Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Programa Boğaziçi, Galatasaray, İstanbul Medeniyet, İstanbul Teknik, İstanbul, İstanbul Cerrahpaşa, Marmara, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Sağlık Bilimleri, Türk-Alman ve Yıldız Teknik Üniversitelerinde "YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı" kapsamında eğitim gören bursiyer öğrenciler katıldı.
Toplantının açılışında YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç bir konuşma gerçekleştirdi.
YÖK Başkanı Saraç konuşmasının başında Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak, bölgeyi huzura ve istikrara kavuşturmak amacıyla yürütülen Barış Pınarı Harekatı’nın ülkemize büyük bir kazanım sağladığını belirterek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşunun, milletimizin tek vücut oluşunun, ordumuzun kutlu yürüyüşünün ve özenle yürütülen diplomatik görüşmelerin bugünkü başarıyı getirdiğini vurguladı.
Türkiye’deki üniversitelerimizde bugün itibari ile 43 bin 650’si kız öğrencilerden oluşan toplam 97 bin öğrencimizin doktora yaptığını ifade eden Başkan Saraç, bunların bir kısmının araştırma görevlisi statüsünde, bir kısmının kendi kadrosunun dışında başka bir üniversitede doktorasını yaparak, bir kısmının ise başka bir işte çalıştığını dile getirdi.
Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefini önüne koymuş Türkiye’nin sayısal olarak bakıldığında genişlemiş yükseköğretim sistemine yetişmiş doktoralı eleman sayısının eşlik etmesi gerektiğine dikkat çeken YÖK Başkanı, bu konuda YÖK tarafından gerçekleştirilen çalışmalardan bahsetti.
Kalite Kurulunun kurulması, Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması, Araştırma Üniversiteleri, Hedef Odaklı Uluslararasılaşma gibi projelerden bahseden Başkan Saraç, burada toplanmalarına vesile olan YÖK 100/2000 Doktora Bursu Projesi’nden şu şeklide bahsetti:
“Çin'de 1000 kişiye 2,2; Amerika'da 1000 kişiye 1,7; Avrupa Birliği ülkelerinde 1000 kişiye 1,5 doktoralı kişi düşerken Türkiye'de bu oran 1000 kişiye 0,4. Yaklaşık üç yıl kadar önce bu projeyi başlatmamızın ana sebeplerinden birisi de zaten bu tablonun gösterdiği durum idi. Bu projeyi başlattığımız o günden bu yana önemli mesafeler katettik.
Kalkınmış ülkeler arasındaki yerimizi daha da güçlendirebilmemiz için doktoralı insan kaynağımızı da arttırmamız şart. YÖK 100/2000 projesi de bu fikirle ortaya çıktı. Bu kapsamda bursiyer öğrenci sayımız 4250’yi aştı. Burada şunu da ifade etmeyi unutmayalım. YÖK olarak çoğu kurgusu itibariyle bir ilk olan başkaca burs programlarımız da var.
YÖK 100/2000 projesi bir Türkiye projesi, ülkemizin bir prestij projesidir. Bildiğiniz gibi devletimizin 2023 için çizdiği vizyonda “net kalkınma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen” bir Türkiye hedeflenmektedir.
Dediğimiz gibi, Almanya, Çin, Kore, Japonya, Tayvan, Rusya çeşitli isimler altında 100/2000 benzeri mükemmeliyeti hedefleyen doktora programları başlatmış ve yürütmektedirler. Fakat bizim programımızın ulusal ölçekte olması itibariyle örneği bulunmamaktadır.
İşte tam da bu bağlamdan olmak üzere, 2016’da planlamayı yaparken bu burs programındaki doktora alanlarının ülkenin acil ihtiyacı olan öncelikli alanlardan olmasına büyük önem atfettik. Bunların hepsi tematik alanlardı ve bu programlarda kümülatif bir kitle oluşmasını sağladık. Özetlemek gerekirse; öncelikle ülkemizin bilim ve hayatımızın öncelikli alanlarını tespit ettik, ki bu ilk adım bile ülkemiz için bir ilk oluyordu.”
2000’li yıllara kadar doktora programının ana hedefinin, gerek Türkiye’de gerek dünyadaki örneklerinde akademisyen, öğretim üyesi yetiştirmek olarak görüldüğünü dile getiren Başkan Saraç. 2000’li yıllardan sonra özellikle gelişmiş üniversitelerde doktora programlarının inovatif doktora programları, endüstriyel doktora programları, geleceğin akademisine hedeflenen doktora programları olarak görüldüğünün altını çizdi.
Bu burs programında 2019-2020 Eğitim öğretim yılı Güz dönemi itibarıyla 6. kez çağrıya çıkıldığına dikkat çeken YÖK Başkanı,”feragat edenler, bursu kesilenler, kaydı silinenler hariç 6. çağrı dönemi sonucunda, hali hazırda yaklaşık 4250’nin üzerindedir. Programa ilişkin farkındalık ve talep günden güne artmakta ve her yeni çağrıya daha fazla üniversite başvurmaktadır.” ifadelerinde bulundu.
Bilim kurumlarının her şeyden önce kendi ülkesinin değerlerini referans aldığını ve kendi değerlerini evrensel olanla kucaklaştırdığını sözlerine ekleyen YÖK Başkanı Saraç, ülkemizdeki geleceğin bilim dünyasının inşasında doktoral öğrencilerine büyük rol düştüğünü söyleyerek konuşmasını tamamladı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın toplantıda yapmış olduğu konuşmanın metni için tıklayınız.
Açılış konuşmalarının ardından “YÖK 100/2000 Doktora Bursiyeri Olmak” ve “Deneyimler ve Tavsiyeler” başlıklı, sağlıktan mühendisliğe çeşitli alanlarda doktora yapan öğrenciler ve akademisyenlerin çalışmalarını katılımcılarla paylaştığı sunumlara geçildi.
Toplantının öğleden sonraki bölümünde ise YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan'ın moderatörlüğünde, YÖK Proje Geliştirme ve Destekleme Dairesi Başkanı Ayşegül Kutay Gündoğan'ın katılımıyla , bursiyer öğrencilerin soru ve görüşlerinin alındığı “YÖK 100/2000 Doktora Bursiyerleri Durum Değerlendirmesi” gerçekleştirildi.
Değerlendirme oturumu sonunda görüş ve önerilerin paylaşıldığı soru-cevap-görüş bölümünün yapılmasının ardından toplantı sona erdi.