Eğitimde 2024’ün Değerlendirilmesi ve 2025’e Dair Umutlarımız

2024 yılı, eğitim camiası için beklentilerin ve hayal kırıklıklarının bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalıyor. Eğitim sistemimizdeki kronik sorunlar, maalesef bu yıl da büyük ölçüde çözümsüz kaldı. Özellikle öğretmenlerimizin özlük hakları ve çalışma koşulları konusunda beklenen iyileştirmeler gerçekleşmedi. Eğitim sisteminin temel taşı olan öğretmenlerin sorunlarının çözülmediği bir ortamda, eğitimde köklü reformlardan bahsetmek ne yazık ki mümkün değil.

Eğitimde Kapsayıcılık ve Fırsat Eşitliği
2024’te eğitimde fırsat eşitliği sağlama konusunda çeşitli adımlar atılmaya çalışıldı. Mesleki ve teknik eğitimin sanayi ile daha entegre hale gelmesi, bazı bölgelerde olumlu sonuçlar doğurdu. Organize sanayi bölgelerindeki okullar, mezunlarına iş imkânı sağlarken, kırsal bölgelerde yaşayan öğrenciler bu gelişmelerden yeterince faydalanamadı. Dijitalleşme projeleri de bölgesel ve ekonomik eşitsizlikler nedeniyle her öğrenciye ulaşmakta yetersiz kaldı.

Öğrencilerimizi geleceğin dünyasına hazırlamak adına atılan adımlarda plansızlık ve kaynak yetersizliği en büyük engeller oldu. Bu süreçte en büyük yük, her zaman olduğu gibi yine öğretmenlerin omuzlarına yüklendi.

Öğretmenlerin Mücadelesi
2024 yılı, öğretmenler için ekonomik ve psikolojik anlamda zorlu bir yıl oldu. Özlük hakları konusunda somut bir iyileştirme yapılmadı. Artan hayat pahalılığı, öğretmen maaşlarını yetersiz hale getirdi. Mesleki gelişim programları, öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde planlanamadı.

Eğitim ortamlarında yaşanan şiddet olayları, öğretmenlerin huzur içinde çalışmasını engellerken, çözüm için yeterli adımlar atılmadı. Geleceği şekillendiren eğitimcilerin, ekonomik sıkıntılar ve sosyal baskılar altında ezilmesi, hem mesleğin saygınlığına hem de öğrencilerin eğitimine zarar vermeye devam ediyor.

2025’e Dair Umutlarımız
Yeni bir yıla girerken, ülkemizin eğitimde köklü değişimlere ihtiyaç duyduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. 2025’te öğretmenlerin hak ettiği değeri bulduğu, maaşlarının ve çalışma koşullarının iyileştirildiği bir Türkiye hayal ediyoruz. Eğitimin her kademesinde fırsat eşitliğinin sağlandığı, öğrencilerin çağdaş yöntemlerle eğitildiği bir sistem inşa etmeliyiz.

Dijitalleşmenin ülke genelinde adil bir şekilde yaygınlaştırılması, kırsal bölgelerdeki okullara yatırım yapılması ve öğretmenlerin mesleki mutluluklarının artırılması, 2025’in öncelikleri olmalıdır. Özellikle mesleki eğitimde sanayi ile iş birliğinin tüm yurtta yaygınlaştırılması, gençlerimize umut dolu bir gelecek sağlayacaktır.

Eğitimle yükselen bir Türkiye’nin hayalini kurarken, 2025’in bu hayalin gerçekleşmesi yolunda önemli bir adım olmasını temenni ediyorum. Başta öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim camiasının ve milletimizin yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum. Sağlık, huzur ve başarı dolu bir yıl dileğiyle…

Sevgi ve Saygılarımla,
Eser ATAKAN