 2016 bu büyük ihanetin kara gecenin yaşandığı gün oldu ne yazık ki. Diğer taraftan bu milletin tekrar bir kahramanlık destanı yazıp, bayrağını, vatanını koruduğu, şehitlerin bize aydınlık bir sabah hediye ettiği gündür 15 Temmuz. Allah gani gani rahmet eylesin şehitlerimize. Allaha şükürler olsun.

Tarihimize kara bir leke olarak geçen o lanetli geceyi bu ülkeye yaşatan hainlerin kendi karanlık dünyalarında yıllar öncesinden bu hain planı yaptıkları ve cinnet haliyle o lanetli gece uygulamaya koydukları bu geçen sürede daha iyi anlaşılmıştır.

Yüce dinimiz İslam’ı kirli emellerine alet eden bu zındıkların hakikatte dinimizle uzaktan yakından hiçbir alakalarının olmadığını artık çok daha iyi biliyor ve işin bu kısmını dinin sahibi olan Yüce Allah’a havale ediyoruz.

Yüce Türk Milletinin tarihten bugüne olmazsa olmazları olan vatan, millet, bayrak ve Türkçe gibi kutsallarını da yine kirli emellerine alet ederek bu asil milleti kandırma zilletinde bulundukları yine gayet net anlaşılmıştır.

Asil milletimizin kutsal duygularını istismar ederek masum Anadolu çocuklarını henüz çocuk yaşta eğitim aldatmacasıyla esir alan bu hainlerin “Dersanelerin kapanmasıyla” soylarının tükeneceği gerçeğinden hareketle kirli oyunlarının bozulduğunu anlayınca gerçek yüzlerinin o günlerde ortaya çıkmaya başladığını şimdi daha net görüyoruz.

Yolun sonuna geldiğini anlayan bu hain çetenin küresel güçlerin de desteğini alarak cinnet haliyle cür’et ettiği o mel’un darbe girişimi ile aslında bir çeşit intihar girişiminde bulunduğunu dünya gözüyle görmüş olmanın da mutluluğunu yaşamaktayız. Zira “Şer bildiğiniz şeylerde hayır olabilir…” inancıyla, bu sinsi çetenin tüm unsurlarıyla devletimizin kurumlarından temizlenmesi için tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.

Bu çeteye bilerek ve isteyerek bulaşmış olanların Yüce Türk adaleti önünde adil bir şekilde yargılanarak tüm kurumlardan temizlenmesini diliyor; bilmeyerek kandırılmış olan masum insanlara karşı ise devletin adaleti ve şefkatiyle özen gösterilerek mağdur kitle yaratılmamasını temenni ediyoruz.

Nihayet bu karanlık oyuna ve millete sıkılan kurşuna karşı, halkımızın kuvayi milliye ruhuyla verdiği destansı direnişin kahramanları, en az kurtuluş savaşının kahramanları kadar şanlıdır. Zira darbeci komutanı alnının ortasından vurarak gecenin seyrini değiştiren ve sonra da şehit düşen Ömer HALİSDEMİR, kurtuluş savaşında düşmana ilk kurşunu sıkan Hasan TAHSİN’in ruhunu şad ederken, kamyonla direniş için erkekleri Taksim’e taşıyan Şerife BOZ “Hene Hatun” u hatırlatmıştır.

Bu duygu ve düşüncelerle, Lider Eğitimci Yazarlar Derneği olarak o mel’un darbe girişimini 3. Yıl dönümünde bir kez daha lanetliyor, destansı direnişiyle tüm dünyaya örnek olan Aziz Türk Milletinin mensubu olmaktan bir kez daha gurur duyduğumuzu ifade ederek, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize ise acil şifa ve sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.

LİDER EĞİTİMCİ YAZARLAR DERNEĞİ