YÜZ YÜZE EĞİTİM, 1 MART 2 MART HUSUSU VE MİLLİ EĞİTİM BAKANIMIZLA İLGİLİ!

Kıymetli Arkadaşlar! Milli Eğitim Bakanımızın yüz yüze eğitime 1 Mart tarihinde geçileceğini açıklamasının ardından bugün İçişleri Bakanlığı'nın emriyle 81 il valiliği tarafından bir açıklama yapıldı.
Açıklamada yüz yüze eğitime ne zaman geçileceğine **1 Mart tarihinde yapılacak Kabine Toplantısı **sonrası, her ilin Hıfzıssıhha Kurulu tarafından karar verileceği belirtildi.
Elbette, son dakika alınan kararlar çok hoş değil. **Öğretmenler, öğrenciler ve veliler hazırlandıktan sonra **alınan son dakika kararlar can sıkıcı olabiliyor.
Ancak; çok olağanüstü bir süreçten geçiyoruz ve son dakika alınan bu kararların tek sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığımız değildir. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığımızın planlama yapmakta başarısız olduğu gibi bir görüntü olsa da, içinden geçtiğimiz süreci de dikkate almak gerektiğini düşünüyorum.
Benim şahsi olarak edindiğim izlenim, Milli Eğitim Bakanlığı'nın planlama yapmakta daha başarılı olduğu yönündedir. Ancak gerek Bilim Kurulunda gerek Kabine toplantılarında alınan kararlar Bakanlığımızın yaptığı planı bozmakta ve etkilemektedir.
Örneğin, bugün alınan yüz yüz eğitim kararının Kabine Toplantısı sonrasına ertelenmesi Milli Eğitim Bakanlığı'mızın aldığı bir karar değildir. Sorumluluğun da Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk'a yüklenmesi hakkaniyete aykırıdır.
Her ne kadar bugün yaşanan süreci hatalı bulsam da, yaşananlardan dolayı Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk'a yüklenilmesini yanlıştır.
İçinden geçtiğimiz bu olağanüstü ve zor süreci **daha az eleştiri ve daha fazla hoşgörü **ile geçirmemizin uygun olacağını düşünüyorum.
Açıkça itiraf etmeliyim ki; bugünlerde en zor şey Milli Eğitim Bakanı olmaktır. Zira bulduğu tüm çözüm yolları, yaptığı tüm planlamalar başka kurumların alacağı karara bağlıdır ve en nihayetinde **mükemmel bir planlama da yapsa uygulama konusunda bağımsız değildir. **Başka kurumların bu planlamayı onaylaması gerekmektedir.
17 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmen ve 30 milyon veli ile birlikte toplamda 50 milyona yakın kişi Milli Eğitim Bakanlığının alacağı kararlardan etkilenmektedir.
Haliyle bu kadar yoğun bir kitleye karşı sorumluluğu olan kurum ve başındaki Milli Eğitim Bakanı da eleştirilerin odağında yer almaktadır. Problem büyüktür ve çözüm geçekten çok zordur.
Tüm bu hususlardan sonra;
Eleştiri ve sorunları çözme konusunda öneride bulunma hakkımızı saklı tutmak şartıyla, Milli Eğitim Bakanımıza karşı daha anlayışlı olmamız gerektiği düşüncemi samimiyetle paylaşmak istiyorum.
Saygılarımla
**Ali ÇAM
KAHRAMANMARAŞ **