Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Çok yönlü ve karmaşık bir iştir öğretmenlik ama aynı zamanda bir o kadar da anlamlıdır. Zordur bu meslek fakat zor olduğu kadar da keyiflidir. Bedenini, ruhunu, zamanını, aileni feda etmeni ister senden ama karşılığında “iyi ki öğretmen olmuşum” dedirtecek kadar mutluluk verir sana.
Başlangıçlar önemlidir bilirsin. İlk gün, mesleğini sevmeni ve öğrencilerini kazanmanı da sağlayabilir kaybetmene de sebep olabilir.
Okulun ilk günü öğrenciler bahçede sıraya girdiğinde eğer siz öğretmenler odasında pinekliyor ve sınıfa girmelerini bekliyorsanız kaybedersiniz. Bahçeye inin ve öğrencilerinizin aralarında dolaşın. Eski öğrencilerinizin hatırını sorun, bu yıl için daha keyifli dersler hazırladığınızı söyleyin. Yeni gelenlere “günaydın”, “hoş geldiniz”, “birlikte güzel günler geçireceğiz”, “harika derslerimiz olacak” deyin. Söz ve davranışlarınızla onlara değer verdiğinizi gösterin.
Sınıfınıza öyle bir girin ki, öğrencileriniz “Öğretmenimizin gözleri ışıl ışıl, sanki gözlerinden çıkan bir sevgi ışığı bizim gözlerimize dokunuyor.” desinler. “Öğretmenimiz çoğu zaman bize bakmıyor, baktığında da bakışları çok soğuk görünüyor, gözlerinde bize karşı bir sevgi hissetmiyorum.” demesinler.
Öğrencilerinize “Güllerim, çiçeklerim, kuzucuklarım, mis gibi kokuyorsunuz.” deyin ama sakın “Bu sınıfa geldiğimde dünyaya geldiğime pişman oluyorum, çok yaramazsınız, çok gürültü yapıyorsunuz, bu sınıfta mutsuz oluyorum.” demeyin veya öyle düşündüğünüzü hissettirmeyin.
İlk derslerinizde hemen konu işlemeye başlamayın, buz kırıcı etkinlikler yapın, kendinizi tanıtın, “Hakkımda başka öğrenmek istediğiniz bir şey var mı?” diye sormayı unutmayın ve tanışma etkinlikleri ile öğrencilerinizin birbirini tanımasını sağlayın. Yaz tatilinde başlarından geçen ilginç olayları anlatmalarını isteyin ve onları can kulağı ile dinleyin. Arada kendi başınızdan geçen birkaç olay da siz anlatın. İnanın sizi kendilerine daha yakın hissedecekler.
Eğer “yüz verirsem astar isterler, kafama çıkıp horon teperler” diye düşünüyorsanız yanılırsınız. Eğer kendini sevdirmek ve hoş görülmek için gevşek davranır da disiplini sağlamazsanız yanlış yaparsınız. Dengeli olup ilkeli ve kurallı hareket etmeli, öğretmen olmanın gereğini yerine getirmelisiniz.
Gülümseyin, şaka yapın, onları eğlendirin; bunu yapmaktan çekinmeyin. Bazen biraz setleşebilir, sesinizi yükseltebilir, onlara yaptıklarının yanlış olduğu mesajını verebilirsiniz ama sakın disiplini sağlayacağım diye sürekli somurtkanlık, ciddi görünme, korkutma, tehdit davranışları sergileme hatasına düşmeyin.
Hatalarını yüzlerine vurur, affedici olmaz, arkadaşlarının yanında rencide eder ve yanlışlarından dolayı hakaret ederseniz sadece o öğrencilerinizi değil bütün öğrencilerinizi kaybedersiniz. Eğer öğrencileriniz sizin için “anlayışlı, hoşgörülü, hatalarımızı güzellikle düzeltmemiz ve onlardan ders almamız için çaba gösteriyor” diyorlarsa doğru yoldasınız demektir.
Eğer öğrencileriniz anlattıklarınızı anlamıyor, iyi öğrenemiyor veya derste çok sıkılıyorlarsa öğretim yöntemlerinizi gözden geçirmeli, farklı teknikler denemelisiniz. Eğer öğrencileriniz sizin için “Dersi çok güzel işliyor, konuları iyi öğretiyor, öğrenirken sıkılmıyoruz.” diyorlarsa doğru yoldasınız; öğretmenliğin verdiği hazzı yaşayın çünkü siz bunu hak ediyorsunuz.
Eğer öğrencilerinize “Öğretmenimiz çok bilgili; hem genel kültürü hem de alanı ile ilgili sürekli kendini geliştiriyor; biz de onun gibi olmak istiyoruz.” dedirtebiliyorsanız ne mutlu size. Fakat eğer “Öğretmenimizin alan bilgisi yetersiz, gündemi takip etmiyor; ona medyada günlerce konuşulan güncel bir konu hakkında düşüncelerini soruyoruz, ‘Ne zaman oldu bu olay, benim haberim yok’ diyor.” şeklinde düşündürtüyorsanız hayatınızda bazı şeyleri değiştirmeniz gerektiğini sakın göz ardı etmeyin.
Tutum ve davranışlarınızla “Öğretmenimiz çok iyi kalpli, bize hep iyi niyetle yaklaşıyor, ödevlerimizi yaptığımızda teşekkür ediyor, bir işi yapamadığımızda ‘yapabilirsin’ diyerek bize cesaret veriyor.” dedirtebiliyorsanız siz bir kahramansınız. Ama eğer “Öğretmenimiz kötü niyetli, sanki bizi sevmiyor. Bir işi başaramadığımızda ‘sen zaten bir işe yaramazsın’, ‘senden adam olmaz’ gibi sözler söylüyor, bazen de ‘geri zekâlı mısın?’ diyerek hakaret ediyor.” diyorlarsa hem onlara hem de kendinize sınıfı zindan ediyorsunuz demektir.
Öğrencileriniz “Öğretmenimiz çok adaletli. Aramızda ayrım yapmıyor. Hepimizle ilgilenmeye çalışıyor. Aramızda tartıştığımızda kim haklıysa ona hakkını veriyor.” diyorlarsa sizden iyisi yok. Ama eğer “Öğretmenimiz bize haksızlık ediyor. Önde oturanlarla ve güzel giyinen çocuklarla daha fazla ilgileniyor.” gibi düşünüyorlarsa ağzınızla kuş tutsanız onların size güvenmesini sağlayamazsınız. Unutmayın güven yoksa etki de yoktur.
“Öğretmenimiz bizim düşüncelerimize çok değer veriyor. Özgürce düşünmemizi istiyor ve buna fırsat veriyor. Farklı bir şey söylediğimizde tebrik ediyor.” diyorlarsa ne mutlu size ki özgür düşünceli bireyler yetiştirme konusunda büyük bir iş yapıyorsunuz. Ama eğer düşüncelerini ifade etmekten korkuyorlarsa, konuştuklarında “ne saçmalıyorsun sen”, “bu ne biçim soru”, bunu bahçedeki kedi bile bilir”, “sus otur yerine” diyorsanız çocukların birey olmalarına engel oluyorsunuz demektir. Bu durumda ya kendinizi değiştirin ya da kendinizi değiştirin.
Eğer kendinize toz kondurmuyorsanız, eleştiriye tahammül edemiyorsanız, hatalarınızı görmek ve onları düzeltmek istemiyorsanız, eksiklerinizi tamamlamak size zor geliyorsa oturup bir düşünün. Yok, eğer öğrencilerinize “Öğretmenimize hatalarını, eksiklerini söyleyebiliyoruz ve o bundan mutlu oluyor, hatta bize teşekkür edip ‘Bu konuda kendimi değerlendireceğim, hatam varsa düzelteceğim’ diyor.” dedirtebiliyorsanız harika bir öğretmensiniz demektir; yolunuza devam edin.
Yolunuz ve bahtınız açık, yeni öğretim yılınız hayırlı ve başarılı olsun öğretmenim.
Değerli arkadaşım, sen dilini kullanmam samimiyetimdendir. Aslında bütün bunları önce kendime dedim. Belki işinize yarar diye sizinle de paylaştım.
Saygılarımla.
Muhammet YILMAZ
Öğretmen/Eğitimci-Yazar
www.muhammetyilmaz.com